https://eylulforum.com/
Sat, 22 Feb 2025 22:56:58 +0000MyBB
https://eylulforum.com/konu-disler-ne-zaman-cikmaya-baslar
Tue, 28 Jun 2016 23:48:18 +0300https://eylulforum.com/konu-disler-ne-zaman-cikmaya-baslar
Gömülü diş denince aklımıza ilk olarak 20 yaş dişleri gelir. Ama yalnızca onlar gömülü kalmaz bazen köpek dişleri, küçük azı dişleri ve yan kesici dişler de gömülü kalabilir.
Çıkmayan 20'li Yaş Dişlerinin Dezavantajları
Çene ve dişler arasındaki büyüklük farklılığından dolayı bazen dişlerimiz çenede kendine yer bulamaz ve süremezler. En sık gömük kalan veya süremeyen dişler 20'li yaş dişleridir. Bazen de yer bulsalar bile yamuk sürerler yani normal doğrultusundan sapıp yanağa doğru veya dil tarafına doğru sürerler. Sürme esnasında da yer bulamadıkları için önündeki dişlere baskı yapmaya başlarlar hem ağrıya sebep olurlar hem de zamanla dişlerin çapraşık duruma gelmesine neden olurlar.
Yamuk süren 20 yaş dişleri yerlerini doğru şekilde alamadıkları ve fırçalamada da tam olarak temizlenemedikleri için zamanla çürümeye başlarlar. Hatta onların çürümesi sonucunda, önündeki sağlam dişler de çürüyebilir.
Yarım sürmüş 20 yaş dişleri de vardır. Yani dişin bir kısmı ağızda görülür diğer kısmı ise diş etiyle örtülür. Bu durumda da dişetinde şişlik, ağız açarken ve kapatırken zorlanma, yanakta dolgunluk hissi ve ağızda kötü kokuya sebep olurlar.
Ayrıca dişlerin yanağa doğru yamuk sürmesi ile çiğneme esnasında yanağımızı da ısırmamıza neden olur.]]>
Gömülü diş denince aklımıza ilk olarak 20 yaş dişleri gelir. Ama yalnızca onlar gömülü kalmaz bazen köpek dişleri, küçük azı dişleri ve yan kesici dişler de gömülü kalabilir.
Çıkmayan 20'li Yaş Dişlerinin Dezavantajları
Çene ve dişler arasındaki büyüklük farklılığından dolayı bazen dişlerimiz çenede kendine yer bulamaz ve süremezler. En sık gömük kalan veya süremeyen dişler 20'li yaş dişleridir. Bazen de yer bulsalar bile yamuk sürerler yani normal doğrultusundan sapıp yanağa doğru veya dil tarafına doğru sürerler. Sürme esnasında da yer bulamadıkları için önündeki dişlere baskı yapmaya başlarlar hem ağrıya sebep olurlar hem de zamanla dişlerin çapraşık duruma gelmesine neden olurlar.
Yamuk süren 20 yaş dişleri yerlerini doğru şekilde alamadıkları ve fırçalamada da tam olarak temizlenemedikleri için zamanla çürümeye başlarlar. Hatta onların çürümesi sonucunda, önündeki sağlam dişler de çürüyebilir.
Yarım sürmüş 20 yaş dişleri de vardır. Yani dişin bir kısmı ağızda görülür diğer kısmı ise diş etiyle örtülür. Bu durumda da dişetinde şişlik, ağız açarken ve kapatırken zorlanma, yanakta dolgunluk hissi ve ağızda kötü kokuya sebep olurlar.
Ayrıca dişlerin yanağa doğru yamuk sürmesi ile çiğneme esnasında yanağımızı da ısırmamıza neden olur.]]>
https://eylulforum.com/konu-en-cok-uygulanan-dis-tedavileri
Fri, 28 Jun 2013 11:48:46 +0300https://eylulforum.com/konu-en-cok-uygulanan-dis-tedavileri
Birden fazla dişin çekilmesi gerekiyorsa veya çekim işleminin kendisi zor olacaksa (bazı kemiğe kaynamış dişlerin çekimi gibi), diş doktorunuz ilaçla yatıştırmayı ya da hatta, işlem sırasında kendinizi daha rahat hissedebilmeniz için genel anesteziyi önerebilir.Dişler genellikle, diş çekim pensesiyle çekilir. Pense dişin taç kısırını kavrar ve dişi yuvasında tutan bağlan kopanr. Yuva kademeli olarak açılır ve diş dışarı çekilir. Çekimden sonra, kanama, cerrahi işlemin yapıldığı alana konulan ve ısırtılan gazlı bezle kontrol altına alınır; basmç, kanamanın 30 dakika içinde durmasını sağlar. Çekim sonrası ağrıyı dindirmek için doktorunuz, parasetamol gibi bir ağn kesici kullanmanızı önerecektir. Aspirin ve ibuprofen kanamyı uzatır ve pıhtılaşmayı engeller.
Doktorunuz, pıhtının oynamasını engellemek için, işlemden sonra 24 saat boyunca, dişlerinizi çokça yıkamaktan kaçınmanızı ve kamışla sıvı almamanızı önerebilir. Bundan sonra, dişinizi hafifçe, tuzlu sucak suyla yıkamanız, ameliyat alanının iyileşmesine yardımcı olacaktır. Bu alanın tamamen iyileşmesi 7 ile 10 gün sürer.
Ortodonti
Ortodonti, dişçiliğin, dişlerdeki şekil ve hiza (eğri veya yerinde olmayan) bozukluklarını düzelten, çenelerdeki uyumsuzluk sorunlarını çözen özel bir bölümüdür. Isırma, çiğneme, yutma, kelime telaffuz etme, diş çarpıklıkları ve görüntü düzletme sorunlarının giderilmesinde de ortodontik tedavi gerekebilir. Ortodontik tedavi çocukluk çağmda başlayabilir ancak kesin tedavi, kalıcı dişler gelmeden (yaklaşık 12 yaşından sonra) bitirilemez.
Kapanış bozukluğu (ısırırken alt ve üst dişlerin arasındaki anormal durum) tedavisi, çocukluk dönemlerinde veya gençlik çağlarının en başında yani dişlerin ve çenenin henüz oluşması aşamasında, çok kolaydır. Aynı hizada olmayan dişler ve aralıklı diş sorunları; kalıtımsal nedenlerle, parmak emme sebebiyle, emzik kullanımı sebebiyle, çocukluk dişlerinin erken kaybedilmesi (bu durumda kalıcı dişler, olmaları gereken yerde çıkmazlar) sebebiyle ortaya çıkabilir.
Ortodontik tedavinin üç ana kategorisi vardır: Önleyici, koruyucu, kapsamlı. Önleyici tedavi, genellikle çocuklarda uygulanır, parmak emme gibi alışkanlıkları düzelterek gelecekteki sorunların derecesini en aza indirir. Diğer taraftan önleyici tedavi, süt dişlerinin erken kaybedilmesi sebebiyle ayrık olan dişlerin arasına alan koruyucu denilen cihazlar kullanarak, gelecek olan kalıcı dişe yer açmak için de yapılır.
Koruyucu tedavi, süt dişleri ve kalıcı dişlere, gelecekte oluşacak sorunları engellemek amacıyla, uygulanan süreçlerdir; genellikle 6 ila 12 yaş arasında uygulanır. Örneğin, bazıları aşın çarpıklık nedeniyle, alışık olunmayan büyüklükte diş çıkartacak şekilde doğarlar. Koruyucu tedavi ile, bu dişler çekilir ve diğer dişler başka tarafa yönlendirilerek gelecekteki aşırı çarpıklıklar önlenir.
Kapsamlı ortodontik tedavi, tel ve tutucular gibi, genellikle ortodonti uygulamalannı da kullanır.
TELLER
Tel, dişleri yavaşça yeni konumlarına çekmek için kullanılan cihazlardır. Tele ihtiyacınız varsa, diş doktorunuz, kalıcı dişlerinizi görebileceği, şekilde (çıkmamış dişlerinizi de görebileceği), kemiklerinizin röntgenini çekecek ve alt-üst çeneniz arasındaki ilişkiyi tespit edecektir. Doktorunuz ayrıca, dişlerinizin plastik bir kopyasını da yapacaktır. Kopyayı yapabilmek için, yumuşak hamura benzeyen maddeyi ısıracaksınız ve böylece dişlerinizin izi çıkacak; çıkartıldığı zaman, izin içine alçı dökülecek ve dişlerinizin ve ısırığınızın kalıcı bir kalıbı oluşturulacaktır.
Bazı aşın bozukluk vakalarında, diş doktorunuz bir veya daha fazla dişinizi çekerek, diğererine yer açmayı önerebilir. Böylece tel, diğer çarpık dişleri, çekilen dişlerin açtığı alanlara doğru hareket ettirebilir.
Tellerin 3 yıl boyunca kullanılması gerekli olabilir.
Daha az ciddi bir durum varsa, daha kısa bir süre de kullanılabilir. Birçok farklı tel tipi vardır.Paslanmaz çelikten halkalan olan bir tip tel, her dişi çevreler ve daha sonra yerine yapıştınlır. Bir başka tip, küçük ayraç özelliklidir ve dişin ön veya arka kısmına takılır. Teller, plastik bantlar ve zemberek ile bağlanır ve ortodon-tistin, hareket etmesini istediği yöne doğru gidecek şekilde, basınç uygulaması amacıyla ayarlanır. Ortodontistiniz, tellerin gerüimini her ay ayarlar. Tel taşımak bazen kısa süreli rahatsızlıklara sebep olur; aspirin (21 yaşın altında olanlar aspirin kullanmamalıdırlar), ibuprofen veya parasetamol gibi ağn kesiciler ağrının dinmesine yardımcı olurlar.Tellere ek olarak, ortodontistler, yular denilen ve haricen kullanılan bir alet önerebilirler. Bu alet, arka azı dişlerine takılır ve geceleri basınç uygulayarak, hizalama işleminin hızlanmasını amaçlar.
Telleriniz çıkartıldığı zaman, dişlerinizin yeni konumlarını korumaları ve eski konumlarına geri dönmemeleri için birkaç ay veya birkaç yıl boyunca, tutucu denilen bir alet kullanmak zorundasınız. Tutucu, çıkartılabilen ve dişleri çevreleyen telleri olan bir alettir; uygun bir protezle dişlerinize sabitlenir.Tel tutucu gibi ortodontik uygulamalar, yemekler için ideal kapanlardır ve diş çürümesine, plaklara ve diş eti hastalıklarına sebep olur. Dişlerinizi günde en az iki kere, her öğünden sonra ve öğünler arasında atıştırırsanız, atıştırdıktan sonra fırçalamak, iple temizlemek, yıkamak zorundasınız. Diş doktorunuza veya ortodon-tistinize, tellerinizi titizlikle temiz tutmanın en iyi yollarım sorun.
Dolgular
Bir diş dolgusunun yerleştirilmesi, delinmiş veya diş çürüğü (delik) ile hasar görmüş bir alana, sert bir maddenin konulması işlemidir.
Diş minesi – sert dış yüzey – hasar veya çürümeyle zarar gördüğü zaman; bakteriler içeri girip daha ileri aşınmalara ve zarara yol açabilir, bazen de dişin merkezi özüne, kan damarlarının ve sinirlerin bulunduğu yere zarar verebilir.Bir dişi doldurmak için, diş doktorunuz önce, etkilenen dişin içine ve etrafına lokal anestezi tatbik eder; daha sonra dişi temizler ve bir frez yardımıyla her türlü çürük maddeyi alır. Bu işlem sırasında, hassas diş özü açıkta kalmışsa, doktorunuz, buna sakinleştirici bir macun uygular, böylece diş dolgusu tamamlandıktan sonra öz, ağnya sebep olmaz. Çürük, dişin büyük bir kısmını harap etmişse, dolguyu yerinde tutması için dişin etrafına metal bir çerçeve konulur.Dolgu malzemesi bir karışımdır ve deliğin içine ya da metal çerçevenin içine sıkıca uygulanır ve sonra yüzey düzlenir. Birkaç dakika içinde sertleşir. Ön dişler için, plastik bir diş renklendi-rici kullanılır. Görünmeyen dişler için diş amalgamı (gümüş, cıva veya diğer metallerden oluşan bir alaşım) veya dolgu malzemesi olarak altın kullanılır.
Amalgam dolgu malzemeleri yaklaşık 10 sene sonra kırılır; altın dolgular daha uzun süre kalır ancak çok daha pahalıdır. Yeni alaşım malzemeleri ve porselen malzemeler dolgu malzemesi olarak kullanılsa da yine de diş amalgamı en çok kullanılan dolgu malzemesidir. Kimileri, diş dolgularında, cıvanın dışarı sızabileceği ve bunun da vücudun geri kalan kısmını zehirleyebileceğini iddia etmektedirler. Bugüne dek yapılan araştırmalarda bu teoriyi doğrulayan bir kanıt bulunamamıştır.
Takma Dişler
Takma dişler, genellikle birçok dişin yerine takılmak üzere yapılan protezlerdir. İki tip takma diş vardır: Tam ve kısmi. Yarım takma dişler, kendi dişlerinizin arasına, gerçek dişin durduğu yerde oluşan boşluğu doldurmak için konan yapay dişlerdir. Tam takma dişler ise üst damaktaki tüm dişlerin veya alt damaktaki tüm dişlerin ya da her ikisinin birden yerine konan takma dişlerdir.
Kısmi takma dişler metal tabanlıdır ve metal çengeller protezi dişlere bağlar. Tam takma dişler genellikle plastikten (akrilik) yapılmıştır, dişlerinizle ve diş etinizle örtüşebilmesi için renklendirilmişlerdir. Tabanı diş etleri gibi renklendirilmiştir ve diş etinin üzerine otunır; üst plaka, kısmen yerinde durur.
Bazen, geçici takma dişler (hazır takma dişler) herhangi bir takma diş çekilmeden hazırlanır; diş çekilden sonra, boş kalan alanı doldurmak için hemen ağza konulur. Geçici takma dişler, daha sonra kalıcı olanlarla değiştirlmek zorundadır.
Takma diş yapılması, birçok kere dişçiye gidilmesini gerektirir. İlk olarak, dişinizin izleri çıkartılır. Bu, diş doktorunuz için, ağız yapınızın bir kopyasıdır, böylece takma dişininzi tam olarak ağız ölçülerinize göre yapabilecektir. Nihai olan plastik takma diş yapılmadan önce, genellikle balmu-mundan yapılmış bir örnek hazırlanır; bunun amacı takma dişlerin ölçü ve görünümlerinin doğruluğunu görmek ve iyi çalışıp çalışmadığını anlamaktır. Takma dişleri taşıyan kemikler, zamanla değiştiklerinden, düzenli aralıklarla dişçinize gidip, takma dişlerinizin ölçülerini ve altmdaki dokulann sağlıklı olup olmadıklarını kontrol ettirmek zorundasınız.
TAKMA DİŞLERİN BAKIMI
Takma dişleriniz de doğal dişleriniz kadar hassastır ve günlük olarak temizlenmelidirler. Protez üzerinde plak ve tartarlar (orjinal dişlerinizde olduğu gibi) oluşur ve canlı dişlerinize ve diş etlerinize sıçrayabilirler, buralarda oyuklar ve diş eti rahatsızlıklarına sebep olabilirler.
Takma dişlerinizi çıkardıktan sonra, ağzınızı iyice yıkayınız ve tüm artıklan atınız. Geceleyin, takma dişlerinizi yarım ölçek beyaz sirke ve yanm ölçek ılık suyun içinde veya takma diş temizleyicisinin içinde bekletiniz. Takma dişlerinizin metal çengelleri varsa, sadece su kullanınız. Suda bekletmek, plakları yok eder ve daha kolay fırçalayabilirsiniz.Suda beklettikten sonra, takma diş fırçası yardımıyla, takma diş macunu kullanarak, takma dişlerinizi fırçalayınız.
Kuron Ve Köprüler
Kuron, dişin üst (görünebilen) kısmının bir bölümüne yapılan kaplamadır; diş doktorlan kuronu dişin çürümüş, çatlak veya kırık olan kısmlanna yerleştirmek için kullanırlar. Köprüler, metal alaşımdan (genellikle platin veya altın) ve porselen kaplı bir ya da daha fazla yapay dişten oluşur; kaybedilen dişlerin bıraktığı boşluklan doldurmak için kullanılırlar.Kuronlar, ön dişler için porselenden ya da arka dişler için metal-porselen karışımından yapılır ki böylece çiğnemeden dolayı oluşan basınca dayanabilsinler. Kuron takılacağı zaman lokal anestezi yapılması gereklidir.
KURON
Diş dokrorunuz önce, kuron takılacak dişin kalıbını çıkarır. Bunun için sizden, hamura benzeyen yumuşak bir malzemeyi ısırmanız istenecektir; ısırdığınız hamurun üstünde kuron takılacak dişin şeklinin izi kalacaktır. Sonra, frez yardımıyla, kuronun takılacağı, dişin alt koçanına (henüz doğal haliyle alttaki kemiğe bağlıdır) şekil verilir. Bu koçana, kuron preparasyonu denilir ve bir başka kalıp da bunun şekli için çıkartılır.
Kuron preparasyonu ve takılacak kuronun kalıbından, orjinal dişin kuronunun ve kuron preparasyonunun ölçülerine uyan yapay bir diş hazırlanır.Kuron hazırlanıncaya kadar, geçici bir kuron koçanın üstüne konulur ve böylece ağzınızda boş alan kalmaz. Diş doktorunuza bir sonraki gidişinizde, hazırlanan kuron, kuron preparasyonunun üzerine yapıştırılır.
KÖPRÜ
Köprü bir veya daha fazla dişten oluşur. Takma dişlerden farklı olarak köprüler, ağzınızın çatısına uygun bir plaka üzerine takılı değildirler. Bunu yerine, köprünün doldurulacak alanlan birleştiren metal bir çerçevesi vardır.Birleştirilecek dişler (henüz sağlıklı iseler), kuron takılmak (bkz. Bir önceki makale) üzere hazırlanmalıdır. Köprünün de kuron gibi porselen kaplaması olur ve böylece doğal dişlere benzer. Köprünün tamamlanmasına kadar birçok defa diş doktoruna gitmek gerekir.
Köprü veya kuron taşıyorsanız büyük bir diş eti hastalığı riski altındasınız zira yapay dişler plaklan toplar. Fırçalama ve iple temizlemeye ek olarak, lastik uçlu diş eti uyarıcı çubuklarla kuron ve köprülerin yanındaki diş eti hattını temizleyin. Diş doktorunuz, diş arası fırça kullan*.tcmanızı tavsiye edebilir, bu küçük uçlu bir fırçadır ve sadece belli bir alanı temizler. Diş çekme aparatı denilen bir cihaz da köprünün altının temizlenmesi için kullanı*.tclabilir.
Diş İmplantı
Diş implantlan, yapay dişin, metal bir çerçeve kullanılarak komşu dişe bağlanmayıp, çene kemiğine, köprüde yapıldığı gibi sabitlenmesidir. Kemik implantın etrafından büyüyen ve yaşayan bir dokudur, implantı kemiğe sabitlemek güvenli bir perçin oluşturur.
Köprü veya kuron için yapıldığı gibi, yerine konacak diş veya dişlerin kalıbı çıkartılır. Bu dişler daha sonra çekilir ve implant kemiğe sabitlenmeye hazırdır. Lokal anestezi uygulandıktan sonra diş doktorunuz diş eti üzerinde bir keşi yapar ve diş eti hafifçe kaldırıarak kemik açığa çıkarılır.Bir seri frez yardımıyla, diş doktoru çene kemiğine bir delik açarak içine metal bir vida yerleştirir, bu vidaya implant bağlantısı denir. Daha sonra diş eti, implant bağlantısının üzerine yeniden yerleştirilir.
İmplant bağlantısının çene kemiğine entegre olması 4 ile 6 aylık bir süreyi gerektirir. Bu süre içinde, geçici bir diş veya takma diş konularak ağzınızda boşluk kalmaması sağlanır.
İmplant bağlantısı kemiğe entegre olduktan sonra, bağlan*.tctının üzerindeki diş eti kesilerek açılır (doktorun lokal anestezi yapmasından sonra) ve dayanak adı verilen küçük bir metal silindir, implant bağlantısının üzerine takılır. Dayanak, yeni kuronunuzu taşayacak olan nesnedir.
Dayanağın etrafındaki diş eti iyileştikten (yaklaşık 1 ay) sonra, diş doktoru, dayanağın bir kalıbını çıkartır. Laboratuar, yerine yenisi takılacak dişin kuronunun ve dayanağın kalıbını kullanarak yeni bir yapay kuron yaratır. Daha sonra bu kuron dayanağın üzerine yapıştırılır. Dişleri olmayanlar için, implantlar takma dişleri emniyete almak ve taşımak için kullanılır.10 yıl başarısı; alt çene kemiği çene bölgesindeki implantlar için %95; alt çene kemiğinin arkası için %85; burnun altında üst çene kemiği için %90; ve üst çene kemiğinin arka tarafı için de %70 ila %75 arasıdır. Çok sigara içenlerde, çok alkol kullananlarda, şeker hastası olanlarda veya bağışıklık sistemi zayıf olanlarda, daha çok başarısızlık ihtimali vardır zira diş eti tedavisi zarar görür. Bazı kişilerde vidayı taşıyacak kadar kemik yoktur. Diş implantlan, diş eti hasta-lıklan uzmanı veya ağız cerrahı tarafından yapılır ve kuron veya takma dişler genel diş doktorlan veya protez uzmanlan tarafından uygulanır. İmplantlara bağlı komplikasyonlar nadiren oluşur, ancak gerçek dişleriniz gibi hem sizin hem de diş doktorunuz tarafından hassas bir bakım gerektirir. Hiçbir sigorta, implantlann ödemesini yapmaz; implanta karar vermeden önce sigortacınızla görüşünüz.
Kök Kanalı Ameliyatı
Kök kanalı ameliyatı, diş özünün (bir dişin ortasındaki canlı doku) yerine bir dolgu malzemesi konulması işlemidir. Kök kanal ameliyatı, genellikle dişin çürümesi veya hasar görmesi sonrasında özün enfekte olması veya ölmesi sonucunda yapılan bir işlemdir.
İşlemden önce doktorunuz, tedavi edilecek kök sayısını belirlemek için röntgen çekecektir. Kesici dişlerin (ön dişler) tek kökü vardır, küçük azı dişlerinin iki kökü vardır ve azı dişlerinin üç ya da dört kökü vardır. Lokal anestezi verilir ve plastik bent denilen plastik bir örtü, tedavi edilecek dişin etrafına konulur ve altındaki doku koruma altına alınır.Kök kanal tedavisinde ilk hedef, diş özünü dişten çıkartmaktır. Girişi sağlamak için, dişin içine bir delik açılır ve öz, delgi denilen bir alet kullanılarak alınır. Daha sonra, minik törpüler kullanılarak, kökün kenarlan temizlenir. Kök kanalı temizlendikten sonra, diş doktorunuz, alanı antibakte-riyel bir çözeltiyle yıkar ve sonra da kurutur.]]>
Birden fazla dişin çekilmesi gerekiyorsa veya çekim işleminin kendisi zor olacaksa (bazı kemiğe kaynamış dişlerin çekimi gibi), diş doktorunuz ilaçla yatıştırmayı ya da hatta, işlem sırasında kendinizi daha rahat hissedebilmeniz için genel anesteziyi önerebilir.Dişler genellikle, diş çekim pensesiyle çekilir. Pense dişin taç kısırını kavrar ve dişi yuvasında tutan bağlan kopanr. Yuva kademeli olarak açılır ve diş dışarı çekilir. Çekimden sonra, kanama, cerrahi işlemin yapıldığı alana konulan ve ısırtılan gazlı bezle kontrol altına alınır; basmç, kanamanın 30 dakika içinde durmasını sağlar. Çekim sonrası ağrıyı dindirmek için doktorunuz, parasetamol gibi bir ağn kesici kullanmanızı önerecektir. Aspirin ve ibuprofen kanamyı uzatır ve pıhtılaşmayı engeller.
Doktorunuz, pıhtının oynamasını engellemek için, işlemden sonra 24 saat boyunca, dişlerinizi çokça yıkamaktan kaçınmanızı ve kamışla sıvı almamanızı önerebilir. Bundan sonra, dişinizi hafifçe, tuzlu sucak suyla yıkamanız, ameliyat alanının iyileşmesine yardımcı olacaktır. Bu alanın tamamen iyileşmesi 7 ile 10 gün sürer.
Ortodonti
Ortodonti, dişçiliğin, dişlerdeki şekil ve hiza (eğri veya yerinde olmayan) bozukluklarını düzelten, çenelerdeki uyumsuzluk sorunlarını çözen özel bir bölümüdür. Isırma, çiğneme, yutma, kelime telaffuz etme, diş çarpıklıkları ve görüntü düzletme sorunlarının giderilmesinde de ortodontik tedavi gerekebilir. Ortodontik tedavi çocukluk çağmda başlayabilir ancak kesin tedavi, kalıcı dişler gelmeden (yaklaşık 12 yaşından sonra) bitirilemez.
Kapanış bozukluğu (ısırırken alt ve üst dişlerin arasındaki anormal durum) tedavisi, çocukluk dönemlerinde veya gençlik çağlarının en başında yani dişlerin ve çenenin henüz oluşması aşamasında, çok kolaydır. Aynı hizada olmayan dişler ve aralıklı diş sorunları; kalıtımsal nedenlerle, parmak emme sebebiyle, emzik kullanımı sebebiyle, çocukluk dişlerinin erken kaybedilmesi (bu durumda kalıcı dişler, olmaları gereken yerde çıkmazlar) sebebiyle ortaya çıkabilir.
Ortodontik tedavinin üç ana kategorisi vardır: Önleyici, koruyucu, kapsamlı. Önleyici tedavi, genellikle çocuklarda uygulanır, parmak emme gibi alışkanlıkları düzelterek gelecekteki sorunların derecesini en aza indirir. Diğer taraftan önleyici tedavi, süt dişlerinin erken kaybedilmesi sebebiyle ayrık olan dişlerin arasına alan koruyucu denilen cihazlar kullanarak, gelecek olan kalıcı dişe yer açmak için de yapılır.
Koruyucu tedavi, süt dişleri ve kalıcı dişlere, gelecekte oluşacak sorunları engellemek amacıyla, uygulanan süreçlerdir; genellikle 6 ila 12 yaş arasında uygulanır. Örneğin, bazıları aşın çarpıklık nedeniyle, alışık olunmayan büyüklükte diş çıkartacak şekilde doğarlar. Koruyucu tedavi ile, bu dişler çekilir ve diğer dişler başka tarafa yönlendirilerek gelecekteki aşırı çarpıklıklar önlenir.
Kapsamlı ortodontik tedavi, tel ve tutucular gibi, genellikle ortodonti uygulamalannı da kullanır.
TELLER
Tel, dişleri yavaşça yeni konumlarına çekmek için kullanılan cihazlardır. Tele ihtiyacınız varsa, diş doktorunuz, kalıcı dişlerinizi görebileceği, şekilde (çıkmamış dişlerinizi de görebileceği), kemiklerinizin röntgenini çekecek ve alt-üst çeneniz arasındaki ilişkiyi tespit edecektir. Doktorunuz ayrıca, dişlerinizin plastik bir kopyasını da yapacaktır. Kopyayı yapabilmek için, yumuşak hamura benzeyen maddeyi ısıracaksınız ve böylece dişlerinizin izi çıkacak; çıkartıldığı zaman, izin içine alçı dökülecek ve dişlerinizin ve ısırığınızın kalıcı bir kalıbı oluşturulacaktır.
Bazı aşın bozukluk vakalarında, diş doktorunuz bir veya daha fazla dişinizi çekerek, diğererine yer açmayı önerebilir. Böylece tel, diğer çarpık dişleri, çekilen dişlerin açtığı alanlara doğru hareket ettirebilir.
Tellerin 3 yıl boyunca kullanılması gerekli olabilir.
Daha az ciddi bir durum varsa, daha kısa bir süre de kullanılabilir. Birçok farklı tel tipi vardır.Paslanmaz çelikten halkalan olan bir tip tel, her dişi çevreler ve daha sonra yerine yapıştınlır. Bir başka tip, küçük ayraç özelliklidir ve dişin ön veya arka kısmına takılır. Teller, plastik bantlar ve zemberek ile bağlanır ve ortodon-tistin, hareket etmesini istediği yöne doğru gidecek şekilde, basınç uygulaması amacıyla ayarlanır. Ortodontistiniz, tellerin gerüimini her ay ayarlar. Tel taşımak bazen kısa süreli rahatsızlıklara sebep olur; aspirin (21 yaşın altında olanlar aspirin kullanmamalıdırlar), ibuprofen veya parasetamol gibi ağn kesiciler ağrının dinmesine yardımcı olurlar.Tellere ek olarak, ortodontistler, yular denilen ve haricen kullanılan bir alet önerebilirler. Bu alet, arka azı dişlerine takılır ve geceleri basınç uygulayarak, hizalama işleminin hızlanmasını amaçlar.
Telleriniz çıkartıldığı zaman, dişlerinizin yeni konumlarını korumaları ve eski konumlarına geri dönmemeleri için birkaç ay veya birkaç yıl boyunca, tutucu denilen bir alet kullanmak zorundasınız. Tutucu, çıkartılabilen ve dişleri çevreleyen telleri olan bir alettir; uygun bir protezle dişlerinize sabitlenir.Tel tutucu gibi ortodontik uygulamalar, yemekler için ideal kapanlardır ve diş çürümesine, plaklara ve diş eti hastalıklarına sebep olur. Dişlerinizi günde en az iki kere, her öğünden sonra ve öğünler arasında atıştırırsanız, atıştırdıktan sonra fırçalamak, iple temizlemek, yıkamak zorundasınız. Diş doktorunuza veya ortodon-tistinize, tellerinizi titizlikle temiz tutmanın en iyi yollarım sorun.
Dolgular
Bir diş dolgusunun yerleştirilmesi, delinmiş veya diş çürüğü (delik) ile hasar görmüş bir alana, sert bir maddenin konulması işlemidir.
Diş minesi – sert dış yüzey – hasar veya çürümeyle zarar gördüğü zaman; bakteriler içeri girip daha ileri aşınmalara ve zarara yol açabilir, bazen de dişin merkezi özüne, kan damarlarının ve sinirlerin bulunduğu yere zarar verebilir.Bir dişi doldurmak için, diş doktorunuz önce, etkilenen dişin içine ve etrafına lokal anestezi tatbik eder; daha sonra dişi temizler ve bir frez yardımıyla her türlü çürük maddeyi alır. Bu işlem sırasında, hassas diş özü açıkta kalmışsa, doktorunuz, buna sakinleştirici bir macun uygular, böylece diş dolgusu tamamlandıktan sonra öz, ağnya sebep olmaz. Çürük, dişin büyük bir kısmını harap etmişse, dolguyu yerinde tutması için dişin etrafına metal bir çerçeve konulur.Dolgu malzemesi bir karışımdır ve deliğin içine ya da metal çerçevenin içine sıkıca uygulanır ve sonra yüzey düzlenir. Birkaç dakika içinde sertleşir. Ön dişler için, plastik bir diş renklendi-rici kullanılır. Görünmeyen dişler için diş amalgamı (gümüş, cıva veya diğer metallerden oluşan bir alaşım) veya dolgu malzemesi olarak altın kullanılır.
Amalgam dolgu malzemeleri yaklaşık 10 sene sonra kırılır; altın dolgular daha uzun süre kalır ancak çok daha pahalıdır. Yeni alaşım malzemeleri ve porselen malzemeler dolgu malzemesi olarak kullanılsa da yine de diş amalgamı en çok kullanılan dolgu malzemesidir. Kimileri, diş dolgularında, cıvanın dışarı sızabileceği ve bunun da vücudun geri kalan kısmını zehirleyebileceğini iddia etmektedirler. Bugüne dek yapılan araştırmalarda bu teoriyi doğrulayan bir kanıt bulunamamıştır.
Takma Dişler
Takma dişler, genellikle birçok dişin yerine takılmak üzere yapılan protezlerdir. İki tip takma diş vardır: Tam ve kısmi. Yarım takma dişler, kendi dişlerinizin arasına, gerçek dişin durduğu yerde oluşan boşluğu doldurmak için konan yapay dişlerdir. Tam takma dişler ise üst damaktaki tüm dişlerin veya alt damaktaki tüm dişlerin ya da her ikisinin birden yerine konan takma dişlerdir.
Kısmi takma dişler metal tabanlıdır ve metal çengeller protezi dişlere bağlar. Tam takma dişler genellikle plastikten (akrilik) yapılmıştır, dişlerinizle ve diş etinizle örtüşebilmesi için renklendirilmişlerdir. Tabanı diş etleri gibi renklendirilmiştir ve diş etinin üzerine otunır; üst plaka, kısmen yerinde durur.
Bazen, geçici takma dişler (hazır takma dişler) herhangi bir takma diş çekilmeden hazırlanır; diş çekilden sonra, boş kalan alanı doldurmak için hemen ağza konulur. Geçici takma dişler, daha sonra kalıcı olanlarla değiştirlmek zorundadır.
Takma diş yapılması, birçok kere dişçiye gidilmesini gerektirir. İlk olarak, dişinizin izleri çıkartılır. Bu, diş doktorunuz için, ağız yapınızın bir kopyasıdır, böylece takma dişininzi tam olarak ağız ölçülerinize göre yapabilecektir. Nihai olan plastik takma diş yapılmadan önce, genellikle balmu-mundan yapılmış bir örnek hazırlanır; bunun amacı takma dişlerin ölçü ve görünümlerinin doğruluğunu görmek ve iyi çalışıp çalışmadığını anlamaktır. Takma dişleri taşıyan kemikler, zamanla değiştiklerinden, düzenli aralıklarla dişçinize gidip, takma dişlerinizin ölçülerini ve altmdaki dokulann sağlıklı olup olmadıklarını kontrol ettirmek zorundasınız.
TAKMA DİŞLERİN BAKIMI
Takma dişleriniz de doğal dişleriniz kadar hassastır ve günlük olarak temizlenmelidirler. Protez üzerinde plak ve tartarlar (orjinal dişlerinizde olduğu gibi) oluşur ve canlı dişlerinize ve diş etlerinize sıçrayabilirler, buralarda oyuklar ve diş eti rahatsızlıklarına sebep olabilirler.
Takma dişlerinizi çıkardıktan sonra, ağzınızı iyice yıkayınız ve tüm artıklan atınız. Geceleyin, takma dişlerinizi yarım ölçek beyaz sirke ve yanm ölçek ılık suyun içinde veya takma diş temizleyicisinin içinde bekletiniz. Takma dişlerinizin metal çengelleri varsa, sadece su kullanınız. Suda bekletmek, plakları yok eder ve daha kolay fırçalayabilirsiniz.Suda beklettikten sonra, takma diş fırçası yardımıyla, takma diş macunu kullanarak, takma dişlerinizi fırçalayınız.
Kuron Ve Köprüler
Kuron, dişin üst (görünebilen) kısmının bir bölümüne yapılan kaplamadır; diş doktorlan kuronu dişin çürümüş, çatlak veya kırık olan kısmlanna yerleştirmek için kullanırlar. Köprüler, metal alaşımdan (genellikle platin veya altın) ve porselen kaplı bir ya da daha fazla yapay dişten oluşur; kaybedilen dişlerin bıraktığı boşluklan doldurmak için kullanılırlar.Kuronlar, ön dişler için porselenden ya da arka dişler için metal-porselen karışımından yapılır ki böylece çiğnemeden dolayı oluşan basınca dayanabilsinler. Kuron takılacağı zaman lokal anestezi yapılması gereklidir.
KURON
Diş dokrorunuz önce, kuron takılacak dişin kalıbını çıkarır. Bunun için sizden, hamura benzeyen yumuşak bir malzemeyi ısırmanız istenecektir; ısırdığınız hamurun üstünde kuron takılacak dişin şeklinin izi kalacaktır. Sonra, frez yardımıyla, kuronun takılacağı, dişin alt koçanına (henüz doğal haliyle alttaki kemiğe bağlıdır) şekil verilir. Bu koçana, kuron preparasyonu denilir ve bir başka kalıp da bunun şekli için çıkartılır.
Kuron preparasyonu ve takılacak kuronun kalıbından, orjinal dişin kuronunun ve kuron preparasyonunun ölçülerine uyan yapay bir diş hazırlanır.Kuron hazırlanıncaya kadar, geçici bir kuron koçanın üstüne konulur ve böylece ağzınızda boş alan kalmaz. Diş doktorunuza bir sonraki gidişinizde, hazırlanan kuron, kuron preparasyonunun üzerine yapıştırılır.
KÖPRÜ
Köprü bir veya daha fazla dişten oluşur. Takma dişlerden farklı olarak köprüler, ağzınızın çatısına uygun bir plaka üzerine takılı değildirler. Bunu yerine, köprünün doldurulacak alanlan birleştiren metal bir çerçevesi vardır.Birleştirilecek dişler (henüz sağlıklı iseler), kuron takılmak (bkz. Bir önceki makale) üzere hazırlanmalıdır. Köprünün de kuron gibi porselen kaplaması olur ve böylece doğal dişlere benzer. Köprünün tamamlanmasına kadar birçok defa diş doktoruna gitmek gerekir.
Köprü veya kuron taşıyorsanız büyük bir diş eti hastalığı riski altındasınız zira yapay dişler plaklan toplar. Fırçalama ve iple temizlemeye ek olarak, lastik uçlu diş eti uyarıcı çubuklarla kuron ve köprülerin yanındaki diş eti hattını temizleyin. Diş doktorunuz, diş arası fırça kullan*.tcmanızı tavsiye edebilir, bu küçük uçlu bir fırçadır ve sadece belli bir alanı temizler. Diş çekme aparatı denilen bir cihaz da köprünün altının temizlenmesi için kullanı*.tclabilir.
Diş İmplantı
Diş implantlan, yapay dişin, metal bir çerçeve kullanılarak komşu dişe bağlanmayıp, çene kemiğine, köprüde yapıldığı gibi sabitlenmesidir. Kemik implantın etrafından büyüyen ve yaşayan bir dokudur, implantı kemiğe sabitlemek güvenli bir perçin oluşturur.
Köprü veya kuron için yapıldığı gibi, yerine konacak diş veya dişlerin kalıbı çıkartılır. Bu dişler daha sonra çekilir ve implant kemiğe sabitlenmeye hazırdır. Lokal anestezi uygulandıktan sonra diş doktorunuz diş eti üzerinde bir keşi yapar ve diş eti hafifçe kaldırıarak kemik açığa çıkarılır.Bir seri frez yardımıyla, diş doktoru çene kemiğine bir delik açarak içine metal bir vida yerleştirir, bu vidaya implant bağlantısı denir. Daha sonra diş eti, implant bağlantısının üzerine yeniden yerleştirilir.
İmplant bağlantısının çene kemiğine entegre olması 4 ile 6 aylık bir süreyi gerektirir. Bu süre içinde, geçici bir diş veya takma diş konularak ağzınızda boşluk kalmaması sağlanır.
İmplant bağlantısı kemiğe entegre olduktan sonra, bağlan*.tctının üzerindeki diş eti kesilerek açılır (doktorun lokal anestezi yapmasından sonra) ve dayanak adı verilen küçük bir metal silindir, implant bağlantısının üzerine takılır. Dayanak, yeni kuronunuzu taşayacak olan nesnedir.
Dayanağın etrafındaki diş eti iyileştikten (yaklaşık 1 ay) sonra, diş doktoru, dayanağın bir kalıbını çıkartır. Laboratuar, yerine yenisi takılacak dişin kuronunun ve dayanağın kalıbını kullanarak yeni bir yapay kuron yaratır. Daha sonra bu kuron dayanağın üzerine yapıştırılır. Dişleri olmayanlar için, implantlar takma dişleri emniyete almak ve taşımak için kullanılır.10 yıl başarısı; alt çene kemiği çene bölgesindeki implantlar için %95; alt çene kemiğinin arkası için %85; burnun altında üst çene kemiği için %90; ve üst çene kemiğinin arka tarafı için de %70 ila %75 arasıdır. Çok sigara içenlerde, çok alkol kullananlarda, şeker hastası olanlarda veya bağışıklık sistemi zayıf olanlarda, daha çok başarısızlık ihtimali vardır zira diş eti tedavisi zarar görür. Bazı kişilerde vidayı taşıyacak kadar kemik yoktur. Diş implantlan, diş eti hasta-lıklan uzmanı veya ağız cerrahı tarafından yapılır ve kuron veya takma dişler genel diş doktorlan veya protez uzmanlan tarafından uygulanır. İmplantlara bağlı komplikasyonlar nadiren oluşur, ancak gerçek dişleriniz gibi hem sizin hem de diş doktorunuz tarafından hassas bir bakım gerektirir. Hiçbir sigorta, implantlann ödemesini yapmaz; implanta karar vermeden önce sigortacınızla görüşünüz.
Kök Kanalı Ameliyatı
Kök kanalı ameliyatı, diş özünün (bir dişin ortasındaki canlı doku) yerine bir dolgu malzemesi konulması işlemidir. Kök kanal ameliyatı, genellikle dişin çürümesi veya hasar görmesi sonrasında özün enfekte olması veya ölmesi sonucunda yapılan bir işlemdir.
İşlemden önce doktorunuz, tedavi edilecek kök sayısını belirlemek için röntgen çekecektir. Kesici dişlerin (ön dişler) tek kökü vardır, küçük azı dişlerinin iki kökü vardır ve azı dişlerinin üç ya da dört kökü vardır. Lokal anestezi verilir ve plastik bent denilen plastik bir örtü, tedavi edilecek dişin etrafına konulur ve altındaki doku koruma altına alınır.Kök kanal tedavisinde ilk hedef, diş özünü dişten çıkartmaktır. Girişi sağlamak için, dişin içine bir delik açılır ve öz, delgi denilen bir alet kullanılarak alınır. Daha sonra, minik törpüler kullanılarak, kökün kenarlan temizlenir. Kök kanalı temizlendikten sonra, diş doktorunuz, alanı antibakte-riyel bir çözeltiyle yıkar ve sonra da kurutur.]]>
https://eylulforum.com/konu-dis-beyazlatma-nedir
Sun, 06 Mar 2011 00:53:22 +0200https://eylulforum.com/konu-dis-beyazlatma-nedir
Diş Beyazlatma - Office Bleaching Nedir?
Office Bleaching, doğal rengi koyu olan yada sonradan olan etkenlerle rengi koyulaşan dişlerin renginin doktor muayenehanesinde beyazlatılması işlemidir. Dişhekimliği teknolojisinde yapılan araştırmalar sonucu evde uygulanan Home Bleaching tekniğine alternatif olarak geliştirilmiştir. İşlem yaklaşık bir saat içinde tamamlanıp çok etkili ve kalıcı sonuçlar elde edilebilmektedir.
Office Bleaching Nasıl Uygulanır ?
Önce hastanın fotoğrafı alınır ve renk skalası ile dişlerin ilk rengi tespit edilir. Diş temizliği yapılır. Dişetleri koruyucu bir tabaka ile kaplanır. Beyazlatma jeli dişin yüzeyine sürülür. Her diş için 6 dakika ışık uygulanır. İşlem tamamlandıktan sonra jel dişlerden temizlenir. 24 saat içinde hafif hassasiyet olabilir. Flor uygulaması ile bunu önlemek mümkündür.
Office Bleaching Hangi Durumlarda Uygulanır ?
* Alt-üst çene genel diş beyazlatılmasında ;
* Kanal tedavisi görüp rengi koyulaşan tek dişlerin beyazlatılmasında ;
* Doğal rengi koyu olan köpek dişlerinin beyazlatılmasında ;
* Alt-üst çeneye porselen diş yapıldığında, daha açık renk uygulamak amacı ile karşıt doğal dişlerin beyazlatılmasında Office Bleaching başarı ile uygulanmaktadır.
Office Bleaching'in Avantajları Nelerdir ?
* Uygulama süresinin kısalması ve hemen sonuç alınması ;
* Uygulama süresince, kahve, sigara vb maddelerin kullanımına bağlı olarak diş renginde geri dönme sorununun ortadan kalkması ;
* Yapılacak diğer tedavilere daha çabuk başlanabilmesi gibi avantajları vardır.
Office Bleaching'in Yan Etkileri Var mıdır ?
Diş beyazlatmanın zararlı hiçbir yan etkisi yoktur. Beyazlatma jelinin zararsızlığı, Amerika'da Federal Drug Administration, ülkemizde de Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmıştır.]]>
Diş Beyazlatma - Office Bleaching Nedir?
Office Bleaching, doğal rengi koyu olan yada sonradan olan etkenlerle rengi koyulaşan dişlerin renginin doktor muayenehanesinde beyazlatılması işlemidir. Dişhekimliği teknolojisinde yapılan araştırmalar sonucu evde uygulanan Home Bleaching tekniğine alternatif olarak geliştirilmiştir. İşlem yaklaşık bir saat içinde tamamlanıp çok etkili ve kalıcı sonuçlar elde edilebilmektedir.
Office Bleaching Nasıl Uygulanır ?
Önce hastanın fotoğrafı alınır ve renk skalası ile dişlerin ilk rengi tespit edilir. Diş temizliği yapılır. Dişetleri koruyucu bir tabaka ile kaplanır. Beyazlatma jeli dişin yüzeyine sürülür. Her diş için 6 dakika ışık uygulanır. İşlem tamamlandıktan sonra jel dişlerden temizlenir. 24 saat içinde hafif hassasiyet olabilir. Flor uygulaması ile bunu önlemek mümkündür.
Office Bleaching Hangi Durumlarda Uygulanır ?
* Alt-üst çene genel diş beyazlatılmasında ;
* Kanal tedavisi görüp rengi koyulaşan tek dişlerin beyazlatılmasında ;
* Doğal rengi koyu olan köpek dişlerinin beyazlatılmasında ;
* Alt-üst çeneye porselen diş yapıldığında, daha açık renk uygulamak amacı ile karşıt doğal dişlerin beyazlatılmasında Office Bleaching başarı ile uygulanmaktadır.
Office Bleaching'in Avantajları Nelerdir ?
* Uygulama süresinin kısalması ve hemen sonuç alınması ;
* Uygulama süresince, kahve, sigara vb maddelerin kullanımına bağlı olarak diş renginde geri dönme sorununun ortadan kalkması ;
* Yapılacak diğer tedavilere daha çabuk başlanabilmesi gibi avantajları vardır.
Office Bleaching'in Yan Etkileri Var mıdır ?
Diş beyazlatmanın zararlı hiçbir yan etkisi yoktur. Beyazlatma jelinin zararsızlığı, Amerika'da Federal Drug Administration, ülkemizde de Sağlık Bakanlığı tarafından onaylanmıştır.]]>
https://eylulforum.com/konu-hastalik
Sat, 25 Dec 2010 00:25:56 +0200https://eylulforum.com/konu-hastalik
MAKSİLLER SİNÜSLE İLGİLİ SORUNLAR
Üst çene kemiği içinde bulunan ve maksiler sinüs adı verilen bu boşluklar üst azı dişlerindeki iltahaba bağlı olarak enfekte olabilirler. Odontojenik sinüzitte denen bu durum ilaçla veya cerrahi olarak tedavi edilir. Üst azı dişlerinin çekimi sırasında bazen bu boşluk açılabilir. Dişi çeken hekim bu durumda gereken önlemi almazsa sinüs ile ağız boşluğu arasında bir açıklık oluşur. Hastanın yemek yeme ve içmesi sırasında ağzına aldığı besinler burnundan gelir. BU duruma oroantral fistül denir. Oroantral fistül oluşmuşsa bu açıklık damaktan veya yanak tarafından yumuşak doku kaydırılarak kapatılmalıdır. Eğer hastanın sinüsleride enfekte ise aynı zamanda sinüzitinde tedavisi yapılmalıdır.
Diş çekimi sonrası oluşmuş Oroantral Fistül. Sinüs açıklığı
SEDASYON VE GENEL ANESTEZİ
Büyük operasyonlarda veya aşırı korkak hastalarda genel anestezi ile hastahane şartlarında her türlü diş tedavisi yapılabilir. Aşırı korkak hastalarda bir anestezist eşliğinde muayenede bilinçli sedasyon yapılabilmektedir. Bu tedavide hasta kendindedir ve uyutulmaz. Kullanılan ilaca bağlı olarak operasyon sonrasında yapılan işlemi hatırlamamaktadır. Yurt dışında çok sık kullanılan bu yöntem aynı sıklıkta olmasa da ülkemizde de uygulanmaktadır.
Çene Kırıkları
Çene kırıkları ve tedavisi bu konuda uzman hekimler tarafından yapılmalıdır. Çene kırıklarının tedavisindeki amaç dişlerin birbirleri ile ilişkisini sağlamak (Oklüzyon) ve hastanın en kısa sürede çiğneme ve konuşma fonksiyonlarını geri kazanmasını sağlamaktır. Tedavide farklı yöntemler uygulanabilir. Bunlar teller(şineler), ortodontik braketler ve mini plaklardır. Miniplaklar kullanıldığında hasta birkaç gün içinde çiğneme fonksiyonlarına başlayabilmektedir.
KIRIK HASTALARI İÇİN POSTOPERATİF TALİMATLAR:
Çeneye gelen darbe ile oluşan kırığın tedavisinde şineleme, plak uygulaması ya da ikisinin kombinasyonu uygulanabilir. Çene kırıklarının normal iyileşme süresi 6-8 haftadır. Bu dönemde aşağıdaki talimatlara uymak çok önemlidir:
1. İlaç Kullanımı:
Yaralanmanın cinsine göre doktor tarafından çeşitli ilaçlar verilebilir. Bunları doktorun önerdiği şekilde düzenli olarak kullanmak gerekir. Bazen kırığı antibiyotikle tedavi etmek gerekebilir. Antibiyotiği tam olarak talimata uygun şekilde almak çok önemlidir. Verilen tüm ilaçların sıvı formda olmasına özen gösterilir, fakat bazı ilaçların sıvı formu yoktur. Bunların suda ya da meyve suyunda ezilerek içilmesi gereklidir. Travmadan önce kullanılan bir ilaç varsa bunun mutlaka doktora bildirilmesi gereklidir.
2. Diet:
Yapılan tedavi planı, hastanın yeme şeklini de etkileyecektir. Eğer çeneler birbirine bağlanmışsa hasta sıvı gıda ile beslenmek zorundadır. Ödeme bağlı olarak ilk günler sıvı gıda tüketilirken, ödem dağıldıkça, sütle yumuşatılmış gıdalar da tüketilebilir. Çeneler arası bağlama yapılmamış bile olsa, hastaya 6-8 haftalık iyileşme döneminde çiğneme yapmaması gerektiği mutlaka söylenmelidir. Çiğneme ile vidalar ve plaklar gevşeyebilir. Puding, püre, haşlanmış sebze bu hastalar için ideal yemeklerdir. Hastalara iyileşmeye yardımcı olacak şekilde ve kilo kaybını önlemek için Ensure/Boost/Sustacal verilir. 6-8 haftalık iyileşme döneminde hastanın %10dan fazla kilo kaybı istenmez.
3. Evde bakım:
Ağız hijyeni: Temiz bir ağız iyileşmeye yardımcı olur. Teller etrafı yumuşak bir fırça ile temizlenmelidir. Eğer ağızda insizyon yapılmışsa, doktorunuz ilk iki hafta dikkatli olmanız için sizi uyaracaktır. Bunlara ilaveten daha iyi bir ağız bakımı için doktorunuz size gargara da önerebilir.
Şişlik: Cerrahiden sonraki ilk 48 saat buz uygulamak faydalı olur. Buz plastik bir torbaya konularak 10 dakika tutulup, 10 dakika çekilir. 48 saatten sonra şişliği azaltmak için sıcak uygulamak daha doğru olur. Sıcak bir havlu, sıcak suyla dolu bir şişe yanağa uygulanabilir, tabi bunların yanağı yakacak kadar sıcak olmamasına dikkat etmek gerekir. Şişliğin tamamen yayılması 10-14 günü bulur. İlk 4-7 günden sonra inmeye başlamalıdır. Bu dönemden sonra şişlikte bir artma fark edilirse bir enfeksiyon gelişiyor olabilir, mutlaka doktora başvurulmalıdır.
İnsizyonun bakımı: Kırığın tipine göre, ciltte bir insizyon yapmak gerekebilir ya da ciltteki yaralanmalar dikişle kapatılabilir. Bu yaraların bakımı da enfeksiyon kontrolu açısından ve iz kalmaması açısından önemlidir. Doktorunuz aksini söyleyene kadar, dikişler üzerindeki bandaj dikişler alınana kadar çıkarılmamalıdır. Çıkarsa, dikişlerin ıslanıp kirlenmemesine özen göstermek gerekir. Yara yerine, dikişler üzerine topikal antibiyotik (bacitracin, polysporin) de uygulanabilir. Dikişler alındıktan sonra, insizyon sahası günde iki kez sabunlu su ya da peroksitle iyice temizlenmelidir. Her temizlemeden sonra topikal antibiyotik uygulanabilir. İlk 6 ay yara yeri aşırı güneşten uzak tutulmalıdır. Eğer güneşe çıkalacaksa, yara üzerine koruyucu sürülmeli ve şapka ile gelen güneş minimuma indirgenmelidir.
Aktivite: Yaralanmadan sonra, güncel hayata mümkün olduğunca çabuk gecmek hasta için çok önemlidir. Ameliyatı takip eden ilk iki hafta ağır kaldırmaktan uzak durmada fayda vardır. Yaranın ciddiyetine göre doktorunuz bu süreyi biraz daha uzatabilir. Alınan bazı ilaçlar algılamayı ve refleksleri etkilediğinden, genel anesteziyi ya da alınan son narkotik analjezik maddeyi takip eden ilk 24 saat araba kullanılmamasında fayda vardır. Tedavi süresince hastanın alkol alması da yasaklanmalıdır. Çünkü alkol narkotik analjeziklerle etkileşebilir ve kırık iyileşmesine engel oluşturabilir.
4. Teller ve Braketler:
Ağızdaki teller ve braketler, kırığın immobilizasyonu ve tedavisi için gereklidir. Bir süre sonra bu tellerde hafif gevşeme olması çok normaldir. Eğer aşırı bir gevşeme olursa doktorunuz bir sonraki randevuda telleri biraz sıkıştırabilir. Bu tellerin tamamen çıkması ya da kırılması pek mümkün değildir ama bu tarz bir durumla karşılaşılırsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bu tellerin kasıtlı bir şekilde kesilmesi enfeksiyon ve hatalı iyileşmeye neden olabilir ve sonuçta enfeksiyona bağlı çene rezeksiyonu gereken bir durumla karşılaşılabilinir. Bu teller dişetlerini ve yanağı rahatsız edebilir, böyle bir durumda doktorunuz size teller üzerine sürülmek üzere mum verecektir.
5. Acil durumlar:
Hastaların sık sık sorduğu sorulardan biri de çenelerim bağlıyken ya hastalanıp kusarsam ne olur sorusudur. Sadece sıvı gıda ile beslenildiğinden çıkacak şey de sıvı olacaktır. Mühim olan panik olmayıp, aşağı doğru eğilmektir. Çok gerekli olduğu düşünülürse teller kesilebilir ama mutlaka en kısa sürede doktor bundan haberdar edilmelidir. Nefes almada güçlük, ateşin yükselmesi, devamlı mide bulantısı gibi durumlarda doktorla bağlantı kurulmalıdır.
6. Takip:
Hasta düzenli olarak takip randevularına gitmelidir. Kontrollerin aksatılması komplikasyonlara neden olabilir.]]>
MAKSİLLER SİNÜSLE İLGİLİ SORUNLAR
Üst çene kemiği içinde bulunan ve maksiler sinüs adı verilen bu boşluklar üst azı dişlerindeki iltahaba bağlı olarak enfekte olabilirler. Odontojenik sinüzitte denen bu durum ilaçla veya cerrahi olarak tedavi edilir. Üst azı dişlerinin çekimi sırasında bazen bu boşluk açılabilir. Dişi çeken hekim bu durumda gereken önlemi almazsa sinüs ile ağız boşluğu arasında bir açıklık oluşur. Hastanın yemek yeme ve içmesi sırasında ağzına aldığı besinler burnundan gelir. BU duruma oroantral fistül denir. Oroantral fistül oluşmuşsa bu açıklık damaktan veya yanak tarafından yumuşak doku kaydırılarak kapatılmalıdır. Eğer hastanın sinüsleride enfekte ise aynı zamanda sinüzitinde tedavisi yapılmalıdır.
Diş çekimi sonrası oluşmuş Oroantral Fistül. Sinüs açıklığı
SEDASYON VE GENEL ANESTEZİ
Büyük operasyonlarda veya aşırı korkak hastalarda genel anestezi ile hastahane şartlarında her türlü diş tedavisi yapılabilir. Aşırı korkak hastalarda bir anestezist eşliğinde muayenede bilinçli sedasyon yapılabilmektedir. Bu tedavide hasta kendindedir ve uyutulmaz. Kullanılan ilaca bağlı olarak operasyon sonrasında yapılan işlemi hatırlamamaktadır. Yurt dışında çok sık kullanılan bu yöntem aynı sıklıkta olmasa da ülkemizde de uygulanmaktadır.
Çene Kırıkları
Çene kırıkları ve tedavisi bu konuda uzman hekimler tarafından yapılmalıdır. Çene kırıklarının tedavisindeki amaç dişlerin birbirleri ile ilişkisini sağlamak (Oklüzyon) ve hastanın en kısa sürede çiğneme ve konuşma fonksiyonlarını geri kazanmasını sağlamaktır. Tedavide farklı yöntemler uygulanabilir. Bunlar teller(şineler), ortodontik braketler ve mini plaklardır. Miniplaklar kullanıldığında hasta birkaç gün içinde çiğneme fonksiyonlarına başlayabilmektedir.
KIRIK HASTALARI İÇİN POSTOPERATİF TALİMATLAR:
Çeneye gelen darbe ile oluşan kırığın tedavisinde şineleme, plak uygulaması ya da ikisinin kombinasyonu uygulanabilir. Çene kırıklarının normal iyileşme süresi 6-8 haftadır. Bu dönemde aşağıdaki talimatlara uymak çok önemlidir:
1. İlaç Kullanımı:
Yaralanmanın cinsine göre doktor tarafından çeşitli ilaçlar verilebilir. Bunları doktorun önerdiği şekilde düzenli olarak kullanmak gerekir. Bazen kırığı antibiyotikle tedavi etmek gerekebilir. Antibiyotiği tam olarak talimata uygun şekilde almak çok önemlidir. Verilen tüm ilaçların sıvı formda olmasına özen gösterilir, fakat bazı ilaçların sıvı formu yoktur. Bunların suda ya da meyve suyunda ezilerek içilmesi gereklidir. Travmadan önce kullanılan bir ilaç varsa bunun mutlaka doktora bildirilmesi gereklidir.
2. Diet:
Yapılan tedavi planı, hastanın yeme şeklini de etkileyecektir. Eğer çeneler birbirine bağlanmışsa hasta sıvı gıda ile beslenmek zorundadır. Ödeme bağlı olarak ilk günler sıvı gıda tüketilirken, ödem dağıldıkça, sütle yumuşatılmış gıdalar da tüketilebilir. Çeneler arası bağlama yapılmamış bile olsa, hastaya 6-8 haftalık iyileşme döneminde çiğneme yapmaması gerektiği mutlaka söylenmelidir. Çiğneme ile vidalar ve plaklar gevşeyebilir. Puding, püre, haşlanmış sebze bu hastalar için ideal yemeklerdir. Hastalara iyileşmeye yardımcı olacak şekilde ve kilo kaybını önlemek için Ensure/Boost/Sustacal verilir. 6-8 haftalık iyileşme döneminde hastanın %10dan fazla kilo kaybı istenmez.
3. Evde bakım:
Ağız hijyeni: Temiz bir ağız iyileşmeye yardımcı olur. Teller etrafı yumuşak bir fırça ile temizlenmelidir. Eğer ağızda insizyon yapılmışsa, doktorunuz ilk iki hafta dikkatli olmanız için sizi uyaracaktır. Bunlara ilaveten daha iyi bir ağız bakımı için doktorunuz size gargara da önerebilir.
Şişlik: Cerrahiden sonraki ilk 48 saat buz uygulamak faydalı olur. Buz plastik bir torbaya konularak 10 dakika tutulup, 10 dakika çekilir. 48 saatten sonra şişliği azaltmak için sıcak uygulamak daha doğru olur. Sıcak bir havlu, sıcak suyla dolu bir şişe yanağa uygulanabilir, tabi bunların yanağı yakacak kadar sıcak olmamasına dikkat etmek gerekir. Şişliğin tamamen yayılması 10-14 günü bulur. İlk 4-7 günden sonra inmeye başlamalıdır. Bu dönemden sonra şişlikte bir artma fark edilirse bir enfeksiyon gelişiyor olabilir, mutlaka doktora başvurulmalıdır.
İnsizyonun bakımı: Kırığın tipine göre, ciltte bir insizyon yapmak gerekebilir ya da ciltteki yaralanmalar dikişle kapatılabilir. Bu yaraların bakımı da enfeksiyon kontrolu açısından ve iz kalmaması açısından önemlidir. Doktorunuz aksini söyleyene kadar, dikişler üzerindeki bandaj dikişler alınana kadar çıkarılmamalıdır. Çıkarsa, dikişlerin ıslanıp kirlenmemesine özen göstermek gerekir. Yara yerine, dikişler üzerine topikal antibiyotik (bacitracin, polysporin) de uygulanabilir. Dikişler alındıktan sonra, insizyon sahası günde iki kez sabunlu su ya da peroksitle iyice temizlenmelidir. Her temizlemeden sonra topikal antibiyotik uygulanabilir. İlk 6 ay yara yeri aşırı güneşten uzak tutulmalıdır. Eğer güneşe çıkalacaksa, yara üzerine koruyucu sürülmeli ve şapka ile gelen güneş minimuma indirgenmelidir.
Aktivite: Yaralanmadan sonra, güncel hayata mümkün olduğunca çabuk gecmek hasta için çok önemlidir. Ameliyatı takip eden ilk iki hafta ağır kaldırmaktan uzak durmada fayda vardır. Yaranın ciddiyetine göre doktorunuz bu süreyi biraz daha uzatabilir. Alınan bazı ilaçlar algılamayı ve refleksleri etkilediğinden, genel anesteziyi ya da alınan son narkotik analjezik maddeyi takip eden ilk 24 saat araba kullanılmamasında fayda vardır. Tedavi süresince hastanın alkol alması da yasaklanmalıdır. Çünkü alkol narkotik analjeziklerle etkileşebilir ve kırık iyileşmesine engel oluşturabilir.
4. Teller ve Braketler:
Ağızdaki teller ve braketler, kırığın immobilizasyonu ve tedavisi için gereklidir. Bir süre sonra bu tellerde hafif gevşeme olması çok normaldir. Eğer aşırı bir gevşeme olursa doktorunuz bir sonraki randevuda telleri biraz sıkıştırabilir. Bu tellerin tamamen çıkması ya da kırılması pek mümkün değildir ama bu tarz bir durumla karşılaşılırsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bu tellerin kasıtlı bir şekilde kesilmesi enfeksiyon ve hatalı iyileşmeye neden olabilir ve sonuçta enfeksiyona bağlı çene rezeksiyonu gereken bir durumla karşılaşılabilinir. Bu teller dişetlerini ve yanağı rahatsız edebilir, böyle bir durumda doktorunuz size teller üzerine sürülmek üzere mum verecektir.
5. Acil durumlar:
Hastaların sık sık sorduğu sorulardan biri de çenelerim bağlıyken ya hastalanıp kusarsam ne olur sorusudur. Sadece sıvı gıda ile beslenildiğinden çıkacak şey de sıvı olacaktır. Mühim olan panik olmayıp, aşağı doğru eğilmektir. Çok gerekli olduğu düşünülürse teller kesilebilir ama mutlaka en kısa sürede doktor bundan haberdar edilmelidir. Nefes almada güçlük, ateşin yükselmesi, devamlı mide bulantısı gibi durumlarda doktorla bağlantı kurulmalıdır.
6. Takip:
Hasta düzenli olarak takip randevularına gitmelidir. Kontrollerin aksatılması komplikasyonlara neden olabilir.]]>
https://eylulforum.com/konu-dis--6638
Sat, 27 Feb 2010 18:31:23 +0200https://eylulforum.com/konu-dis--6638
dentin: minenin altındaki tabakadır. yetişkin bir insan dişinin %75'ini oluşturur. kemikle aynı yoğunluğa sahip olmasına rağmen ısıya ve dokunmaya duyarlıdır. gerektiğinde içerdiği tamir hücreleri ile yeniden dentin dokusu oluşturabilirler. Dişin asıl kitlesini dentin (fildişi) tabakası oluşturur. Dentin, taç kısmında mine; kök kısmında da sement ile örtülüdür. Dentin canlı bir yapıdır ve % 70’i mineral tuzları; % 20si organik madde ve % 10’u da sudan oluşur. Dentinde çok sayıda kanalcık içerir. Bu kanalcıkların içi diş özü sınırındaki dentin yapıcı hücrelerin uzantıları olan iplikçiklerle doludur. Dentin yapan hücrelere “Odontoblast” denir. Dentin kanalcıklarının milimetre karede sayıları 10.000’e. yaklaşır. Diş, dolgu veya kaplama yapılmak için oyulur veya küçültülürse bu kanalcıklar açığa çıkar ve o zaman soğuk, sıcak, tatlı ve ekşiden ağrı duyulur.
pulpa (diş özü): dişin orta kısmına ve burada bulunan yumuşak dokuya verilen addır. kökün ucuna kadar devam eder. bu kısımda kan damarları yer alır ve bu damarlar sayesinde diş enfeksiyondan korunur ve daima aktif halde kalır. aynı zamanda pulpada aşırı duyarlı sinir hücreleri bulunur ve bu hücreler sayesinde sıcak, soğuk ve basınç gibi duyular hissedilir. “Pulpa” adı da verilen diş özü, dentin tarafından oluşturulan bir odacık içinde yerleşen kılcal atar ve toplar damarlar; duyu sinirleri ve bütün bu yapıları koruyan bir destek dokusundan oluşur. Diş özünün dış çevresi dentin yapıcı hücrelerle (odontoblast) kuşatılmıştır. Bu hücreler, çürük ve diğer zararlı etkenlere karşı, dişi koruyan kale muhafızlarına benzer. Her hangi bir nedenle oluşan çürüğe karşı dentin yapıcı hücreler üstün gelirlerse bu hücreler diş özü kalesini dentinle sıvarlar; yenik düşerlerse diş özü açılır ve iltihaplanır. Bu etkinlik genç insanların diş özünde daha yoğundur.
sement: kökün etrafını kaplayan kemiksi bir tabakadır, çok incedir. diş kökünün çene kemiğine tutunmasını sağlar. %65’i inorganik maddedir. Bazen kök etrafında ve kök ucunda aşırı sement birikebilir. Buna “Hipersemontoz” denir.
dişler ne işe yarar?
Dişler sindirim sisteminin başında besinlerin ufalanıp parçalanmasına, koparılmasına yardım eder. kendini çevreleyen destek dokuları korur ve gelişmelerini sağlar. konuşmayı ve seslerin doğru bir şekilde çıkmasını sağlarlar. estetik olarak yüzle bir bütünlük içindedir.
Dişlerin Görevlerine Göre Farklı Yapıları Vardır;
1- Kesici Dişler
Alt ve üst çenedeki ön dişler “Kesici Diş” olarak adlandırılır. Üst çenede genişliği 9-10 mm. olanlar orta kesici; 6-7 mm. olanlar ise üst yan kesicilerdir. Alt orta ve yan kesicilerin genişlikleri ise 6-7 mm. arasındadır.
2- Kaninler (Köpek Dişleri)
“Köpek dişi” ve “göz dişi” adı da verilen kaninler kesici dişlerden sonra gelir, alt ve üst çenede sağlı-sollu birerden dört (4)tanedir. Uçları sivri olup koparmaya yararlar.
3- Azı Dişleri
Kaninlerin arkasında, azı dişleri yer alır. Yapı olarak birbirinden farklı olan azı dişleri, her bir yarım çenede, iki küçük azı, üç de büyük azı olmak üzere beşer tane ve bir çenede toplam on (10) tanedir.
Bütün küçük azıların çiğneme ve kenetlenmeye yarayan ikişer tümsekçikleri vardır. Üst çenedeki büyük azıların dörder tümsekçiği; alt çenedeki büyük azıların beşer tümsekçiği vardır. Bu tümsekçiklere “tüberkül” adı verilmektedir.
4- Akıl Dişleri - Üçüncü Büyük Azılar = Yirmi yaş Dişleri
Akıl dişleri ayrı bölümde incelenmiştir (yirmi yaş dişleri). Burada, sadece şekillerinin ve kök sayılarının çok değişik olduğunu belirtmekle yetiniyoruz.
Dişlerin Düzgün Konuşmaya Etkisi:
Konuşma, insan ilişkilerinin en önemlilerindendir. Ayrıca, politikacılık, aktörlük, spikerlik, şarkıcılık gibi bazı meslekler, büyük ölçüde düzgün konuşmaya dayanır. Düzgün konuşmada dişlerin önemli rolleri vardır.
Aşağıda ki birkaç örneğin bu rolü vurgulamaktadır.
1- DE ve TE sesleri, dil ucunun, üst kesicilerin damak tarafındaki eğiminden destek almasıyla çıkar.
2- FE ve VE sesleri ise, alt dudağın, üst kesicilerin kesici uçlarına temas etmesiyle çıkar.
3- SE sesi, karışık bir işlemle çıkar. Alt ve üst kesiciler birbiriyle temas halindeyken, dilin, azıların dil tarafındaki yüzeyinden destek alması ve dil ucunun da (kesiciler arasında bir oluk yapıp) hava borusu oluşturmasıyla gerçekleşir. ŞE ve JE sesleri de buna benzer bir işlemle gerçekleşir; fakat bu sırada dil ucu göreve katılmaz.
Dişler çene kemikleri, dişetleri, dil, damak, buların hepsi, çiğneme, tat alma. yutkunma ve konuşma ile ilgili görevlerini bir bütün halinde yürütürler.
dişlerin oluşumu ve gelişimi ne zaman oluyor?
Embriyolojik hayatta (anne karnında) ağız boşluğuna ait oluşum belirtileri 3. haftada görülmesine rağmen, dişlerin gelişimine ait ilk belirtiler 6.haftaya rastlamaktadır. 7.haftadan itibaren dişlerin tomurcukları hafta hafta belirmeye başlar.
süt dişleri nasıl tanınır?
Süt dişleri, çocuk altı aylıkken çıkmaya başlar ve 2.5 yaşında alt ve üst çenede 10’ardan (20) tane olarak tamamlanır. Süt kesicileri ve süt kaninleri, kalıcı dişlere göre daha küçüktür. Süt azıları da kalıcı azılara göre daha küçük yapıdadır.
Çocuk büyüdükçe, süt dişlerinin kökleri altında yer alan kalıcı dişin kökü, sürme etkisiyle erimeye başlar; kök tamamen eriyip dişin yalnız kuronu kalınca da diş kendiliğinden düşer.
Bakınız, Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı
hangi diş ne zaman çıkar?
İlk diş yaklaşık altı aylıkken çıkar. Akıl dişleri de 18-20 yaşında... Demek ki diş çıkarma süreci, insanın 20 yılını alır. Ama hangi diş kaç yaşında çıkar? Bunu özetleyen bir tablo hazırlanmış ve aşağıda verilmiştir. Tablodaki yaşların yaklaşık rakamlar olduğunu; 1-1,5 yıl önce veya sonra sürmesi gereken dişin vakitsiz sürebileceğini, bazen de gecikmeler olabileceğini belirtmeliyiz.
ısırma ve öğütme nasıl gerçekleşir?
Kesici dişler, yiyecekleri ısırmaya ve kesmeye yararlar. Üst diş kavisi, alt diş kavisinden daha geniştir ve onu her yönde taşar. Alt çenenin aşağıya kaymasıyla ağız açılır ve lokma kesici dişlerin arasına girer. Ağız kapatılınca, ısırma hareketi ile üst kesiciler alt kesiciler üzerinde bir makasın ağzı gibi kayar ve yiyecekleri koparır.
Öğütme işlemi alt çene eklemi ve çiğneme kaslarının uyumlu çalışması ve yana hareketlerle gerçekleşir.
Besinleri iyi öğütebilmek için diş dizilerinin düzgün ve eksiksiz olması şarttır.
diş etinin yapısı
Bir dişin dışarıdan sadece taç kısmı görülür ve diğer kısımları çene kemiği içinde gizlenmiştir; üzeri dişeti dokusu ile örtülüdür.
Diş eti, sert, lifli ve kan dolaşımı ile iyi beslenen bir yapı olup; normal rengi uçuk pembedir. Sert ve kemiğe sıkı-sıkıya yapışan 4-5 mm’lik dişeti daha yumuşak bir bağlantı ile yanak ve dudak içini döşer; bu yapıya “Mukoza” denir. Yanak ve dudakların iç yüzü ile diş dizileri arasında “Vestibül” = “Dalız” yer alır.
tükürüğün bileşimi ve etkisi nasıldır?
Yeni doğan bebeğin ağzı sterildir (mikropsuzdur), fakat birkaç dakika sonra kirlenir ve yaşam boyu da mikroplu kalır. Öyleyse neden hastalanmıyoruz? Çünkü ağızda bulunan bakterilerin çoğu hastalık yapmayan mukoza (saprofit) türdendir. Ancak vücudun direnci kırılınca bu bakteriler hastalık etkeni olabilir. Ağızda bulunan bakterilerin hepsi “Ağız florası”nı oluşturur.
Diğer yandan, ağız boşluğunun çok önemli bir koruyucusu daha vardır: Tükürük. Kulak önü, çene altı ve dil altı bezleri tarafından üretilen renksiz, özel kıvamda, akıcı bir sıvı olan tükürük, üretildiği bezlerden kanalcıklar aracılığı ile ağız boşluğuna taşınır. Bezler günde 5 litreye yakın tükürük üretirler. Kulak önü tükürük bezinin kanalı, üst 1. büyük azı yakınında; diğer tükürük bezlerinin kanalcıkları da dil altında ağza açılırlar. Tükürük içinde bakterilerin üremesini durduran fermentler, fluor ve kalsiyum tuzlan bulunur. Tükürük kanallarının açıldığı yerde diş taşlarının fazla birikmesi, bileşimindeki kalsiyum tuzlarının çökelmesi nedeniyledir. Tükürüğün ağız ve dişlere yararlı etkileri şöyle özetlenebilir;
1- Tükürük, dişleri mekanik olarak temizler.
2- Tükürük, dişleri çürümekten korur.
3- Tükürük, içinde bulundurduğu mayalarla ağız mukozasını korur.
çürük tedavisi:
diş sert dokularının madde kaybı ile birlikte ilerleyen hastalığına çürük denir. diş sert dokularında kaybolan maddeyi yerine koyacak bir yenileme ya da tamir olayı olmaz. yani çürükte madde kaybının dokularca tamir olanağı yoktur. ayrıca çürük boşluğu çürütücü etkenlerin yerleşmesi, gelişmesi ve korunması için bir barınak teşkil eder.bu nedenle çürük tedavisinde başlıca iki çaba vardır: Çürütücü etkenlerin barınağını ortadan kaldırmak ve dişteki madde kaybını birtakım dolgu malzemeleri ile gidererek tekrar iş görür hale getirmek... eğer elimizde çürüyerek kaybolan diş dokularını fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerine sahip ve tedavi edilecek dişe mükemmel bir şekilde yapışıp kaynaşabilecek bir dolgu maddesi bulunsaydı çürüğü temizlemek ve doldurmak basit bir işlem olurdu. ancak bugün bu özelliklerin tümüne sahip bir dolgu maddesi olmadığı için, ön dişlerde estetiği arka dişlerde de dayanıklılığı sağlayan çok çeşitli dolgu maddeleri kullanılmaktadır. bu maddelerin değişik özellikleri nedeniyle dolgu yapma tekniklerinde en uygun şekil ve yöntem dişten dişe değişmektedir.
çürük tedavisinde kullanılan malzemeler nelerdir?
çinko içerikli genelde geçici amaçla kullanılan maddeler
kalsiyum içeren dişi iyileştirici özelliğe sahip maddeler
gümüş, kalay, çinko,altın içeren dayanıklı maddeler
cam, alüminyum, fosfat ve yapay reçinelerin bir karışımı olan estetik amaçlı kullanılan maddeler
alüminyum silikat cam partiküllerinden oluşan çok çeşitli amaçlar ile kullanılan maddeler
ağız dışında hazırlanıp dişe yapıştırılan (bonding) blok malzemeler
diş gangreni nedir?
Dişin pulpa tabakasının (sinir-damar ağı) mikroorganizmalarca işgali sonucu canlılığını kaybettiği bazı durumlarda içerdiği protein, karbonhidrat ve yağların kimyasal olaylar sonucu parçalanmasıdır. çürüğe meyilli dişlere sahip bireylerin daha çocuk yaşlardayken ilk çıkan daimi dişlerinde bile aşırı çürük sonucu pulpa gangrenine rastlanabiliyor.
diş gangreninin sebepleri nelerdir?
Ani darbelerle dişin kırıldığı durumlarda olabildiği gibi sürekli ve yavaş yavaş etki yapan yüksek dolgular, sızıntılar, sinire ulaşan çürükler de dişin ölümüne sebep olabilir.
diş gangreninin tedavisi var mıdır?
Dişi canlı olarak ağızda tutmak için artık çok geçtir. yapılacak tedavi şekli dişin ortasındaki bozulmuş yapıların temizlenmesidir (kanal tedavisi). en son çare ise ne yazık ki çekimdir.
yapay dişler doğal dişlerin yerini tutar mı?
Doğal diş vücüdumuzun bir parçası olup, fonksiyon ve estetik olarak belli bir bütünlük içindedir. Yapay diş ise, diş organını taklit eder. Hiçbir zaman doğal dişin yerini tutamaz. Ancak doğal dişlerin çeşitli sebeplerle kaybedilmeleri ve fonksiyonlarını yerine getiremez oldukları durumlarda yapay dişler doğal dişlere alternatif olabilmektedir. Kısaca, doğal dişlerle yapay dişler arasındaki fark ne kadar az ise, yapay dişin o ölçüde başarılı olacağı söylenebilir.]]>
dentin: minenin altındaki tabakadır. yetişkin bir insan dişinin %75'ini oluşturur. kemikle aynı yoğunluğa sahip olmasına rağmen ısıya ve dokunmaya duyarlıdır. gerektiğinde içerdiği tamir hücreleri ile yeniden dentin dokusu oluşturabilirler. Dişin asıl kitlesini dentin (fildişi) tabakası oluşturur. Dentin, taç kısmında mine; kök kısmında da sement ile örtülüdür. Dentin canlı bir yapıdır ve % 70’i mineral tuzları; % 20si organik madde ve % 10’u da sudan oluşur. Dentinde çok sayıda kanalcık içerir. Bu kanalcıkların içi diş özü sınırındaki dentin yapıcı hücrelerin uzantıları olan iplikçiklerle doludur. Dentin yapan hücrelere “Odontoblast” denir. Dentin kanalcıklarının milimetre karede sayıları 10.000’e. yaklaşır. Diş, dolgu veya kaplama yapılmak için oyulur veya küçültülürse bu kanalcıklar açığa çıkar ve o zaman soğuk, sıcak, tatlı ve ekşiden ağrı duyulur.
pulpa (diş özü): dişin orta kısmına ve burada bulunan yumuşak dokuya verilen addır. kökün ucuna kadar devam eder. bu kısımda kan damarları yer alır ve bu damarlar sayesinde diş enfeksiyondan korunur ve daima aktif halde kalır. aynı zamanda pulpada aşırı duyarlı sinir hücreleri bulunur ve bu hücreler sayesinde sıcak, soğuk ve basınç gibi duyular hissedilir. “Pulpa” adı da verilen diş özü, dentin tarafından oluşturulan bir odacık içinde yerleşen kılcal atar ve toplar damarlar; duyu sinirleri ve bütün bu yapıları koruyan bir destek dokusundan oluşur. Diş özünün dış çevresi dentin yapıcı hücrelerle (odontoblast) kuşatılmıştır. Bu hücreler, çürük ve diğer zararlı etkenlere karşı, dişi koruyan kale muhafızlarına benzer. Her hangi bir nedenle oluşan çürüğe karşı dentin yapıcı hücreler üstün gelirlerse bu hücreler diş özü kalesini dentinle sıvarlar; yenik düşerlerse diş özü açılır ve iltihaplanır. Bu etkinlik genç insanların diş özünde daha yoğundur.
sement: kökün etrafını kaplayan kemiksi bir tabakadır, çok incedir. diş kökünün çene kemiğine tutunmasını sağlar. %65’i inorganik maddedir. Bazen kök etrafında ve kök ucunda aşırı sement birikebilir. Buna “Hipersemontoz” denir.
dişler ne işe yarar?
Dişler sindirim sisteminin başında besinlerin ufalanıp parçalanmasına, koparılmasına yardım eder. kendini çevreleyen destek dokuları korur ve gelişmelerini sağlar. konuşmayı ve seslerin doğru bir şekilde çıkmasını sağlarlar. estetik olarak yüzle bir bütünlük içindedir.
Dişlerin Görevlerine Göre Farklı Yapıları Vardır;
1- Kesici Dişler
Alt ve üst çenedeki ön dişler “Kesici Diş” olarak adlandırılır. Üst çenede genişliği 9-10 mm. olanlar orta kesici; 6-7 mm. olanlar ise üst yan kesicilerdir. Alt orta ve yan kesicilerin genişlikleri ise 6-7 mm. arasındadır.
2- Kaninler (Köpek Dişleri)
“Köpek dişi” ve “göz dişi” adı da verilen kaninler kesici dişlerden sonra gelir, alt ve üst çenede sağlı-sollu birerden dört (4)tanedir. Uçları sivri olup koparmaya yararlar.
3- Azı Dişleri
Kaninlerin arkasında, azı dişleri yer alır. Yapı olarak birbirinden farklı olan azı dişleri, her bir yarım çenede, iki küçük azı, üç de büyük azı olmak üzere beşer tane ve bir çenede toplam on (10) tanedir.
Bütün küçük azıların çiğneme ve kenetlenmeye yarayan ikişer tümsekçikleri vardır. Üst çenedeki büyük azıların dörder tümsekçiği; alt çenedeki büyük azıların beşer tümsekçiği vardır. Bu tümsekçiklere “tüberkül” adı verilmektedir.
4- Akıl Dişleri - Üçüncü Büyük Azılar = Yirmi yaş Dişleri
Akıl dişleri ayrı bölümde incelenmiştir (yirmi yaş dişleri). Burada, sadece şekillerinin ve kök sayılarının çok değişik olduğunu belirtmekle yetiniyoruz.
Dişlerin Düzgün Konuşmaya Etkisi:
Konuşma, insan ilişkilerinin en önemlilerindendir. Ayrıca, politikacılık, aktörlük, spikerlik, şarkıcılık gibi bazı meslekler, büyük ölçüde düzgün konuşmaya dayanır. Düzgün konuşmada dişlerin önemli rolleri vardır.
Aşağıda ki birkaç örneğin bu rolü vurgulamaktadır.
1- DE ve TE sesleri, dil ucunun, üst kesicilerin damak tarafındaki eğiminden destek almasıyla çıkar.
2- FE ve VE sesleri ise, alt dudağın, üst kesicilerin kesici uçlarına temas etmesiyle çıkar.
3- SE sesi, karışık bir işlemle çıkar. Alt ve üst kesiciler birbiriyle temas halindeyken, dilin, azıların dil tarafındaki yüzeyinden destek alması ve dil ucunun da (kesiciler arasında bir oluk yapıp) hava borusu oluşturmasıyla gerçekleşir. ŞE ve JE sesleri de buna benzer bir işlemle gerçekleşir; fakat bu sırada dil ucu göreve katılmaz.
Dişler çene kemikleri, dişetleri, dil, damak, buların hepsi, çiğneme, tat alma. yutkunma ve konuşma ile ilgili görevlerini bir bütün halinde yürütürler.
dişlerin oluşumu ve gelişimi ne zaman oluyor?
Embriyolojik hayatta (anne karnında) ağız boşluğuna ait oluşum belirtileri 3. haftada görülmesine rağmen, dişlerin gelişimine ait ilk belirtiler 6.haftaya rastlamaktadır. 7.haftadan itibaren dişlerin tomurcukları hafta hafta belirmeye başlar.
süt dişleri nasıl tanınır?
Süt dişleri, çocuk altı aylıkken çıkmaya başlar ve 2.5 yaşında alt ve üst çenede 10’ardan (20) tane olarak tamamlanır. Süt kesicileri ve süt kaninleri, kalıcı dişlere göre daha küçüktür. Süt azıları da kalıcı azılara göre daha küçük yapıdadır.
Çocuk büyüdükçe, süt dişlerinin kökleri altında yer alan kalıcı dişin kökü, sürme etkisiyle erimeye başlar; kök tamamen eriyip dişin yalnız kuronu kalınca da diş kendiliğinden düşer.
Bakınız, Çocuk Ağız ve Diş Sağlığı
hangi diş ne zaman çıkar?
İlk diş yaklaşık altı aylıkken çıkar. Akıl dişleri de 18-20 yaşında... Demek ki diş çıkarma süreci, insanın 20 yılını alır. Ama hangi diş kaç yaşında çıkar? Bunu özetleyen bir tablo hazırlanmış ve aşağıda verilmiştir. Tablodaki yaşların yaklaşık rakamlar olduğunu; 1-1,5 yıl önce veya sonra sürmesi gereken dişin vakitsiz sürebileceğini, bazen de gecikmeler olabileceğini belirtmeliyiz.
ısırma ve öğütme nasıl gerçekleşir?
Kesici dişler, yiyecekleri ısırmaya ve kesmeye yararlar. Üst diş kavisi, alt diş kavisinden daha geniştir ve onu her yönde taşar. Alt çenenin aşağıya kaymasıyla ağız açılır ve lokma kesici dişlerin arasına girer. Ağız kapatılınca, ısırma hareketi ile üst kesiciler alt kesiciler üzerinde bir makasın ağzı gibi kayar ve yiyecekleri koparır.
Öğütme işlemi alt çene eklemi ve çiğneme kaslarının uyumlu çalışması ve yana hareketlerle gerçekleşir.
Besinleri iyi öğütebilmek için diş dizilerinin düzgün ve eksiksiz olması şarttır.
diş etinin yapısı
Bir dişin dışarıdan sadece taç kısmı görülür ve diğer kısımları çene kemiği içinde gizlenmiştir; üzeri dişeti dokusu ile örtülüdür.
Diş eti, sert, lifli ve kan dolaşımı ile iyi beslenen bir yapı olup; normal rengi uçuk pembedir. Sert ve kemiğe sıkı-sıkıya yapışan 4-5 mm’lik dişeti daha yumuşak bir bağlantı ile yanak ve dudak içini döşer; bu yapıya “Mukoza” denir. Yanak ve dudakların iç yüzü ile diş dizileri arasında “Vestibül” = “Dalız” yer alır.
tükürüğün bileşimi ve etkisi nasıldır?
Yeni doğan bebeğin ağzı sterildir (mikropsuzdur), fakat birkaç dakika sonra kirlenir ve yaşam boyu da mikroplu kalır. Öyleyse neden hastalanmıyoruz? Çünkü ağızda bulunan bakterilerin çoğu hastalık yapmayan mukoza (saprofit) türdendir. Ancak vücudun direnci kırılınca bu bakteriler hastalık etkeni olabilir. Ağızda bulunan bakterilerin hepsi “Ağız florası”nı oluşturur.
Diğer yandan, ağız boşluğunun çok önemli bir koruyucusu daha vardır: Tükürük. Kulak önü, çene altı ve dil altı bezleri tarafından üretilen renksiz, özel kıvamda, akıcı bir sıvı olan tükürük, üretildiği bezlerden kanalcıklar aracılığı ile ağız boşluğuna taşınır. Bezler günde 5 litreye yakın tükürük üretirler. Kulak önü tükürük bezinin kanalı, üst 1. büyük azı yakınında; diğer tükürük bezlerinin kanalcıkları da dil altında ağza açılırlar. Tükürük içinde bakterilerin üremesini durduran fermentler, fluor ve kalsiyum tuzlan bulunur. Tükürük kanallarının açıldığı yerde diş taşlarının fazla birikmesi, bileşimindeki kalsiyum tuzlarının çökelmesi nedeniyledir. Tükürüğün ağız ve dişlere yararlı etkileri şöyle özetlenebilir;
1- Tükürük, dişleri mekanik olarak temizler.
2- Tükürük, dişleri çürümekten korur.
3- Tükürük, içinde bulundurduğu mayalarla ağız mukozasını korur.
çürük tedavisi:
diş sert dokularının madde kaybı ile birlikte ilerleyen hastalığına çürük denir. diş sert dokularında kaybolan maddeyi yerine koyacak bir yenileme ya da tamir olayı olmaz. yani çürükte madde kaybının dokularca tamir olanağı yoktur. ayrıca çürük boşluğu çürütücü etkenlerin yerleşmesi, gelişmesi ve korunması için bir barınak teşkil eder.bu nedenle çürük tedavisinde başlıca iki çaba vardır: Çürütücü etkenlerin barınağını ortadan kaldırmak ve dişteki madde kaybını birtakım dolgu malzemeleri ile gidererek tekrar iş görür hale getirmek... eğer elimizde çürüyerek kaybolan diş dokularını fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerine sahip ve tedavi edilecek dişe mükemmel bir şekilde yapışıp kaynaşabilecek bir dolgu maddesi bulunsaydı çürüğü temizlemek ve doldurmak basit bir işlem olurdu. ancak bugün bu özelliklerin tümüne sahip bir dolgu maddesi olmadığı için, ön dişlerde estetiği arka dişlerde de dayanıklılığı sağlayan çok çeşitli dolgu maddeleri kullanılmaktadır. bu maddelerin değişik özellikleri nedeniyle dolgu yapma tekniklerinde en uygun şekil ve yöntem dişten dişe değişmektedir.
çürük tedavisinde kullanılan malzemeler nelerdir?
çinko içerikli genelde geçici amaçla kullanılan maddeler
kalsiyum içeren dişi iyileştirici özelliğe sahip maddeler
gümüş, kalay, çinko,altın içeren dayanıklı maddeler
cam, alüminyum, fosfat ve yapay reçinelerin bir karışımı olan estetik amaçlı kullanılan maddeler
alüminyum silikat cam partiküllerinden oluşan çok çeşitli amaçlar ile kullanılan maddeler
ağız dışında hazırlanıp dişe yapıştırılan (bonding) blok malzemeler
diş gangreni nedir?
Dişin pulpa tabakasının (sinir-damar ağı) mikroorganizmalarca işgali sonucu canlılığını kaybettiği bazı durumlarda içerdiği protein, karbonhidrat ve yağların kimyasal olaylar sonucu parçalanmasıdır. çürüğe meyilli dişlere sahip bireylerin daha çocuk yaşlardayken ilk çıkan daimi dişlerinde bile aşırı çürük sonucu pulpa gangrenine rastlanabiliyor.
diş gangreninin sebepleri nelerdir?
Ani darbelerle dişin kırıldığı durumlarda olabildiği gibi sürekli ve yavaş yavaş etki yapan yüksek dolgular, sızıntılar, sinire ulaşan çürükler de dişin ölümüne sebep olabilir.
diş gangreninin tedavisi var mıdır?
Dişi canlı olarak ağızda tutmak için artık çok geçtir. yapılacak tedavi şekli dişin ortasındaki bozulmuş yapıların temizlenmesidir (kanal tedavisi). en son çare ise ne yazık ki çekimdir.
yapay dişler doğal dişlerin yerini tutar mı?
Doğal diş vücüdumuzun bir parçası olup, fonksiyon ve estetik olarak belli bir bütünlük içindedir. Yapay diş ise, diş organını taklit eder. Hiçbir zaman doğal dişin yerini tutamaz. Ancak doğal dişlerin çeşitli sebeplerle kaybedilmeleri ve fonksiyonlarını yerine getiremez oldukları durumlarda yapay dişler doğal dişlere alternatif olabilmektedir. Kısaca, doğal dişlerle yapay dişler arasındaki fark ne kadar az ise, yapay dişin o ölçüde başarılı olacağı söylenebilir.]]>