Yorum: #1
07-16-2010, 20:40
Dünyada olduğu kadar Türkiye'de de yaygın olan kısırlık, normal yollardan hamile kalamamayı ifade ediyor. Ancak hamile kalamamakla normal yollardan hamile kalamamak arasında önemli bir fark var. Bu amaçla kurulan ve yurtdışında yaygın olan sperm bankaları başkasının spermiyle kişi için en uygun hamileliği gerçekleştirmeye çalışıyor. Oysa Türkiye'de yasalar, başkasının spermiyle döllenip çocuk sahibi olmak isteyen çiftlere bu hakkı vermiyor.
Türkiye'de kısırlık tedavisinde, başka kadının yumurtası ve başka erkeğin sperminin kullanılmasının söz konusu olmadığını belirten Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, yasaların buna izin vermemesine karşılık Türkiye'de ve dünyadaki çiftlerde yaklaşık yüzde 15 oranında infertilite (kısırlık) sorunu bulunduğunu söylüyor.
Kısırlık tedavisinin çiftlerin durmuna göre farklı tedavi yöntemleri mevcut. Ancak erkeğin kısır olması halinde yurtdışında uygulanan, bir başka erkekten sperm alıp döllendirme yöntemi ne yazık ki Türkiye'de uygulanamıyor. Oysa ülkemizde yasalar önünde suç teşkil eden böylesi uygulamalar için Avrupa ve Amerika'da sperm bankaları oluşturulmuş.
Türk erkeği kısır olduğunu ve yardım almayı kabullenemiyor
Prof. Dr. Şatıroğlu, 1990 yılında İngiltere'de çalışırken başkasının spermiyle aşılama için özellikle Orta Doğu ve Türkiye'den çok sayıda çiftin geldiğini belirtiyor.
Türkiye ve benzeri ülkelerde çocuk sahibi olmanın aileler için çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şatıroğlu, "Hele hele erkeklerin spermlerinin bu işe yetmediğini söylemeleri, yardım istemeleri çok güçtür. Bu bizim kültürümüzün getirdiği bir şey. Dolayısıyla İngiltere'de bize gelen hastaların yaklaşık yarısı bizim gibi ülkelerdendi" diyor.
Dünyanın birçok ülkesinde, sperm bankalarının kurulduğunu, bankalarda, kan grubuna, gen yapısına uygun özelliklerin kaydedildiğini anlatan Prof. Dr. Şatıroğlu, bu kaydedilen özelliklerin çiftlere anlatıldığını, böyle bir talep halinde spermin alındığını bildiriyor. Sperm bağışlayıcılarının, genetik kusur, zeka seviyesi gibi 100-150 değişik sorgu ve testten geçirildiğini belirten Prof. Dr. Şatıroğlu, bir sperm bağışlayıcısından gebe kalınması halinde aynı bağışlayıcıdan 10'dan fazla gebeliğe izin verilmediğini de ifade ediyor.
100 bin çift tedaviye ulaşamıyor
Türkiye'de 1.5 milyon çiftin, çocuk sahibi olma konusunda problem yaşadığını, bunların yüzde 90'ının, tüp bebeğe gerek kalmadan, basit tekniklerle tedavi edilebildiğini kaydeden Prof. Dr. Şatıroğlu, geri kalan kişilerin yüzde 10'unun yani 150 bin çiftin tedavisinde tüp bebek, mikroenjeksiyon ve benzeri gelişmiş yöntemlerin kullanıldığını bildiriyor.
Türkiye'de şu anda 10-12 bin çifte kısırlık tedavisi hizmeti verebildiklerini söyleyen Prof. Dr. Şatıroğlu, parasal nedenler veya hizmetin yaygınlaştırılamaması nedeniyle kalan yaklaşık 100 bin çiftin bu tedaviye ulaşamadığına işaret ediyor.
Türkiye'de kısırlık tedavisinde, başka kadının yumurtası ve başka erkeğin sperminin kullanılmasının söz konusu olmadığını belirten Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, yasaların buna izin vermemesine karşılık Türkiye'de ve dünyadaki çiftlerde yaklaşık yüzde 15 oranında infertilite (kısırlık) sorunu bulunduğunu söylüyor.
Kısırlık tedavisinin çiftlerin durmuna göre farklı tedavi yöntemleri mevcut. Ancak erkeğin kısır olması halinde yurtdışında uygulanan, bir başka erkekten sperm alıp döllendirme yöntemi ne yazık ki Türkiye'de uygulanamıyor. Oysa ülkemizde yasalar önünde suç teşkil eden böylesi uygulamalar için Avrupa ve Amerika'da sperm bankaları oluşturulmuş.
Türk erkeği kısır olduğunu ve yardım almayı kabullenemiyor
Prof. Dr. Şatıroğlu, 1990 yılında İngiltere'de çalışırken başkasının spermiyle aşılama için özellikle Orta Doğu ve Türkiye'den çok sayıda çiftin geldiğini belirtiyor.
Türkiye ve benzeri ülkelerde çocuk sahibi olmanın aileler için çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Şatıroğlu, "Hele hele erkeklerin spermlerinin bu işe yetmediğini söylemeleri, yardım istemeleri çok güçtür. Bu bizim kültürümüzün getirdiği bir şey. Dolayısıyla İngiltere'de bize gelen hastaların yaklaşık yarısı bizim gibi ülkelerdendi" diyor.
Dünyanın birçok ülkesinde, sperm bankalarının kurulduğunu, bankalarda, kan grubuna, gen yapısına uygun özelliklerin kaydedildiğini anlatan Prof. Dr. Şatıroğlu, bu kaydedilen özelliklerin çiftlere anlatıldığını, böyle bir talep halinde spermin alındığını bildiriyor. Sperm bağışlayıcılarının, genetik kusur, zeka seviyesi gibi 100-150 değişik sorgu ve testten geçirildiğini belirten Prof. Dr. Şatıroğlu, bir sperm bağışlayıcısından gebe kalınması halinde aynı bağışlayıcıdan 10'dan fazla gebeliğe izin verilmediğini de ifade ediyor.
100 bin çift tedaviye ulaşamıyor
Türkiye'de 1.5 milyon çiftin, çocuk sahibi olma konusunda problem yaşadığını, bunların yüzde 90'ının, tüp bebeğe gerek kalmadan, basit tekniklerle tedavi edilebildiğini kaydeden Prof. Dr. Şatıroğlu, geri kalan kişilerin yüzde 10'unun yani 150 bin çiftin tedavisinde tüp bebek, mikroenjeksiyon ve benzeri gelişmiş yöntemlerin kullanıldığını bildiriyor.
Türkiye'de şu anda 10-12 bin çifte kısırlık tedavisi hizmeti verebildiklerini söyleyen Prof. Dr. Şatıroğlu, parasal nedenler veya hizmetin yaygınlaştırılamaması nedeniyle kalan yaklaşık 100 bin çiftin bu tedaviye ulaşamadığına işaret ediyor.