takipçi satın al

instagram takipçi hilesi

takipçi

izmir escort escort izmir izmir escort bayanlar urlexpander.edu.pl dnswhois.edu.pl createaform.com obio.link muzikindirdinle.com izlexl.com downloadbu.com xcryptotrack.com scriptsnulled.net istanbul escort istanbul escort

<![CDATA[Eylül Forum | Hayat Paylaşınca Güzel - Tetanoz]]> https://eylulforum.com/ 2025-02-22T23:01:16Z MyBB 2009-10-27T01:17:54Z 2009-10-27T01:17:54Z https://eylulforum.com/konu-neonatal-tetanos-yenidogan-tetanozu <![CDATA[Neonatal tetanos, Yenidoğan tetanozu]]>

Tetanoz, istemli kasların tonik spazmıyla karakterize akut bir toksemidir. Yeterli hijyen ve bağışıklama ile eradikasyonu olanaklı bir hastalık olmasına karşın, gelişmekte olan ülkelerde halen önemli bir sağlık sorunudur. Neonatal tetanoz (NT) ölümcül hastalıklar içinde en çok ihmal edilmiş, dünyada bildirimi hep olduğundan az yapılmış hastalıkların başında gelir. Bunun önemli bir nedeni, hastalığın bulaşıcı olmaması, epidemiler yapmaması, tek tek ölümlere neden olmasıdır.


NT�den her yıl yaklaşık 400.000 bebeğin öldüğü tahmin edilmektedir. Dünyadaki insidans binde 6 olarak verilirken, mortalite %50 ile 90 arasında değişmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde NT insidansı binde 5 ile 60 arasında olup, bazı bölgelerde neonatal mortalitenin %30-70'ni oluşturmaktadır.

Türkiye'de Sağlık Bakanlığı'na 1997 yılında 20'si Doğu ve Güneydoğu illerinden olmak üzere toplam 33 NT olgusu bildirilmiş, bunların 20'si ölümle sonuçlanmıştır. Ancak Devlet İstatistik Enstitüsü�nün ölüm kayıtlarından elde ettiği bilgilere göre tetanoza bağlı ölümler Sağlık Bakanlığı'na bildirilenlerin üstündedir. Bu durumun sağlık birimlerinin bildirim eksikliğinden kaynaklandığı düşünülebilir.

Etiyoloji:

Hastalığın etkeni Klostridyum tetani hareketli, zorunlu anaerobik, çomak biçiminde sporlu bir bakteridir. Taze kültürlerde gram pozitiftir, ancak eski kültürlerde ya da derin doku örneklerinde gram negatif boyanabilir. Bu organizmalar gram boya almayan terminal sporlar geliştirerek davul tokmağı görünümü alabilirler. Sporların çoğu 1000C suda bir saatte ölür, bazıları ise rezistan kalır. Ancak kaynayan suda dört saatte, 1210C'lik otoklavda 15 dakikada nonenfeksiyöz olur. K. tetani güneş ışığı ile karşılaşmadığı sürece toprakta yıllarca yaşayabilir. Ayrıca ev tozlarında, insan, at, koyun, kedi, köpek gibi birçok hayvan dışkısında yaygın olarak bulunur. Bu nedenle gübre içeren topraklar yüksek oranda enfeksiyöz olabilir.

Tetanoz basili iki toksin üretir:

1. Tetanospazmin; güçlü bir nörotoksin olup,160.000 molekül ağırlığında tek bir polipeptid zincirinden oluşur. Tetanozun kliniğinden sorumludur.

2. Tetanolizin; in vitro olarak kırmızı küre hücrelerinde hemolize neden olur, ama insanlarda bu etkisi gösterilememiştir.

Patogenez:

K. tetani, genellikle vücuda, steril koşullarda kesilmemiş ya da kesildikten sonra uygun hijyen koşullarında bakımı yapılmamış göbek kordonu yoluyla girer. Ender olarak bir aşı yarası ya da iyi temizlenmemiş kontamine deri lezyonu yoluyla da giriş olabilir. Lezyon bölgesindeki kanlanmanın bozulmasına, enfeksiyona ya da toprak, feçes gibi yabancı maddelere bağlı olarak doku oksijenlenmesi azalınca sporlar vejetatif formlara dönüşür, çoğalır ve toksin salgılamaya başlar. Tetanoz bulguları tetanospazminin spinal kord ve beyin sapındaki etkisinden oluşur. Hastalıkta inkübasyon periyodu ne kadar uzunsa, prognoz o kadar iyidir. Bu ilişki hastalığın şiddetini tetanospazminin miktarı ve sinir sistemine ulaşma hızının belirlediğini göstermektedir. Hayvan deneylerinde toksinin hem kan dolaşımı, hem de sinir aksonları boyunca yayıldığı gösterilmiştir. Toksin salındığı zaman motor sinirler boyunca santral sinir sistemine ilerleyerek nöromüsküler kavşakta presnaptik terminallerden GABA ve glisin nörotransmitterlerinin salınımını baskılar. Presnaptik inhibisyonun baskılanmasıda hiperrefleksi ve sürekli kas kontraksiyonuna neden olur. En kuvvetli kaslar, genellikle ekstansör kaslar en fazla etkilenir. Yüksek konsantrasyonlarda toksin varlığında eksitatör geçiş de azalır ve nöromüsküler kavşakta asetilkolin salınımı da engellenerek gevşek tip paralizi ortaya çıkar. Ayrıca serum CPK düzeylerinin yükselmesi ve floresan bağlanma teknikleri tetanospazminin iskelet kaslarına doğrudan hasar verdiğini de göstermektedir. Toksin serbest olduğu zaman nötralize edilebilir, sinir dokusuna fikse olduğunda ise antitoksin tarafından nötralize olamaz. Toksin mental durumu etkilemediğinden bilinç düzeyinde değişiklik oluşturmaz; ancak taşikardi, aritmi, değişken hipertansiyon gibi otonomik işlev bozukluğu bulguları ortaya çıkabilir. Antitoksin plasentadan geçer, bu nedenle annenin tetanoz bağışıklığı varsa, bebek doğduğunda antitoksin düzeyi yeterlidir.

Klinik bulgular:

Bulaşma göbek kesilirken ya da hemen bir iki gün içinde olmuşsa inkübasyon süresi iki ile 12 gün arasında değişir. Göbek düştükten sonra tam iyileşme olmadan enfeksiyon alınmışsa klinik bulguların çıkması doğumdan sonra dört haftayı bulabilir. Başlangıçta emmede güçlük, aşırı ağlama ve huzursuzluk dikkati çeker. Ateş 40-410C'ye yükselebilir. Bebeğin çene kasları kısa sürede ememeyecek kadar sertleşir ve yutma güçlüğü başlar. Ağzın açılmasında güçlük (trismus), yüz kaslarının kasılmasına ikincil kederli gülme (rizus sardonikus) karakteristik bulgulardır. Kısa süre sonra gövdede sertlik, jeneralize kas spazmları ve konvülziyonlar gelişir. Bebek yumrukları sıkılmış, ayak parmakları yelpaze gibi açılmış durumdadır. Kasılmaların sıklıkları değişken olup kendiliğinden gelişebilir ya da dokunma, yüksek ses gibi ani uyaranlar sonucu ortaya çıkabilir. Derin tendon refleksleri artmış olabilir ya da sürekli kasılmaya bağlı olarak alınamayabilir. Opustatonus hiç olmayabilir ya da baş neredeyse kalçalara değecek kadar ilerlemiş olabilir. Ağlama kısa, yineleyen boğuk sesle ağlamaktan, boğulur tarzda sessiz ağlamaya kadar değişir. Taşıkardi, takipne, siyanoz gibi solunum ve dolaşım güçlükleri oluşabilir. Bebeğin rengi normal, siyanotik ya da şoktan ötürü soluk olabilir. Kasılmaları anoksi, gevşeme ve yorgunluk-bitkinlik izleyebilir. Çok şiddetli olgularda spazmlar sürekli olur ve apneik epizodlar eşlik eder.

Tanı:
Tanı için klinik bulgular temeldir. Rutin kan, idrar ve BOS incelemeleri normaldir. Laboratuvar incelemelerini en az sayıda tutmak gerekir, çünkü her girişim ağrılı spazmlara neden olur. Organizmanın giriş yerinden kültür yapılabilir, ancak mikroorganizmanın üretilmesi genellikle zordur.


Ayırıcı tanı:
Yenidoğanın tetanisi, travmatik doğum, hipoksik-iskemik ensefalopati, intrakraniyal kanama, fenil ketonüri ile karışabilir.


Tedavi:

*Antitoksin tedavisi: İlk yapılması gereken henüz sinir dokusuna bağlanmamış toksinleri nötralize etmek için tetanoz antitoksini vermektir. Tetanoz immünglobülinin (TIG) yenidoğan döneminde 500 Ü dozunda IM olarak yapılması yeterlidir. Yararı tam kanıtlanmamış olsa da bunun bir bölümü yara çevresine verilir. İntratekal TIG uygulaması da denenmiş olup üstünlüğü gösterilememiştir.

*TIG olmayan durumlarda 10.000 Ü IM at ya da sığır tetanoz antitoksini kullanılabilir. Ancak %10 ile 20 oranında serum hastalığı oluşturduğu bildirilmektedir.

*Her iki seçeneğin de bulunmadığı koşullarda IV immünglobülin (IVIG) kullanılması önerilmiş ve yararlı olduğuna ilişkin makaleler çıkmıştır, ancak bu uygulama fazla kabul görmemiştir. IVIG'in tetanoz tedavisi için FDA onayı yoktur ve uygun doz belirlenmemiştir.

*Antibiyotik tedavisi: Bakterilerin vejetatif formlarını öldürmek amacıyla 200.000-400.000 Ü/kg/gün dozunda kristalize penisilin 12 saat aralıklarla IV olarak uygulanır. Tedavi süresi en az 10 gündür. Alternatif tedavi olarak üçüncü kuşak sefalosporinler ve metranidazol tedavisi ile de başarılı sonuçlar bildirilmiştir.

*Genel önlemler:


Hava yollarının açık tutulması ve solunumun sağlanması ilk ve en önemli basamaktır.
Bebek sessiz ve karanlık bir ortamda, elverdiğince bütün görsel, işitsel ve dokunma uyaranlarından uzak tutulmalıdır. Kateterizasyon, entübasyon gibi işlemler sedasyonun en yoğun olduğu zamanlarda yapılmalıdır. Aspirasyon pnömonisi, fekal tıkaçlara bağlı barsak tıkanıklığı, idrar retansiyonu gibi komplikasyonlara dikkat edilmelidir. Spontan boşalma yoksa mesane kateterizasyonu yapılır.

Bütün yaralar temizlenmeli ve debride edilmelidir, ancak umbilikal kordun geniş eksizyonu endike değildir.

Benzodiazepinler tetanozun belirtilere yönelik tedavisinde önemlidir. Bu ilaçlar GABA agonistidir ve toksinin etkisini dolaylı olarak antagonize eder. Solunum depresyonu yapmadan tonus artışı ve kasılmaları kontrol etmede etkilidir. Diazepam daha çok denenmiştir, ama midozalam ve lorazepam da aynı etkidedir. Tetanozlu hastalar bu ilaçların sedatif etkilerine karşı çok yüksek tolerans gösterirler ve normalde anestezi yaratan dozlarda genellikle uyanık kalırlar. Diazepam başlangıçta 2-10 mg bolus tarzında, daha sonra 10-20 mg/kg/gün IV olarak sekiz eşit dozda verilebilir. Uygun doz solunum depresyonu yapmadan kasılmaları kontrol eden dozdur.

Benzodizepinlerle kontrol altına alınamayan hastalarda, yoğun bakım koşulları uygunsa nöromüsküler kavşak blokerleri kullanılır. Pankronium bromide (0.05-0.1mg/kg her iki-üç saatte bir) ile başarılı sonuç alınabilir.

Tedavi edilmemiş olgularda mortalite %90'ları bulurken, konservatif tedaviyle bu oran ancak %10 ile 20�e inebilmektedir. NT�de uygulanan 100 mg/gün pridoksin tedavisinin morbidite ve mortaliteyi azalttığı bildirilmiştir. Pridoksin sinir uçlarındaki GABA yapımını artırarak baskılayıcı yanıtı yükseltmekte ve kasılmaları azaltmaktadır. Neonatal tetanozun önlenmesinde iki etmen önemli rol oynar:

1. Her annenin gebelik sırasında bağışıklanması böylece bebeğin koruyucu miktarda tetanoz antitoksiniyle doğmasının sağlanması. 1983'de Dünya Sağlık Örgütü doğurganlık çağındaki her kadının gebe olsun ya da olmasın, sağlık kuruluşuna ilk başvurduğunda aşılanması gerektiğini bildirmiştir. 1987'de Adana'da Çukurova Üniversitesi tarafından 84 gebede yapılan bir çalışmada gebelerin %50'sinde, 1989'da aynı ekip tarafından 346 gebede yapılan çalışmada gebelerin %58.5'inde koruyucu düzeyde tetanoz antikoru bulunmadığı gösterilmiştir. Son doz doğumdan en az iki hafta önce olmak üzere, gebelik sırasında birer ay arayla yapılan iki doz tetanoz toksoid aşısı yüksek oranda aktif bağışıklık sağlar. Anneden fetusa geçen antikor miktarı son dozla doğum arasındaki süreyle ilişkilidir. Bu nedenle aşılanan gebede son dozla doğum arasındaki süre en az iki hafta olmalıdır. Minimal korunma sağlayan tetanoz antitoksin düzeyi 0.01 IÜ/ml'dir.

2. Bebeğin enfeksiyonla karşılaşmasının önlenmesi. Doğumun ve göbek kesiminin steril koşullarda yapılması sağlanmalıdır.
Tetanozdan iyileşme bağışıklık bırakmadığı için, iyileşme sonrası bebeğin aktif bağışıklanması yapılmalıdır. Tetanoz aşısı TIG verildikten dört-altı hafta sonra yapılabilir.

Dr. Esin Koç*
*Doç.; GÜTF Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Neonatoloji Bilim Dalı]]>
false
2009-10-27T01:17:25Z 2009-10-27T01:17:25Z https://eylulforum.com/konu-tetanos-nedir-tetanos-asisi <![CDATA[Tetanos Nedir, Tetanos Aşısı]]>
Tetanos Nedir

Doğumdan başlayarak her yaştaki insanı tehdit eden, ve hemen her toplumda görülebilen son derece tehlikeli bir hastalık olan Tetanoz, gelişmiş ülkelerde yüksek aşılama oranları nedeniyle giderek azalmakla birlikte, özellikle gelişmekte olan ülkelerde halen önemli bir ölüm nedenidir. Tüm dünyada heryıl yaklaşık bir milyon kişi tetanozdan ölmektedir. Bunların yarısından fazlasını maalesef “Yenidoğan Tetanozu” olguları oluşturmaktadır.

Tetanoz mikrobu, genellikle toprakta, nemli ortamda, ev-ameliyathane tozlarında, tuzlu suda, özellikle gübre içerisinde ve oksijensiz ortamda yaşayabilen, ısıya dayanıklı bir mikroptur. Vücuda çok küçük yara ve kesiklerden dahi girebilen Tetanoz mikrobu, salgıladığı Tetanospazmin adlı “Tetanoz zehiri” ile omuriliğe ve sinir sistemine zarar vermekte ve gelişmiş tüm tedavi olanaklarına rağmen hala 10 hastadan 6’sının ölümüne yol açmaktadır.

Yenidoğan dönemi dışında hastalığın görülme oranı kadın ve erkeklerde eşittir. İleri yaşlarda kadınlarda risk oranı artar. Bunun nedeninin askerlik döneminde erkeklere yapılan Tetanoz aşılaması olduğu düşünülmektedir.

Yenidoğan tetanozu, aşılanmamış annelerden ve uygun olmayan şartlarda doğan bebeklerin göbek kordonunun steril olmayan jilet, bistüri vb. kesilmesinden kaynaklanan bir enfeksiyondur. Doğumdan sonraki 3-10 gün içerisinde görülür ve ölüm oranı % 60-80 arasındadır. Tedavi sonucu yaşayanlar arasında ise gelişme geriliği yaygındır.

Yenidoğan döneminde Tetanozun ilk belirtisi annenin de dikkatini çeken bebeğin emmemesi, huzursuzluk, ateş, ağızda büzülme, çenede, ense ve sırt kaslarında, karında sertlik ve kasılmadır. Bebek kasılma nöbetlerinde morarır, tahta gibi sertleşir. Bacaklar dümdüz eller yumruk halinde sıkılıdır. Adale kasılması hastalığın şiddetine göre belirli aralıklarda gelir. Yenidoğan Tetanozu günümüzde tüm çabalara ve geliştirilmiş yöntemlere rağmen, tedavisi son derece pahalı, zahmetli, özel yoğun bakım üniteleri gerektiren, yetişmiş eleman gerektiren bir hastalıktır.

Yetişkinlerde de Tetanozlu hastanın yüzünde kasılmalar sonucunda özel bir görüntü (alaycı bir gülüş gibi) belirir. Yüz kaslarının spazmı sonucu alın kırışır, dudaklar hafif aralanır, ağzın iki uçları kenarlara çekilir, gözler daralır, burun kenarındaki çizgiler daha belirgin hale gelir. Refleks halinde gelen spazmlar hastalığın yaygın özelliği olup gürültü, ışık, dokunma, koku ile uyarılabilir. Sinir sisteminin uyarılması sonucu kalp atışında düzensizlikler, kan basıncında değişiklikler, terleme, yutak spazmı, idrar tutamama görülebilir.

Komplikasyon olarak kasılmalar sonucu kırıklar oluşabilir. Konvülziyon, aspirasyon, akciğer embolisi, bakteriyel üstenfeksiyon, dehidratasyon, solunum yetmezliği ve kardiak arrest görülebilir. En sık ölüm sebebi sekonder zatürredir. Gebelerde kasılmalar sonucu düşük oluşabilir. Ani ölümlerde solunum kaslarının tutulması ve pulmoner emboli akla gelir.

Tetanoz aşılanma ile önlenebilen bir hastalıktır
Aşı ile korunma hem ucuz hem etkilidir. Bireyi tetanoza karşı bağışık hale getirmek için aşağıda belirtilen aşı programları uygulanır.

Birincil Bağışıklama:
Tetanoza karşı rutin aşılama, bebek iki aylık olduktan itibaren birer ay arayla 3 doz şeklinde uygulanan aşılama şeklindedir. Bebeklik döneminde tetanoz aşısı üçlü Karma aşı (Difteri Tetanoz Boğmaca) yada Kombine aşılar adı verilen Difteri-Tetanoz-Boğmaca, İnaktive Çocuk Felci ve Hib menenjit aşılarınıda içeren beşli karma şeklinde yapılır. İlk aşıdan 15 veya 18 ay sonra bir hatırlatma dozu yapılır.

Daha sonraki hatırlatma dozları çocukluk döneminde ilkokul 1.sınıfta Difteri-Tetanoz, ilkokul 5.sınıf ve lise 1. sınıfta ise sadece Tetanoz aşısı şeklinde uygulanır. Oluşan koruyucu antitoksin düzeylerinin devamlılığı her 10 yılda bir yapılan Tetanoz hatırlatma dozları ile yaşam boyu sürdürülür .

Yedi yaşından büyük ve aşısız bir kimseye ilk kez Tetanoz aşısı uygulanacaksa, ilk iki doz birer ay arayla, 3.doz ise ikinci aşıdan 6 ay sonra uygulanır. Yine oluşan koruyucu antitoksin düzeyi 10 yıl arayla uygulanan hatırlatma dozları ile sağlanır.

Yenidoğan tetanozundan korunma amacıyla, tüm gebelerin tetanoz aşıları kontrol edilmeli ve aşısı eksik olanlar ve özellikle son beş yılda hiç tetanoz aşısı olmayanlar mutlaka aşılanmalı ve bu durum şartlar ne olursa olsun ihmal edilmemelidir. Tetanoz aşısının son derece saf ve etkin bir aşı olmasının yanısıra, sanıldığının aksine, gebelikte tetanoz aşılamasının yapılması hem anneye hem bebeğe yaşamsal faydalar sağlamaktadır.

Yaralanma sonrası bağışıklama :

Unutulmamalıdır ki; ele iğne yada gül dikeni batmasından, yanıklara ; küçük bir çizikten, geniş sıyrık ve yanıklara kadar her türlü cilt lezyonu tetanoz hastalığı için potansiyel bir neden oluşturabilir.

Tetanozu önlemede uygulanacak aşılamanın yanında yara bölgesinin bakımı da önemlidir .
Yara bakım kuralları kısaca şu şekilde özetlenebilir:

- Yara temizliği ilk fırsatta ve hijyenik koşullarda tercihan oksijenli su ile yapılmalıdır.
- Yara içindeki tüm yabancı cisimler çıkarılmalıdır.
- Vakit geçirmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Yaralanma sonrası, yaranın yeri ve şekli ile hastanın aşılı olup olmaması dikkate alınarak aşı ile birlikte Tetanoz serumu uygulanması önerilebilir. Aşı, serumla birlikte aynı gün, fakat vücudun farklı bir bölgesine enjekte edilmelidir.]]>
false
2009-10-27T01:16:43Z 2009-10-27T01:16:43Z https://eylulforum.com/konu-bebeklerde-tetanoz <![CDATA[Bebeklerde TETANOZ]]>
Yenidoğan döneminin en tehlikeli hastalıklarından biridir. Doğum esnasında bebeğin göbek kordonunun kirli-paslı, jilet, makas gibi aletlerle kesilmesi sonucu mikro bu n göbekten geçmesiyle ortaya çıkar. Belirtiler 3-7 gün sonra başlar.

Belirtileri

* Bebek anne memesi emmez.
* Çenesini şiddetle sıkar, ağzını açmak mümkün olmaz.
* Hafif dokunmakla bütün vücudu kasılır.
* Ağlarken sesi fazla çıkmaz, morarır ve ağzı köpükle dolar.
* Karın adaleleri kasıldığı için karın taş gibidir. Bu belirtilerden bir veya birkaçı görüldüğü zaman hasta derhal bir hastaneye kaldırılmalıdır.


Tedavi

Mutlaka geniş imkanları (alet ve ekip) olan bir hastaneye yatırılarak tedavisine gidilmelidir. Ölüm oranı yüksektir.

Korunma

Doğumda göbek kordonu çok işi sterilize edilmiş aletle kesilmeli; göbek mikrop kırıcı solüsyonlarla temizlenmelidir.

Anne son 5 yılda tetanoz aşısı olmamış ise hamilelik esnasında, doğumdan bir aya öncesine kadar 1 doz yapılmalıdır. Bu aşı sayesinde annede oluşan tetanoz antikorları bebeğe geçer ve tetanozdan korur.]]>
false
2009-10-27T01:16:04Z 2009-10-27T01:16:04Z https://eylulforum.com/konu-yenidogan-tetanozu <![CDATA[Yenidoğan tetanozu]]>
Yenidoğan tetanozu bebeklerde tetanoz

Yenidoğan döneminin en tehlikeli hastalıklarından biridir. Doğum esnasında bebeğin göbek kordonunun kirli-paslı, jilet, makas gibi aletlerle kesilmesi sonucu mikrobun göbekten geçmesiyle ortaya çıkar. Belirtiler 3-7 gün sonra başlar.

Belirtileri

• Bebek anne memesi emmez.
• Çenesini şiddetle sıkar, ağzını açmak mümkün olmaz.
• Hafif dokunmakla bütün vücudu kasılır.
• Ağlarken sesi fazla çıkmaz, morarır ve ağzı köpükle dolar.
• Karın adaleleri kasıldığı için karın taş gibidir. Bu belirtilerden bir veya birkaçı görüldüğü zaman hasta derhal bir hastaneye kaldırılmalıdır.

Tedavi
• Mutlaka geniş imkanları (alet ve ekip) olan bir hastaneye yatırılarak tedavisine gidilmelidir. Ölüm oranı yüksektir.

Korunma

• Doğumda göbek kordonu çok işi sterilize edilmiş aletle kesilmeli; göbek mikrop kırıcı solüsyonlarla temizlenmelidir.

• Anne son 5 yılda tetanoz aşısı olmamış ise hamilelik esnasında, doğumdan bir aya öncesine kadar 1 doz yapılmalıdır. Bu aşı sayesinde annede oluşan tetanoz antikorları bebeğe geçer ve tetanozdan korur.]]>
false
2009-10-27T01:15:19Z 2009-10-27T01:15:19Z https://eylulforum.com/konu-hamilelikte-tetanoz-asisi <![CDATA[Hamilelikte tetanoz aşısı]]>
Halk arasında çok iyi bilinen bir hastalık olan tetanoz Clostridium tetani adı verilen bakterinin neden olduğu bir nefeksiyon hastalığıdır. Bu bakteri gazlı gangrene neden olan bakteri ile aynı aileye mensuptur.


Diğer pekçok enfeksiyon hastalığından farklı olarak tetanoz yüksek oranda öldürücü bir hastalıktır.

Bulaşma
Tetanoz mikrobu doğada yaygın olarak bulunur. Yaygın inanışın tersine sadece paslı maddeler ile değil daha ziyade topraktan bulaşır. Hastalığın ortaya çıkması için bakteri sporlarının herhangi bir yaradan vücuda girmesi gerekir. Bunun için en uygun ortam vücut bütünlüğünü bozan büyük ya da küçük tüm yaralardır. Kendi evinin bahçesinde toprakla uğraşan kişiler bile farkında olmadan bu mikrobu kapabilirler.


Tetanoz kişiden kişiye bulaşmaz. Toprak, toz, pas, hayvan dışıkısı gibi maddeler ile temas eden yaralar en önemli bulaşma yoludur. Bu tür yaralanmalar en fazla düşme, trafik kazası gibi durumlar sonrasında ortaya çıkar.

Bir başka bulaşma yolu da doğumdan hemen sonra göbek kordonunun uygun ve temiz olmayan maddeler ile bebeğe bulaşmasıdır. Yenidoğan tetanozu adı verilen bu durum bebek için öldürücüdür.


Hijyenik şartların iyi olmadığı ya da gerekli sterilite şartlarının sağlanmadığı ortamlarda yapılan doğum, kürtaj gibi müdahaleler ile kişilerin vajina içine yabancı cisim sokarak kendi kendilerine düşük yapmaya çalışmaları sonucu ortaya çıkan septik abortuslar da ülkemizin de dahil olduğu pekçok gelişmekte olan ülkede tetanozun önemli nedenlerinden birisidir.


Yine ülkemizin de içinde bulunduığu gelişmekte olan ülkelerde pekçok bebek doğumdan sonra göbek kordonunun taş, bıçak gibi kirli maddeler ile kesilmesi sonucu yenidoğan tetanozuna yakalanmakta ve yaşamının daha ilk günlerinde ölmektedir. Bu doğumların önemli bir kısmı evlerde gerçekleştiğinden kayıtlara girmemekte ve yenidoğan tetanozunun görülme sıklığı ne yazik ki gerçekçi bir şekilde tahmin edilememektedir.

Belirtiler
Bakteri vücuda girdikten sonra hızla toksik bir madde salgılamaya başlar. Bu madde kaslar üzerinde uyarıcı etkiye sahiptir. Kafa kaslarından başlayarak tüm kaslarda uzun süreli kasılma ve kilitlenmeler meydana gelir. En sık etkilenen kas grupları çene kaslarıdır. Buna paralel olarak en sık karşılaşılan bulgulardan birisi de çene kilitlenmesidir. İstemsiz kasılmalar yavaş yavaş kafadan aşağılara doğru iner. Hastalığın doğal seyri sırasında solunum kasları olaya karıştığında kişi nefes alıp veremez ve boğularak yaşamını yitirir.


Bakterinin vücuda girmesi ile berlitilerin ortaya çıkması arasında geçen kuluçka süresi genelde 2 haftadan daha azdır ancak bu süre 2 gün kadar kısa ya da 2 ay kadar uzun olabilir. Belirtiler ne kadar çabuk ortaya çıkarsa hastalık o kadar şiddetli seyretmektedir.


Önlem
Tetanoz önlenebilen bir hastalıktır. Önlemenin etkili tek yolu da aşı olmaktır. Pekçok ülkde olduğu gibi ülkemizde de çocuklardaki aşı programı içinde tetanoz aşısı da uygulanmaktadır. Çocukluk dönemindeki tetanoz aşısı difteri ve boğmaca aşıları ile birlilkte yapılır.


Diğer pekçok aşıdan farklı olarak tetanoz aşısının sağladığı bağışıklık ve koruyuculuk ömür boyu sürmez. Etkinin devam etmesi için aşını belirli aralıklarla tekrarlanması gerekir. Rapel adı verilen bu tekrarlar için ideal süre 10 yıldır. Ancak aşı yapılması üzerinden 5 yıldan fazla süre geçtiyse ve trafik kazası gibi ciddi bir yaralanma varsa veya yaralanma kirli olarak tabir edilen toprak, pas, kir ile temas etmiş bir yara ise 10 yılın dolması beklenmeden rapelk yapılır.

Hamilelik ve tetanoz aşısı
Ülkemizde yenidoğan tetanozu nadir olmayan bir hastalıktır. Bu nedenle ulusal aşı politikaları gereği hamile kadınlarda eğer son 10 yıl içinde rapel yapılmamışsa ilk trimesterdan sonra yapılması önerilir.


Ülkemiz sağlık sisteminin bir parçası olan sağlık ocaklarında görev yapan ebeler zaman zaman evleri dolaşarak hanede hamile kadın olup olmadığını eğer varsa kontrollerinin yapılıp yapılmadığını kontrol etmektedirler. Evine bu tür bir ziyarette bulunulan ve tetanoz aşısı olması gerektiği söylenen hamile bir kadın daha önceden konu ile ilgili olarak doktoru tarafından bilgilendirilmediyse doğal olarak endişe duyar.

Çalışma hayatı içinde gerek yüzyüze gerekse telefon ya da e-posta yoluyla sık sık bu yönde sorular ile karşılaşıyoruz.


Tetanoz aşısı canlı mikroorganizma içermeyen ve gebelikte güvenle yapılabilecek olan bir aşıdır. Ancak hamilelik takiplerinde mutlaka yapılması gereken rutin bir uygulama değildir. Aslolan hamile olsun ya da olmasın erkeklerde dahil olmak üzere tüm bireylerin her 10 yılda bir bu aşıyı yaptırmalarıdır.


Hamilelik sırasında yapılan aşıya bağlı gelişen antikorlar bebeğe de geçerek onu yaşamının ilk dönemlerinde bu ölümcül hastalıktan korurlar.


Daha önceden aşılanmamış bir kadın hamileliği sırasında tetanoz aşısı olmaya karar verirse ilk trimesterdan sonra 4-8 hafta arayla toplam 2 doz aşı olmalıdır.]]>
false
2009-10-27T01:14:33Z 2009-10-27T01:14:33Z https://eylulforum.com/konu-tetanoz-belirtileri-neonatal-tetanoz-nedir <![CDATA[TETANOZ Belirtileri, Neonatal tetanoz nedir?]]>
TETANOZ

Tetanoza bir bakteri olan Clostridium tetani’nin toksini (zehiri) neden olmaktadır. Bu bakteri oksijen varlığında yaşayamaz. Bakterinin bir özelliği de öldürmesi çok zor olan bir form oluşturmasıdır (spor). Bakterinin oluşturduğu sporlar ışıya ve kimyasal ajanlara çok dayanıklıdır ve öldürmesi çok zordur.

Tetanoz nasıl yayılır?

C. tetani sporları toprakta ve hayvanların barsakları ve dışkılarında bulunur. Tetanoz bakterisi insan vücuduna genellikle delici yaralanmalar yoluyla girer. Çünkü bakterinin yaşaması ve çoğalması için oksiyensiz ortama ihtiyacı vardır.

Tetanoz insandan insana bulaşmaz.

Tetanoz bakterisi vücuda girdikten ne kadar süre sonra belirtiler ortaya çıkar?

Tetanozun kuluçka dönemi 3-21 gün arasında değişir, ortalama süre 8 gündür. Yaralanma bölgesinin, merkezi sinir sistemine uzaklığı ile orantılı olarak kuluçka dönemi değişir. Yara beyine ne kadar yakınsa kuluçka dönemi o kadar kısadır ve ölüm oranı o kadar yüksektir.

Tetanozun belirtileri nelerdir?

Tetanozun belirtileri, tetanoz bakterisinin toksininin (zehirinin) merkezi sinir sistemi üzerindeki etkisi ile ortaya çıkar. Tetanozun en sık görülen şeklinde ilk belirti çene kitlenmesidir. Daha sonra ense sertliği, yutma güçlüğü ve karın kaslarında sertleşme, kasılma görülür.

Diğer bulgular ateş, terleme, kan basıncı artışı ve kalp hızında artıştır. Sıklıkla kas kasılmaları ve spazmlar oluşur ve dakikalarca devam eder, haftalarca sürer. Eğer kişi iyileşirse bu aylar alabilir.

Tetanoz ne kadar ciddidir?

Tetanoz yüksek ölüm oranına sahip bir hastalıktır. Vakaların yaklaşık %30’u hayatını kaybeder. Tetanoz’un başarılı bir tedavisi yoktur, tedaviye rağmen vaka ölüm oranı değişmemektedir.

Tetanoz’un muhtemel komplikasyonları (istenmeyen sonuçları) nelerdir?

Ses tellerinin spazmı (laringospazm) solunumu zorlaştırabilir. Kas kasılmaları sırasında omurlarda ve uzun kemiklerde kırılmalar olabilir. Ayrıca hipertansiyon (tansiyonun yükselmesi), anormal kalp ritmi ve hastaneden uzun süreli yatmak zorunda kalınması nedeniyle ortaya çıkan başka bakteri veya viruslarla oluşan ikincil enfeksiyonlar da tetanoz nedeniyle ortaya çıkan istenmeyen sonuçlardır.

Tabii ki yüksek oranda ölüme sebebiyet vermesi de diğer önemli istenmeyen sonuçtur.

Tetanoz bakterisi ne tarz yaralarla vücuda girer?

Tetanoz bakterisi toprakta yaşar. Bu nedenle en tehlikeli yaralanmalar hayvan dışkısı ve gübre ile kirli yaralanmalardır.

Genelde derin delici yaralanmalardan endişelenmemize rağmen gerçekte pek çok yaralanmada tetanoz bakterisi vücuda girer. Son yıllarda en çok görülen vakalar büyük yaralar yerine küçük yaralar nedeniyle oluşmuştur. Bunun bir nedeni büyük yaralara tetanoz riski ile uygun bir şekilde müdahale ediliyor, küçük yaraların pek önemsenmiyor olması olabilir.

Tetanoz ameliyatlar, yanıklar, yaralanmalar, sıyrıklar, çarpma tarzında yaralanmalar, kulak enfeksiyonları, diş enfeksiyonları, hayvan ısırıkları, düşükler, hamilelik, piercing ve dövme sonrasında ortaya çıkabilir.

Tetanoz aynı zamanda kıymık batmasından sonrada oluşabilir.

Çiviye bastım, ne yapmalıyım?

Tetanoz bulaşma riski taşıyan her türlü yaraya en kısa zamanda müdahale edilmelidir. Uygulanacak tedavi yaralanan kişinin tetanoz aşılarının tam olup olmadığına ve yaranın durumuna göre belirlenir. Tüm yaralanmalarda öncelikle yara temizlenmelidir. Yaralanma durumunda zaman geçirmeden bir sağlık merkezine başvurulmalı ve gerekli görülürse tedavi ve aşılama durumuna göre aşı uygulanmalıdır.

Tetanoz bakterisi ile kirlenme ihtimali bulunan yaralanmalarda eğer yaralanan kişi tetanoz aşılarının yapılıp yapılmadığını ya da tam olarak yapıldığını hatırlamıyorsa, en kısa zaman içinde tetanoz aşısı ve tetanoz immunglobulini olmalıdır.

Üç doz tetanoz aşısı olmuş ve son 10 yıl içinde rapel doz (güçlendirme dozu) yaptırmış olan bir kişi korunuyordur. Bununla birlikte yeterli derecede korunmada sağlamak için, yaralanma son aşıdan beş yıl veya daha fazla bir süre sonra olmuşsa ve yara küçük ve/veya temiz değilse dahi bir tekrar doz aşı yapılabilir.

Tetanozun tedavisi var mıdır?

Tetanozun bulguları ortaya çıktıktan sonra tetanozun tedavisi yoktur. Sadece destekleyici tedavi ve mümkünse ortaya çıkan istenmeyen sonuçların (komplikasyonların) tedavisi yapılır. En iyi tedavi aşılama yoluyla korunmadır.

Neonatal tetanoz nedir?

Neonatal tetanoz, yeni doğan bebeklerde görülen tetanozdur ve sıklıkla doğum sırasında göbek kordonunun temiz olmayan koşullarda kesilmesi nedeniyle ortaya çıkar. Bu bebekler genellikle annelerinin tetanoz aşıları tamam değildir ve bu nedenle bebeklerine koruyucu antikorları verememişlerdir.

Neonatal tetanoz gelişmekte olan ülkelerde hala sık görülmektedir ve her yıl tüm dünyada 270.000’den fazla ölüme neden olmaktadır.

Tetanoz birden fazla kez geçirilebilir mi?

Evet! Tetanoz geçirmek ömür boyu kalıcı bağışıklık sağlamaz çünkü çok az miktarda toksin bile hastalığa neden olabilmektedir. Tetanoz geçiren kişiler iyileşir iyileşmez aşılama serisine başlamalıdırlar.]]>
false
2009-10-27T01:13:49Z 2009-10-27T01:13:49Z https://eylulforum.com/konu-tetanos <![CDATA[TETANOS]]>


Tetanos merkez sinir sisteminin et*kilendiği akut bir enfeksiyon hastalığı*dır. Önce çiğneme kaslarında, daha sonra kalça, kol, bacak ve gövde kasla*rında ağrılı kasılmalara yol açar.


NEDENLERİ
Tetanos etkeni, sporlu bir basil olan Clostridium tetani adlı bakteridir. Bu bakteri uygun koşulların yokluğunda spor biçiminde dinlenme evresine girer ve yıllarca sürebilen bu dönemin ardın*dan uygun koşullarda yeniden etkinle-şerek çoğalır. Clostridium tetanfmn yaklaşık 10 değişik tipi tanımlanmıştır. Bunların hepsi en az iki tür zehir üretir. Zehirlerin biri alyuvarları parçalayıcı etki yaratır ve klinik açıdan fazla önem taşımaz. Öbürü ise tetanospazmin adıy*la anılan ve merkez sinir sisteminde ya*yılarak hastalığa yol açan zehirdir.Tetanos zehrinin sinir yapılarını na*sıl etkilediği henüz tam olarak aydınla*tılmamıştır, ama çok az miktarının bile kaslarda beklenmedik kasılmalara ve yaygın kas sertleşmesine neden olduğu bilinmektedir.


YAYILIMI



Tetanos basili doğada son derece yay*gındır. Toprakta, suda ve hatta havada bol miktarda bulunur. Başta otçul hay*vanlar, özellikle de atlar olmak üzere hayvanların sindirim sisteminde yaşar ve dışkıyla atılır. Bu nedenle kırsal ke*sim yollarındaki tozlar ve hayvan dışkı*sının gübre olarak kullanıldığı tarla ve bahçe toprağı başlıca bulaşma yollarını oluşturur. Mikrobun varlığını sürdüre*bilmesini sağlayan iklim koşullan (tro*pikal ve subtropikal bölgeler) ve toprağın cinsi (killi toprak) gibi etkenler de hastalığın yayılmasında rol oynar.Tarımda makineleşme sayesinde önemli ölçüde azalan enfeksiyon kaynaklannm gene de tam olarak kurutulamaması, hastalığın süregelmesine yol açmaktadır.



İnsan doğduğu andan başlayarak bütün yaşamı boyunca hastalığın bulaş*masına açıktır; hastalığı geçirmiş olmak bile bağışıklık sağlamaz. Gerçekten de bazı insanların hastalığı birden fazla kez geçirdiği saptanmıştır. Bunun nede*ni hastalık sırasında dolaşımda görülen zehir miktarının yeterli bağışıklık sağ*layacak düzeyde olmamasıdır. Oysa aşıyla yüksek miktarda antijen (etkisiz hale getirilmiş zehir) verilerek vücudun antikor oluşturması sağlanabilir.Tetanos sosyoekonomik açıdan az*gelişmiş ülkelerde çok yaygın, aşının kitlesel olarak uygulandığı gelişmiş ül*kelerde ise gittikçe daha az görülen bir hastalıktır. Bazı tropikal ülkelerde ölü*me yol açan ilk 10 etken arasında yer almaktadır. Bu ülkelerde göbek kordo*nundan bulaşan yenidoğan tetanosu ile kadınlarda doğum ve düşük sonrasında görülen tetanos Özellikle yaygındır.


NASIL BULAŞIR?
Tetanos enfeksiyonu bakteri ya da spor*larının deri ya da mukoza sıyrıkların*dan girmesi sonucunda ortaya çıkar.Toprak, dışkı ya da başka atıklarla kirlenmiş sivri cisimlerin ya da kıymık*ların yol açtığı yaralanmalar özellikle tehlikelidir. Eski zamanlarda savaş ya*raları, başıboş hayvanların ısırıkları ve tarımsal etkinlik sırasında oluşan yara*lar, tetanos açısından tipik sayılırken günümüzde bunlara trafik ve sanayi ka*zalarına bağlı yaralan da eklemek gere*kir.Yaranın tetanos enfeksiyonu açısın*dan tehlikeli olup olmadığını belirle*mek için kesm ölçütler yoktur. Birçok insanda hastalık önemsiz sanılan ve normalde tetanos tehlikesi göstermeyen hafif bir yaralanma sonrasında gelişir. Bazı olgularda hastalık etkeninin vücu*da girdiği sıyrık belli bile değildir.Dokulara ulaşan tetanos basili spor*ları uzun süre etkinlik göstermeden can*lı kalabilir (gizli dönem). Her üç olgu*dan birinde hastalık, yara iyileşip nedbe dokusu oluştuktan sonra ortaya çıkar. Mikrop ise yaranın bulunduğu yerde ka*lır ve hiçbir zaman vücudun öbür bölge*lerine ulaşamaz. Spor yeniden etkinle-şip çoğalabilen basil biçimini aldığında zehir üretmeye başlar. Kan yoluyla hız*la bütün dokulara yayılan zehir özellik*le omurilik ve beyindeki sinir merkezle*rini etkiler.


BELİRTİLERİ
Tetanosun kuluçka dönemi birkaç gün*den başlayarak birkaç hafta ya da aya kadar uzayabilir. Hastalığın ön belirtile*ri huzursuzluk, aşırı duyarlılık ve baş ağrısıyla sınırlıdır. Ama tetanos basili vücuda hangi noktadan girerse girsin en önemli belirtiler değişmez; Ağrılı kas kasılmaları çiğneme kaslarından başla*yarak çene kilitlenmesine (trismus), bu*radan yemek borusuna yayılarak yutma güçlüğüne yol açar. Kasılma daha sonra ense ve sut kaslarına da yayılır. Bu ara*da kırıklık, genellikle 37,5°C-38°C ara*sında kalan, ama 40°C’ye de çıkabilen ateş ve nabızda hızlanma gibi genel be*lirtiler de ortaya çıkar. Daha sonra bü*tün yüz kasları kasılmasıyla yüzde “ri-sus sardonicus” olarak adlandırılan sü*rekli sıntma ifadesi belirir. Gövde ve ense kaslarının sürekli kasılı kalması sonucunda baş geriye kayar, gövde yay biçiminde öne doğru çıkar. Bu tipik du*ruş bozukluğuna opistotonus adı verilir. Kas kasılmaları süreklidir, ama birkaç saniyeden birkaç dakikaya kadar süren şiddetli kriz dönemleri de olur. Krizler sırasında bütün kasılma belirtileri şid*detlenir. Hastalığın en azından başlan*gıç evrelerinde hastanın bilinci yerinde*dir ve zihinsel işlevleri normaldir. Ama ilk belirtilerin ortaya çıkmasından yak*laşık üç gün sonra zihinsel etkinlik ak*samaya başlar ve bu durum yaklaşık bir hafta sürer. Daha sonra görece hafif ol*gularda krizler gittikçe seyrekleşir ve birkaç hafta içinde tümüyle kaybolur.


Ölümlerin yüzde 40′ından çoğu, akci*ğer komplikasyonlan, kafaiçi (beyin) kanamaları gibi nedenlerden kaynakla*nır.


TANI
Tetanos tanısı yalnızca klinik bulgu ve belirtilere dayanılarak konur. Laboratu-var testlerinin tanıya hiçbir yaran yok*tur ve yarada Clostridium tetani bakte*risine olguların yalnızca üçte birinde rastlanır. Ayrıca bu mikroorganizma hiçbir tetanos belirtisi göstermeyen has*talarda da bulunabilir.


TEDAVİ
Tetanos hastasının yoğun bakım biri*minde tedavi görmesi gerekir. Hastaya sakinleştirici ve havale önleyici (anti-konvulsif) ilaçlar verilerek genel ön*lemler alınır. Yarayı tedavi etmek ya da bakterinin zehir üretmesini önlemek amacıyla antibiyotik uygulamasının ya*rarlan tartışmalıdır. Ama gene de yara kapanana değin ya da belirgin bir yara yoksa dört gün boyunca uygulanmak üzere penisilin ilk seçilecek antibiyotiktir. Hastalığa özgü tedavi bağışık insan serumunun (kısa süre önce aşılanmış insandan alman ve dolayısıyla çok mik*tarda Özgül antikorlar içeren serum) kas içine verilmesidir; doz 5.000, (çocuk*larda 1.500) ünitedir. Bağışık insan se*rumunun bulunamadığı durumlarda, hastanın alerjisi olmadığı belirlendikten sonra damar içine 10.000 ünite bağışık at serumu uygulanır. At serumuna aşırı duyarlı hastalarda ise sığır serumuna başvurulabilir. İyileşme sonrasında has*talık bağışıklık bırakmadığı için hasta aşılanmalıdır.


KORUNMA
Tetanos bildirilmesi zorunlu hastalık*lardandır, ama hastaların öbür insanlar*dan ayrılması sağlığı korumadan çok tedavi amacına yöneliktir. Hastanın ya*tağının dezenfekte edilmesi fazla etkili ve önemli değildir. Ama ameliyat son*rasında ve lohusalık döneminde tetanos riski yüksek olduğundan ameliyathane*lerin dezenfekte edilmesi büyük önem taşır. Tetanos aşısı bütün bebek ve ço*cuklara birçolf meslek grubu için zorun*ludur.

“Tetanos sporları” nedir?
Sporlar, tetanos basilinin yaşaması için gerekli nem ve ısının yetersiz, oksijenin ise fazla olduğu koşullarda basilin canlı kalmasını sağlamak üzere oluşur. Basil içindeki suyun tümünü dışarı atarak küçük bir küre*ye dönüşür; beslenme ve büyüme evresinden dinlenme evresine geçerej^ spor biçimini alır.

Tetanos sporları basil kadar tehlikeli midir?
Evet. Çünkü sporlar basilin “kış uykusundaki” biçiminden başka bir şey değildir. Uygun koşullarla karşılaşınca spor şişerek yemden “canlanır”. Bu arada tetanos basilinin serbest oksijen bulunmayan ortamlarda yaşa*yabildiği unutulmamalıdır.]]>
false
2009-10-27T01:13:14Z 2009-10-27T01:13:14Z https://eylulforum.com/konu-tetanos-belirtisi-ve-tedavileri <![CDATA[Tetanos Belirtisi Ve Tedavileri]]>
Tetanos normalde toprakta yaşayan bakterilerin neden olduğu bir hastalıktır. Bu bakteriler genelde hayvan dışkısı içeren toprakta bulunabilirler. Kesik, çizik, sıyrık veya bir şeyin cilde batması sonucunda tetanos mikrobu kana karışabilir. bağışık olmayan bir insanda diken batması gibi ufak bir yara dahi tetanosa neden olabilir. insan her yaşta tetanos olabilir.

Belirtiler:

Önceleri baş ağrılı huzursuz bir devre geçirilebilir. Asıl belirtiler ağrılı adale kramplarıdır. Bunlar özellikle boyun ve çene kaslarında görülürler. Daha sonra gövdedeki kaslar sertleşir ve kramplar oluşur. nefes almada güçlük meydana gelir. Bazen ateş olabilir. Mikrobun alınmasından sonra 5-20 içinde belirtiler ortaya çıkar. Bu durumu genellikle havale nöbetleri takip eder. Bazı insanlar bu hastalıktan ölebilir. Halen yüzde yüz etkili bir tedavisi yoktur.


AŞI:

Bebeklere yapılan karma aşı difteri, tetanos ve boğmacaya karşıdır. Bu aşının yapıldığı çocuklar tetanosa karşı temel bağışıklık kazanırlar. Ancak bu bağışıklık zamanla azalacağından tetanos aşısının belirli aralıklarla ömür boyu tekrarlanması gerekir. Herkes on yılda bir aşı olmalıdır.


Yaralanma ve Isırılmalarda:

Özellikle derin, kötü bir şekilde çizilmiş, sıyrılmış veya kirlenmiş yaralanmalarda tetanos aşısı için bir sağlık birimine müracaat edilmelidir (hayvan ısırıkları, ağır yanıklar veya sokak pisliği - toprak bulaşmış sıyrıklarda).


Aşağıdaki durumlardan birisi varsa aşı olmanız gerekir;


- Temel aşı programının üzerinden 6 veya daha çok yıl geçmişse.


- Bağışıklığı tazelemek için yapılan aşının üzerinden 5 veya daha fazla yıl geçmişse


- Hayatınızda hiç tetanos aşısı olmadıysanız.]]>
false
2009-10-27T01:12:44Z 2009-10-27T01:12:44Z https://eylulforum.com/konu-tetanoz-hakkinda-bilmedikleriniz <![CDATA[Tetanoz Hakkında Bilmedikleriniz]]>
Tetanoz Aşısı nedir, Nasıl Etki eder?

Canlılarda hastalık nedeni olabilecek mikropların özel işlemlerden geçirilmesi sonucu, hastalık yapıcı etkileri yok edilmiş ancak vücudun savunma sistemini uyaracak nitelikleri korunmuş tıbbi ürünlere aşı denir. Aşılar vücutta savunma mekanizmasını uyararak hastalık etkenini tanıyan ve bu etkenle karşılaşıldığında onu yakalayıp yok eden koruyucu maddelerin oluşmasını sağlar. Bu şekilde aşılanan kişi aşılandığı hastalıklara karşı bağışık yani dirençli olur. Oluşan direnç belli bir süre için vücutta kalır ve hastalık etkeni ile karşılaşınca onu etkisiz kılmak için savaşır. Ancak oluşan direnci belirli aralıklarla yeniden güçlendirmek gereklidir.

Tetanoz nedir?

Kazıklı humma, çene kilitlenmesi olarak da bilinen tetanoz hastalığının nedeni toprak, toz, hayvan atıkları ve kirli araç-gereçlerin yüzeylerinde bulunan Clostridium Tetani bakterisidir. Tetanoz mikrobu kirli yara, temiz koşullarda yapılmayan doğumlar ve uygun kesilip bakımı yapılmayan göbek kordonu gibi ortamlarda çoğalarak hastalığa neden olur. Tetanozun ilk belirtisi çene kaslarında kasılmalardır. Bu belirtiyi, boyun kaslarında kasılma, yutma güçlüğü, karın kaslarında kasılma, kas spazmları, terleme, ateş ve havale izler. Yenidoğan Tetanozuna yakalanan bebekler normal doğarlar, ancak doğumdan sonraki 3–28 gün arasında emmeyi bırakırlar. Kaslarında kasılmalar ortaya çıktığında vücutları kaskatı, gergin bir hal alır. Anne Tetanozu ise gebelik, doğum sırasında veya lohusalık döneminde annede; tetanoz belirtilerinin görülmesidir.

Tetanoza nasıl yakalanılır?

Yenidoğanlar; temiz şartlarda yapılmayan doğumları takiben göbek kordonunun bakımının uygun yapılmaması veya üzerinin temiz olmayan maddelerle kapatılmasıyla tetanoza yakalanabilirler. Anneler ise, kesici-delici yaralanmalar, düşükler ve doğumlar sırasında

kullanılan aletlerin kirli olması sonucunda tetanoza yakalanabilirler. Enfeksiyon etkeni ile karşılaştıktan sonra belirtilerin ortaya çıkmasına kadar geçen süre genellikle 3–10 gün arasındadır. Bu süre 3 haftaya kadar uzayabilir.

Tetanoz önemli bir hastalık mıdır?

Evet. tetanoz hastalığı tedavi edilmez ise çoğunlukla ölüm ile sonuçlanan bir hastalıktır. Tetanoz vakalarının %70-100\'ü ölümle sonuçlanır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre her yıl dünyada 450,000 bebek, yaşamlarının ilk ayı içinde yenidoğan tetanozuna ve 40,000 anne de anne tetanozuna bağlı olarak ölmektedir.

Neden aşı gereklidir?

Hastalığa karşı korunmanın tek yolu tetanoz (Td) aşısıdır. Hastalığın geçirilmesi bağışıklık sağlamaz. Bir kişinin tetanoza karşı bağışık hale gelmesi için en az 3 doz tetanoz aşısı (Td) ile aşılanması gerekmektedir.

En çok kimler risk altındadır?

Yaralanma veya cilt bütünlüğü bozulan her birey aşısız olduğu sürece risk altındadır. Daha önce aşılanarak bağışıklık oluşturulmuş olsa dahi son aşı dozundan sonra 10 yıldan daha uzun bir süre geçmiş olması risk altında olmak anlamındadır.

Anne adayları ve dolayısı ile bebekler de doğum esnasında mikroplarla karşılaşabileceğinden risk grubundadırlar.

Yenidoğanlar
- Evde sağlık personeli yardımı olmadan yapılan doğumlar
- Göbeğin kirli aletlerle kesilmesi (jilet, makas)
- Hastanede doğum olsa dahi göbek kordonu bakımının temiz yapılmaması
- Toprağa yatırma gibi yanlış alışkanlıklar gibi nedenlerle risk altındadırlar.

Anneler
- Gebelikleri sırasında sağlık kontrolüne gitmemeleri
- Kesici-delici alet yaralanmalarına maruz kalmaları
- Doğumun sağlıklı koşullarda ve temiz ortamda yapılmaması
- Lohusalık döneminde kirli yara bakımı gibi nedenlerle risk altındadırlar.

Tetanoz aşısı nasıl uygulanır?

Aşılama koldan enjeksiyon yolu ile yapılır. Ülkemizde yürütülmekte olan programa göre anne adayları doğum öncesi bakım esnasındaki kontrollerde en az iki doz tetanoz aşısı almaktadırlar. Tek doz aşının hiçbir koruyuculuğu yoktur, ikinci ve üçüncü doz ile bağışıklık sağlanıp pekiştirilir. Doğurganlık çağı boyunca tetanoza karşı bağışıklığın sağlanması için tetanoz aşılama takvimine uygun olarak toplam 5 doz tetanoz aşısı uygulanmaktadır.

Türkiye\'de Tetanoz bir sorun mudur?

Ülkemizde gebeliklerin tespiti ve izlemi yeterince yapılamadığından, doğumların tamamı sağlık personeli yardımı ile ve sağlıklı koşullarda yapılmadığından maalesef bir sorundur. Clostiridium Tetani bakterisi doğada bulunan bir bakteridir dolayısı ile mikrobun ortadan kaldırılması söz konusu değildir.

Anne ve Yenidoğan Tetanozu Eliminasyon Programı

MNT Eliminasyon Programı nedir?

Eliminasyon; bir hastalığın bir bölgede ya da ülkede görülmesinin tamamen engellenmesidir. “Anne ve Yenidoğan Tetanozu Eliminasyon Programı”; tüm gebe kadınlara gebelik dönemi kontrolleri ve aşılarının, temiz doğum olanaklarının sağlanması ve temiz göbek kordonu bakımı ve lohusa izlemi yolu ile anne ve yenidoğan tetanozunun ortadan kaldırılmasını hedefleyen bir programdır.

Tetanoz hastalığını ortadan kaldırmak için ne yapmak gerekir?

Tetanoz hastalığının görülmesini önlemenin en önemli yolu Tetanoz aşısıdır. Tüm gebe kadınlara en az iki doz, anne ve yenidoğan tetanozu açısından yüksek riskli bölgelerde yaşayan doğurganlık çağındaki 15–49 yaş arasındaki tüm kadınlara en az üç doz tetanoz aşısı uygulanması ile hem anne hem de doğacak olan bebek tetanozdan korunmuş olur. Aşının yanı sıra;

- Gebeliklerin sağlık kuruluşları tarafından tespit edilip izlenmesi,
- Anne adaylarının doğum öncesinde gerekli bakımı almaları ve konu hakkında gerekli bilgileri edinmeleri
- Annelerin doğumlarını sağlık kuruluşlarında ve temiz koşullarda gerçekleştirmeleri,
- Göbek kordonunun temiz aletlerle kesilmesi ve göbek bakımının uygun şekilde yapılması
- Lohusalık döneminde annenin yara bakımının uygun şekilde yapılması gerekmektedir.

Tetanoz Aşı Günleri

Tetanoz aşı günleri ne zaman uygulanacaktır?

Tetanoz Aşı Günleri 24 Nisan–18 Mayıs 2006\'da birincisi, 2006 sonbahar aylarında ikincisi ve 2007 ilkbahar aylarında üçüncüsü olmak üzere üç aşamada gerçekleştirilecektir.

Tetanoz aşı günleri\'nde kimler aşılanacak?

Anne ve yenidoğan tetanozu açısından yüksek riskli bölgelerde yaşayan doğurganlık çağındaki 15–49 yaş arasındaki tüm kadınlara en az üç doz tetanoz aşısı uygulanacaktır. Aşı uygulanan her kadına sağlık ocağını her ziyaretinde yanında bulunduracağı bir Aşı Kartı verilecek ve saklaması söylenecektir.

Aşılamayı kimler, nerede ve nasıl yapacak?

Aşılama çalışmalarını Sağlık Bakanlığı ve Bakanlığın illerdeki temsilcileri olan Sağlık Müdürlükleri yürütecek, aşıyı da yine yakasında resmi kimlik belgesi taşıyan Sağlık Müdürlüğünün sağlık personeli uygulayacaktır. Tetanoz aşısı tüm Sağlık Ocakları ve Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezlerinde ücretsiz olarak uygulanmaktadır. Tetanoz Aşı günleri sırasında Sağlık Ocaklarının yanı sıra ev ev dolaşılarak sahada da aşılama hizmetleri yürütülecektir.

Daha önce aşılanmış olanların tekrar aşılanmasına gerek var mıdır?

Daha önce aşı uygulanmış ve aşı kartı olanların eğer eksik aşıları varsa, aşı takvimine uygun şekilde aşıları tamamlanacaktır.

Daha önce Tetanoz hastalığı geçirmiş olanların aşılanmasına gerek var mıdır?

Hastalığın geçirilmesi bağışıklık sağlamaz. Bir kişinin tetanoza karşı bağışık hale gelmesi için en az 3 doz tetanoz aşısı ile aşılanması gerekmektedir

ANNE VE YENİDOĞAN TETANOZU HASTALIĞININ GÖRÜLMEDİĞİ BİR TÜRKİYE HEDEFİNE ULAŞMAYA TOPLUM BİREYLERİ NASIL KATKIDA BULUNABİLİR?

Anne ve yenidoğan tetanozu hastalığının görülmediği bir Türkiye hedefine ulaşmada yapılabilecek faaliyetlere örnekler şunlar olabilir;

- Anne adayları gebelik oluştuktan sonra mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmalı, gerekli olan doğum öncesi bakım ve aşılama hizmetlerini almalıdır.
- Doğumların sağlık personeli yardımı ile sağlık kuruluşunda ve temiz koşullarda yapılması, yenidoğanın göbek bakımının ve lohusalık dönemindeki annenin yara bakımının temiz ve uygun şekilde yapılması sağlanmalıdır.
- Toplumun önde gelen kişileri, sanatçıları, liderleri özellikle de Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları aşılama çalışmalarına katkıda bulunmalıdırlar.

Bu ve benzeri girişimlerle anne ve bebeklerimizin tetanoza karşı korunmalarını sağlayabilir ve ülkemizde aşıyla önlenebilir bir hastalık olan tetanozun görülmesine engel olabiliriz.]]>
false
2009-10-27T01:11:52Z 2009-10-27T01:11:52Z https://eylulforum.com/konu-tetanoz-ve-sik-sorulan-sorular <![CDATA[Tetanoz ve Sık Sorulan Sorular]]>
TETANOZ

Tetanoza bir bakteri olan Clostridium tetani’nin toksini (zehiri) neden olmaktadır. Bu bakteri oksijen varlığında yaşayamaz. Bakterinin bir özelliği de öldürmesi çok zor olan bir form oluşturmasıdır (spor). Bakterinin oluşturduğu sporlar ışıya ve kimyasal ajanlara çok dayanıklıdır ve öldürmesi çok zordur.

Tetanoz nasıl yayılır?

C. tetani sporları toprakta ve hayvanların barsakları ve dışkılarında bulunur. Tetanoz bakterisi insan vücuduna genellikle delici yaralanmalar yoluyla girer. Çünkü bakterinin yaşaması ve çoğalması için oksiyensiz ortama ihtiyacı vardır.

Tetanoz insandan insana bulaşmaz.

Tetanoz bakterisi vücuda girdikten ne kadar süre sonra belirtiler ortaya çıkar?

Tetanozun kuluçka dönemi 3-21 gün arasında değişir, ortalama süre 8 gündür. Yaralanma bölgesinin, merkezi sinir sistemine uzaklığı ile orantılı olarak kuluçka dönemi değişir. Yara beyine ne kadar yakınsa kuluçka dönemi o kadar kısadır ve ölüm oranı o kadar yüksektir.

Tetanozun belirtileri nelerdir?

Tetanozun belirtileri, tetanoz bakterisinin toksininin (zehirinin) merkezi sinir sistemi üzerindeki etkisi ile ortaya çıkar. Tetanozun en sık görülen şeklinde ilk belirti çene kitlenmesidir. Daha sonra ense sertliği, yutma güçlüğü ve karın kaslarında sertleşme, kasılma görülür.

Diğer bulgular ateş, terleme, kan basıncı artışı ve kalp hızında artıştır. Sıklıkla kas kasılmaları ve spazmlar oluşur ve dakikalarca devam eder, haftalarca sürer. Eğer kişi iyileşirse bu aylar alabilir.

Tetanoz ne kadar ciddidir?

Tetanoz yüksek ölüm oranına sahip bir hastalıktır. Vakaların yaklaşık %30’u hayatını kaybeder. Tetanoz’un başarılı bir tedavisi yoktur, tedaviye rağmen vaka ölüm oranı değişmemektedir.

Tetanoz’un muhtemel komplikasyonları (istenmeyen sonuçları) nelerdir?

Ses tellerinin spazmı (laringospazm) solunumu zorlaştırabilir. Kas kasılmaları sırasında omurlarda ve uzun kemiklerde kırılmalar olabilir. Ayrıca hipertansiyon (tansiyonun yükselmesi), anormal kalp ritmi ve hastaneden uzun süreli yatmak zorunda kalınması nedeniyle ortaya çıkan başka bakteri veya viruslarla oluşan ikincil enfeksiyonlar da tetanoz nedeniyle ortaya çıkan istenmeyen sonuçlardır.

Tabii ki yüksek oranda ölüme sebebiyet vermesi de diğer önemli istenmeyen sonuçtur.

Tetanoz bakterisi ne tarz yaralarla vücuda girer?

Tetanoz bakterisi toprakta yaşar. Bu nedenle en tehlikeli yaralanmalar hayvan dışkısı ve gübre ile kirli yaralanmalardır.

Genelde derin delici yaralanmalardan endişelenmemize rağmen gerçekte pek çok yaralanmada tetanoz bakterisi vücuda girer. Son yıllarda en çok görülen vakalar büyük yaralar yerine küçük yaralar nedeniyle oluşmuştur. Bunun bir nedeni büyük yaralara tetanoz riski ile uygun bir şekilde müdahale ediliyor, küçük yaraların pek önemsenmiyor olması olabilir.

Tetanoz ameliyatlar, yanıklar, yaralanmalar, sıyrıklar, çarpma tarzında yaralanmalar, kulak enfeksiyonları, diş enfeksiyonları, hayvan ısırıkları, düşükler, hamilelik, piercing ve dövme sonrasında ortaya çıkabilir.

Tetanoz aynı zamanda kıymık batmasından sonrada oluşabilir.

Çiviye bastım, ne yapmalıyım?

Tetanoz bulaşma riski taşıyan her türlü yaraya en kısa zamanda müdahale edilmelidir. Uygulanacak tedavi yaralanan kişinin tetanoz aşılarının tam olup olmadığına ve yaranın durumuna göre belirlenir. Tüm yaralanmalarda öncelikle yara temizlenmelidir. Yaralanma durumunda zaman geçirmeden bir sağlık merkezine başvurulmalı ve gerekli görülürse tedavi ve aşılama durumuna göre aşı uygulanmalıdır.

Tetanoz bakterisi ile kirlenme ihtimali bulunan yaralanmalarda eğer yaralanan kişi tetanoz aşılarının yapılıp yapılmadığını ya da tam olarak yapıldığını hatırlamıyorsa, en kısa zaman içinde tetanoz aşısı ve tetanoz immunglobulini olmalıdır.

Üç doz tetanoz aşısı olmuş ve son 10 yıl içinde rapel doz (güçlendirme dozu) yaptırmış olan bir kişi korunuyordur. Bununla birlikte yeterli derecede korunmada sağlamak için, yaralanma son aşıdan beş yıl veya daha fazla bir süre sonra olmuşsa ve yara küçük ve/veya temiz değilse dahi bir tekrar doz aşı yapılabilir.

Tetanozun tedavisi var mıdır?

Tetanozun bulguları ortaya çıktıktan sonra tetanozun tedavisi yoktur. Sadece destekleyici tedavi ve mümkünse ortaya çıkan istenmeyen sonuçların (komplikasyonların) tedavisi yapılır. En iyi tedavi aşılama yoluyla korunmadır.

Neonatal tetanoz nedir?

Neonatal tetanoz, yeni doğan bebeklerde görülen tetanozdur ve sıklıkla doğum sırasında göbek kordonunun temiz olmayan koşullarda kesilmesi nedeniyle ortaya çıkar. Bu bebekler genellikle annelerinin tetanoz aşıları tamam değildir ve bu nedenle bebeklerine koruyucu antikorları verememişlerdir.

Neonatal tetanoz gelişmekte olan ülkelerde hala sık görülmektedir ve her yıl tüm dünyada 270.000’den fazla ölüme neden olmaktadır.

Tetanoz birden fazla kez geçirilebilir mi?

Evet! Tetanoz geçirmek ömür boyu kalıcı bağışıklık sağlamaz çünkü çok az miktarda toksin bile hastalığa neden olabilmektedir. Tetanoz geçiren kişiler iyileşir iyileşmez aşılama serisine başlamalıdırlar.


kaynak:asidanisma.com]]>
false
2009-10-27T01:10:39Z 2009-10-27T01:10:39Z https://eylulforum.com/konu-tetanus-ve-korunma <![CDATA[Tetanus ve Korunma]]>
Tetanus, ya da Kazıklı Humma denilen Tetanoz, Clostridium Tetani adı verilen sporlu bakterinin salgıladığı toksine bağlı olarak gelişen ve Hipokrat’dan beri bilinen bir enfeksiyon hastalığıdır.

Tetanoz etkeni hepimizin bildiği gibi sadece ‘paslı çivi’ ya da ‘küflü teneke’de bulunmaz, ne yazık ki toprağın üst tabakalarında, insan ve hayvanların bağırsak kanalında bulunur ve buradan dış dünyaya yayılır. Bu nedenle tetanoz mikrobuna yeryüzünün her yerinde rastlamak mümkündür.

Hastalık tüm dünyada yaygındır, fakat gelişmiş ülkelerde neredeyse kaybolmuş gibidir. Endüstrileşmiş ülkelerde çoğunlukla deri yaralanmaları ve yanıklardan, seyrek olarak da cerrahi girişimlerden sonra ortaya çıkar, eroin bağımlılığı olanlarda steril olmayan aletlere ve eroine eklenen maddelere bağlı olarak görülür.

Gelişmekte olan veya gelişmemiş ülkelerde göbek bağının uygun olmayan şartlarda (taş, steril olamayan bıçak veya jilet gibi aletlerle) kesilmesi sonucu oluşan yeni doğan tetanozu çok sık görülür. Ve buna bağlı yenidoğan ölümleri yaklaşık %10 civarındadır.

Yenidoğan tetanozundan bebeği korunmanın yolu gebelik döneminde yaptırılan tetanoz aşısıdır. Tetanoz aşısı hem anne adayını hem de bebeği doğum ve doğum sonu dönemde tetanoz hastalığından korur. Annede oluşan antikorlar plesanta youluyla bebeğe geçer böylece bebek yenidoğan tetanozundan korunmuş olur.

Hastaların % 70'i 50 yaş üzerindedir. Yanıklar, damardan ilaç kullanımı, kulak delinmesi, açık yaranın etraftan bulaşması, donuklar, deri yaraları, ameliyat yaraları, doğum sonrası dönem tetanoz enfeksiyonu açısından riskli durumlardır.

Cl. Tetaninin yol açtığı iltihap yerel doku bölgelerinde sınırlı kalır.
Etken yüksek etkiye sahip toksinini yalnızca oksijensiz koşullarda üretebilir. Vücuda giren mikrobun hastalık belirtisi vermesi için geçen kuluçka süresi 2 -14 gündür. İçinde yabancı cisim bulunan, doku harabiyetinin yüksek, kan, pıhtı ve ölü doku parçalarının olduğu yaralanmalarda bu sürenin 24 saate kadar indiği görülmüştür. Kuluçka döneminin ardından hastalık belirtileri ortaya çıkar, soluk borusunu ve solunum kaslarını da etkileyen ağrılı kas spazmları ve ağır merkezi sinir sistemi harabiyeti sonucunda ölüm gelişir. Çocuklarda ve ilerleyen yaşlarda ölüm oranı yüksektir, % 60 – 80 inde ölüm gelişmektedir.

Tetanoz hastalığından ölen bir askerin portresidir. Doktor olan Sir Charles Bell (1774-1842) tarafından yapılmıştır. Hastalığın son dönemlerinde beden üzerindeki etkilerini gösteren klasikleşmiş bir portredir. Orjinali; İsveç'in Edinburg şehrinde bulunan Royal Kolejindedir.

Yeryüzünde bu kadar yaygın bulunan bir bakteri ile karşılaşma oranı bu kadar yüksek, tanı ve tedavisi güç ve ölüm oranı yüksek olan Tetanozdan en önemli korunma yolu ‘AŞILANMA’dır.

Özellikle yeni doğan bebekler, çocuklar, gebeler, 50 yaş üzeri yaş grubu, toprak ve bahçe işleriyle uğraşanlar, bedensel güçle çalışıp travmaya maruziyet riski yüksek olan kişiler yüksek risk altında oldukları için aşılanma konusunda daha duyarlı davranılmalıdır.

Tetanozdan korunmada temiz yara bakımı ve kirli yaraların cerrahi tedavisinden başka en önemli ve etkili korunma yolu aktif bağışıklama yani AŞILAMA’ dır.

Bu, yaklaşık 4-6 haftalık aralarla yapılan 3 temel aşılanmadan (Temel immunizasyon) oluşur. Daha sonra her 5-10 yılda bir rapel aşı yapılması ile bağışıklığın devamı sağlanır.


Ülkemizde Sağlık Bakanlığı; Sağlık Ocakları ve Ana Çocuk Sağlığı birimlerinde bu uygulama bebeklerde; doğumdan sonraki 2–3–4. aylarda birer doz (toplam üç doz) daha sonra 16–18. ay da bir ilkokul 1. sınıf ve 8. sınıflarda yine birer rapel dozların yapılması şeklinde, gebelerde ise; birer ay ara ile toplam iki doz aşılama yapılarak tetanozdan korunma sağlamaktadır. Unutmamak gerekir ki bağışıklığın devamı için 5-10 yılda bir tek rapel doz aşı yaptırmak gerekmektedir.


Aşı; koldan genellikle kas içine ya da daha az olarak cilt altına uygulanır.

Aşı reaksiyonu olarak çoğunlukla bölgesel şişlik, kızarıklık, lenf bezi büyümesi ve ateş görülebilir.

Tetanoz aşısı % 95 oranında hastalıktan koruyucudur.

Tetanozdan korunmanın en önemli yolunun ‘AŞILANMA’ olduğunu tekrar hatırlatırken, size bir sorum var:

- En son Tetanoz aşınızı ne zaman yaptırmıştınız?]]>
false