https://eylulforum.com/
Sat, 22 Feb 2025 15:55:26 +0000MyBB
https://eylulforum.com/konu-kabakulak-nedir--6728
Sun, 14 Mar 2010 20:05:59 +0200https://eylulforum.com/konu-kabakulak-nedir--6728
Klinik: İnkübasyon dönemi 12-25 gün arasında, ortalama 18 gündür. Parotitisden önce 1-2 gün süren iştahsızlık, baş ağrısı, mide bulantısı, miyalji gibi prodromal bulgular görülebilir. Bu bulgular olmadan tek veya çift taraflı parotis bezi tutulumu ilk bulgu olabilir. Stensen kanallarının kızarıklık ve şişliği karakteristiktir. Bilateral parotis bezi tutulumu daha sıktır (% 75), ancak genellikle önce bir parotis, sonra diğeri büyür. Diğer tükrük bezleri daha az sıklıkla tutulur. Tipik vakalar ateş, başağrısı, iştahsızlık ve kırıklık ile başlar. Yaklaşık 24 saat içerisinde kulak altında, çiğneme ile artan ağrı başlar. Ertesi gün parotis şişliği ortaya çıkar ve bu şişlik 1-3 günde maksimum düzeye ulaşır. Parotis şişliği 3-10 günde kaybolur. Submaksiller bez tutulumunda mandibulanın altında, sublingual bez tutulumunda ise submental bölgede şişlik olur. Submandibular bezi tutan kabakulakta Wharton kanalının ağzında ödem görülebilir, ancak servikal adenitlerden klinik olarak ayırdetmek oldukça güçtür.
Özellikle puberte sonrasında diğer organların tutulumu parotitisden önce, birlikte, sonra veya parotitis olmadan görülebilir. Epididimo-orşit tükrük bezi tutulumundan sonra en sık rastlanan bulgudur. Puberte sonrası erkeklerin % 20’sinde görülür; genellikle tek taraflıdır (bilateral tutulum % 2). Orşit ateş, titreme, başağrısı, bulantı, kusma ve alt abdominal ağrı ile başlar. Testis şiş, ağrılı ve hassastır. Ateşin düşmesiyle şişlik kaybolur, ancak hassasiyet uzun süre devam edebilir. Testiküler atrofi görülebilirse de, sıklıkla tek testis tutulduğundan, infertilite çok nadirdir.
Kabakulak meningoensefaliti vakaların % 10’unda ortaya çıkar. Ateş, başağrısı, bulantı, kusma ve ense sertliği vardır. Erkeklerde daha sık görülür ve 7 gün kadar sürebilir. Parotitis olmadan meningoensefalit hastaların % 53’ünde, parotitisden önce %18’inde, parotitisi takibeden 6-21 gün içinde ise % 22 vakada bildirilmiştir. Beyin omurilik sıvısında lenfosit hakimiyeti ve protein artışı görülebilir, glukoz genellikle normaldir, nadiren glukoz düzeyi düşebilir. Meningoensefalitin prognozu genellikle iyidir, ancak sağırlık, fasiyal paralizi ve nadir de olsa psikomotor retardasyon, transvers miyelit, serebellar ataksi ve hidrosefali bildirilmiştir.
Parotitisi takibeden günler içinde mide bulantısı, kusma ve epigastrik ağrı ile pankreatit görülebilir. Ooforit kabakulak geçiren kadınların %7’sinde bildirilmiştir, ancak ooforite bağlı fertilite bozukluğu blinmemektedir.
Komplikasyonlar: En önemli komplikasyon, 8. sinir nöritine ve kohlear nöronların direk hasarına bağlı sağırlıktır, genellikle tek taraflıdır ve kalıcıdır. Diabetes mellitus (kabakulak epidemilerinin olduğu yıllarda diabet vakalarında artış olduğu gösterilmiştir), hipotiroidi, miyokardit, perikardit, artrit, postenfeksiyöz ensefalit, mastit, nefrit, hepatit, tiroidit ve trombositopeni gibi komplikasyonlar çocukluk döneminde daha nadirdir, erkeklerde ise daha sık görülür..
Hamileliğin ilk trimesterinde geçirilen kabakulaktan sonraki iki hafta içinde fötal ölümlerde artış bildirilmiştir. Ayrıca konjenital hidrosefali, korneal opasite, korioretinit ve primer endokardiyal fibroelastozla maternal kabakulak enfeksiyonu arasında henüz kesin olarak kanıtlanmamış şüpheli bir ilişki de mevcuttur.
Epidemiyoloji ve Bulaşma: Virus solunum yolu ile veya oral kaviteden enfekte damlacık veya direk temasla bulaşır. En sık 5-15 yaş arasındaki çocuklarda ve kış ve ilkbahar aylarında görülür. Parotis şişliği kayboluncaya kadar bulaşıcıdır.
Tanı: Hastalığın başlangıcından 2-3 hafta önce temas hikayesi varsa, parotit veya diğer glanduler tutulumlar varsa ve viral menenjit bulguları varsa tanı koymak zor değildir. Epidemik parotitisde klinik tanı yeterlidir, laboratuvar testi gerekmez. Parotitis yoksa veya rekürren parotitis varsa ve parotitis dışındaki klinik tablolarda serolojik testlerle tanının doğrulanması gerekebilir. Tükrük bezi tutulumu veya pankreatit varsa (parotitisli vakaların % 70’inde), serum ve idrar amilazı yüksek olarak bulunur. Serolojik tanıda Ig M pozitifliği veya akut ve konvelasan dönemlerde bakılan Ig G değerinin en az 4 kat artması veya negatifken pozitif olması yeterlidir. Virusun izolasyonu mümkünse de, rutin bir tanı testi olarak kullanılmamaktadır.
Korunma: Hastaların parotis şişliği ininceye kadar, tükrük bezi tutulumu olmayan vakalarda ise en az 7 gün respiratuvar izolasyona alınmaları gerekir.
İmmün serum globülin verilmesinin hastalığı ve komplikasyonlarını önlemediği gösterilmiştir.]]>
Klinik: İnkübasyon dönemi 12-25 gün arasında, ortalama 18 gündür. Parotitisden önce 1-2 gün süren iştahsızlık, baş ağrısı, mide bulantısı, miyalji gibi prodromal bulgular görülebilir. Bu bulgular olmadan tek veya çift taraflı parotis bezi tutulumu ilk bulgu olabilir. Stensen kanallarının kızarıklık ve şişliği karakteristiktir. Bilateral parotis bezi tutulumu daha sıktır (% 75), ancak genellikle önce bir parotis, sonra diğeri büyür. Diğer tükrük bezleri daha az sıklıkla tutulur. Tipik vakalar ateş, başağrısı, iştahsızlık ve kırıklık ile başlar. Yaklaşık 24 saat içerisinde kulak altında, çiğneme ile artan ağrı başlar. Ertesi gün parotis şişliği ortaya çıkar ve bu şişlik 1-3 günde maksimum düzeye ulaşır. Parotis şişliği 3-10 günde kaybolur. Submaksiller bez tutulumunda mandibulanın altında, sublingual bez tutulumunda ise submental bölgede şişlik olur. Submandibular bezi tutan kabakulakta Wharton kanalının ağzında ödem görülebilir, ancak servikal adenitlerden klinik olarak ayırdetmek oldukça güçtür.
Özellikle puberte sonrasında diğer organların tutulumu parotitisden önce, birlikte, sonra veya parotitis olmadan görülebilir. Epididimo-orşit tükrük bezi tutulumundan sonra en sık rastlanan bulgudur. Puberte sonrası erkeklerin % 20’sinde görülür; genellikle tek taraflıdır (bilateral tutulum % 2). Orşit ateş, titreme, başağrısı, bulantı, kusma ve alt abdominal ağrı ile başlar. Testis şiş, ağrılı ve hassastır. Ateşin düşmesiyle şişlik kaybolur, ancak hassasiyet uzun süre devam edebilir. Testiküler atrofi görülebilirse de, sıklıkla tek testis tutulduğundan, infertilite çok nadirdir.
Kabakulak meningoensefaliti vakaların % 10’unda ortaya çıkar. Ateş, başağrısı, bulantı, kusma ve ense sertliği vardır. Erkeklerde daha sık görülür ve 7 gün kadar sürebilir. Parotitis olmadan meningoensefalit hastaların % 53’ünde, parotitisden önce %18’inde, parotitisi takibeden 6-21 gün içinde ise % 22 vakada bildirilmiştir. Beyin omurilik sıvısında lenfosit hakimiyeti ve protein artışı görülebilir, glukoz genellikle normaldir, nadiren glukoz düzeyi düşebilir. Meningoensefalitin prognozu genellikle iyidir, ancak sağırlık, fasiyal paralizi ve nadir de olsa psikomotor retardasyon, transvers miyelit, serebellar ataksi ve hidrosefali bildirilmiştir.
Parotitisi takibeden günler içinde mide bulantısı, kusma ve epigastrik ağrı ile pankreatit görülebilir. Ooforit kabakulak geçiren kadınların %7’sinde bildirilmiştir, ancak ooforite bağlı fertilite bozukluğu blinmemektedir.
Komplikasyonlar: En önemli komplikasyon, 8. sinir nöritine ve kohlear nöronların direk hasarına bağlı sağırlıktır, genellikle tek taraflıdır ve kalıcıdır. Diabetes mellitus (kabakulak epidemilerinin olduğu yıllarda diabet vakalarında artış olduğu gösterilmiştir), hipotiroidi, miyokardit, perikardit, artrit, postenfeksiyöz ensefalit, mastit, nefrit, hepatit, tiroidit ve trombositopeni gibi komplikasyonlar çocukluk döneminde daha nadirdir, erkeklerde ise daha sık görülür..
Hamileliğin ilk trimesterinde geçirilen kabakulaktan sonraki iki hafta içinde fötal ölümlerde artış bildirilmiştir. Ayrıca konjenital hidrosefali, korneal opasite, korioretinit ve primer endokardiyal fibroelastozla maternal kabakulak enfeksiyonu arasında henüz kesin olarak kanıtlanmamış şüpheli bir ilişki de mevcuttur.
Epidemiyoloji ve Bulaşma: Virus solunum yolu ile veya oral kaviteden enfekte damlacık veya direk temasla bulaşır. En sık 5-15 yaş arasındaki çocuklarda ve kış ve ilkbahar aylarında görülür. Parotis şişliği kayboluncaya kadar bulaşıcıdır.
Tanı: Hastalığın başlangıcından 2-3 hafta önce temas hikayesi varsa, parotit veya diğer glanduler tutulumlar varsa ve viral menenjit bulguları varsa tanı koymak zor değildir. Epidemik parotitisde klinik tanı yeterlidir, laboratuvar testi gerekmez. Parotitis yoksa veya rekürren parotitis varsa ve parotitis dışındaki klinik tablolarda serolojik testlerle tanının doğrulanması gerekebilir. Tükrük bezi tutulumu veya pankreatit varsa (parotitisli vakaların % 70’inde), serum ve idrar amilazı yüksek olarak bulunur. Serolojik tanıda Ig M pozitifliği veya akut ve konvelasan dönemlerde bakılan Ig G değerinin en az 4 kat artması veya negatifken pozitif olması yeterlidir. Virusun izolasyonu mümkünse de, rutin bir tanı testi olarak kullanılmamaktadır.
Korunma: Hastaların parotis şişliği ininceye kadar, tükrük bezi tutulumu olmayan vakalarda ise en az 7 gün respiratuvar izolasyona alınmaları gerekir.
İmmün serum globülin verilmesinin hastalığı ve komplikasyonlarını önlemediği gösterilmiştir.]]>