Yorum: #1
12-21-2009, 15:54
Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-dan rivâyete göre Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurmuşlardır ki:
"Sakın sizden biriniz duâ ederken "Yâ Rabb dilersen beni mağfiret eyle dilersen bana merhamet eyle" demesin. İstediğini sağlamca ve kat'ıyyetle istesin. Çünkü Allah'ı şu veya bu işe zorlayabilecek hiçbir kudret yoktur." (1)
Yine Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-'dan rivâyet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurmuşlardır ki:
"Sizden herhangi biriniz" duâ ettim de kabul olunmadı" diyerek acele etmedikçe duâsı kabul olunur." (2)
Duâ eden duâsında ısrar etmeli devam etmelidir. Her halde er veya geç müstecâb olur.
Bir de dünyâda müstecâb olmasa bile kul bunu yine kendi lehine bilip Allah'dan ümidini kesmemelidir. Duâ büyük bir ibâdet olduğu için âhırette de bir ecir ve sevâbı olur.
Duânın âdabı pek çokdur. Bu cümleden olarak:
1- Evvelâ abdestli bulunmak
2- Bir namazdan sonra yapılmak
3- Tevbe ve istiğfârını ve kemâl-i ihlâsını arzeylemek
4- Kıbleye yönelmek
5- Duâdan evvel Allah'a çokça hamd ü senâ etmek
6- Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hazretleri'ne çokça salât ve selâm eylemek
7- Duânın nihâyetini âmin ile bitirmek
8- Duâda yalnız kendisini düşünmeyip bütün sâlihleri ve bütün mü'minleri duâya müşterek kılmak
9- Bir hâcetini isterken ellerini semâya kaldırıp avuçlarını açarak duâ etmek
10- Kıtlık; umumî sıkıntı ve felâketlerin def'i için ise ellerinin dışını semâya çevirerek duâ etmek ve Allah'a sığınmak
11- Celb-i menfaat için yapılan duâların nihâyetinde ellerinin avuçlarını yüzüne mesh eylemek def'-i mazarrat için yapılan duâlarda mesh edilmez.
12- Duânın asıl anahtarı ise helâl lokma yemektir.
Ebû Musa el-Eş'arî -radıyallahu anh-dan rivâyete göre Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hazretleri Hayber gazâsı'na giderken maiyyetinde bulunan ashab-ı kiram bir vâdiye vardıkta yüksek sesle tekbîr ve tehlîl ederek bağıra bağıra zikrullah etmeğe başladılar. Resûlullah -sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem- Hazretleri:
"-Kendinize rıfk u merhamet ediniz. Zîra siz ne sağıra ne de gâibe duâ ediyorsunuz. Ancak her şeyi hakkıyle işiten ve size sizden yakîn olan Allah'a duâ ediyorsunuz. Ve Allahü Teâlâ Hazretleri siz nerede olursanız berâberinizdedir" buyurdu.
Yani; öyle kendinize bu derece bağırmakla zahmet vermenize hâcet yoktur. Cenâb-ı Hakk'a nisbetle hafî ve cehrî yapılan zikir müsâvidir.
Ebû Mûsâ diyor ki: O esnâda ben Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Hazretlerinin hayvanının arkasında Zât-ı risâletpenâhîleriyle birlikte beraberdim.
Ve lisânımla
"Sakın sizden biriniz duâ ederken "Yâ Rabb dilersen beni mağfiret eyle dilersen bana merhamet eyle" demesin. İstediğini sağlamca ve kat'ıyyetle istesin. Çünkü Allah'ı şu veya bu işe zorlayabilecek hiçbir kudret yoktur." (1)
Yine Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-'dan rivâyet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurmuşlardır ki:
"Sizden herhangi biriniz" duâ ettim de kabul olunmadı" diyerek acele etmedikçe duâsı kabul olunur." (2)
Duâ eden duâsında ısrar etmeli devam etmelidir. Her halde er veya geç müstecâb olur.
Bir de dünyâda müstecâb olmasa bile kul bunu yine kendi lehine bilip Allah'dan ümidini kesmemelidir. Duâ büyük bir ibâdet olduğu için âhırette de bir ecir ve sevâbı olur.
Duânın âdabı pek çokdur. Bu cümleden olarak:
1- Evvelâ abdestli bulunmak
2- Bir namazdan sonra yapılmak
3- Tevbe ve istiğfârını ve kemâl-i ihlâsını arzeylemek
4- Kıbleye yönelmek
5- Duâdan evvel Allah'a çokça hamd ü senâ etmek
6- Resûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hazretleri'ne çokça salât ve selâm eylemek
7- Duânın nihâyetini âmin ile bitirmek
8- Duâda yalnız kendisini düşünmeyip bütün sâlihleri ve bütün mü'minleri duâya müşterek kılmak
9- Bir hâcetini isterken ellerini semâya kaldırıp avuçlarını açarak duâ etmek
10- Kıtlık; umumî sıkıntı ve felâketlerin def'i için ise ellerinin dışını semâya çevirerek duâ etmek ve Allah'a sığınmak
11- Celb-i menfaat için yapılan duâların nihâyetinde ellerinin avuçlarını yüzüne mesh eylemek def'-i mazarrat için yapılan duâlarda mesh edilmez.
12- Duânın asıl anahtarı ise helâl lokma yemektir.
Ebû Musa el-Eş'arî -radıyallahu anh-dan rivâyete göre Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hazretleri Hayber gazâsı'na giderken maiyyetinde bulunan ashab-ı kiram bir vâdiye vardıkta yüksek sesle tekbîr ve tehlîl ederek bağıra bağıra zikrullah etmeğe başladılar. Resûlullah -sallallahu teâlâ aleyhi ve sellem- Hazretleri:
"-Kendinize rıfk u merhamet ediniz. Zîra siz ne sağıra ne de gâibe duâ ediyorsunuz. Ancak her şeyi hakkıyle işiten ve size sizden yakîn olan Allah'a duâ ediyorsunuz. Ve Allahü Teâlâ Hazretleri siz nerede olursanız berâberinizdedir" buyurdu.
Yani; öyle kendinize bu derece bağırmakla zahmet vermenize hâcet yoktur. Cenâb-ı Hakk'a nisbetle hafî ve cehrî yapılan zikir müsâvidir.
Ebû Mûsâ diyor ki: O esnâda ben Resûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Hazretlerinin hayvanının arkasında Zât-ı risâletpenâhîleriyle birlikte beraberdim.
Ve lisânımla