Yorum: #1
03-06-2019, 06:29
Sen doğrusun, Ben eğriyim
Kendimi oldukça yeteri kadar tanımış birisiydim. Günlerimden ziyade, giden günlerin hesabını yapmakta ve
her geçen güne bir anı, iyi veya kötü birşeyler karalamaktaydım. sohbet odalarında Bu bugüne kadar hep böyle devam etti.
Hiç bir kuralımı, hiç bir alışkanlığımı tıpkı sayfalardaki gibi hep tuttum. Hiç birinden vazgeçmedim. Senden de
vazgeçmiş sayılmam oysa.. Ancak ne hikmettir ki, bir türlü sahip olmak istediğimiz yada sahip olduğumuz bir çok
şeye ait olmasını bilemiyoruz. Netice de, insanlar karşılıklı duygular hisler içerisinde olmak için potansiyel
açısından farklıdır. Mesela, birisine karşı duyduğumuz iyi yada kötü bir his, bizde bakış açısıdır. Öyle de
denebilir açıkcası.. Yaşamak istediğim o kadar çok şey var ki, lakin paylaşacağım kimse yoktu çevremde, benden başka..
Hiç kimse de, olamadı yada olduramadılar.. Bilmiyorum belki kaderdi, belki de boşver işte kaderdi..
Bir gün yine, aynı şekilde kalemimi aldım ve günümü karalıyorum öyle ya Bir gün daha doğdu, bir gün daha battı.
Düşünüyorum da, doğan her güneş neden batar? Öyle ya, doğan her canlı elbet bir gün batar. Meğer o zaman anladım
güneşin neden doğup neden battığını.. Zaman diye birşey varmış yeni öğrendim. Geç oldu belki ama, nihayetin de
öğrendim. Dilim yanmadı değil, yandı.. Hemde öyle bir yandı ki, Dilimin rengi başkalaştı. Tıpkı senin karakterini
başkalaştırdığın gibi.. Her neyse ki, anladım artık. Kendime, kendimden başka birşeyin ilaç olayacağını kimsenin
yaraları iyileştirmeyeceğini, gelen de giden de aynı şeylere bağlıymış meğer. İNsanlar yalanmış hayat yalanmış
Hepsi yalanmış anladım. Anladım artık ve dur dedim.. Hem kendime, hem yalanlara... Hepsine teker teker döndüm sırtımı
kimisi sırtımdan hançer sapladı, kimisi de, iki kelam söz.. Ama baktığım zaman Söz, hançer'den daha da çok yaktı beni..
Yarasına merhem yok, tedavisi hiç yok.. İşte orada anladım ki, Her yara kapanır ama, söylenen yara asla kapanmaz.
Tedavisi yokmuş henüz, olmayacakmış da, hep hayatım boyunca artık söylediğim herşeyi doğrulukla dürüstlükle devam ettirdim.
Yalanlara, gizli saklı her ne varsa hayatımda hiç yer vermedim. Ne kendim de, ne de çevremde.. Çünkü kırgınlıktı,
yanıktı, acıydı.. Belki acıda bir Aşk'tır eyvallah.. Ama her aşk'da her kula nasip olmuyor ki.. Mesela herkes
Aşk'ı paylaşırken tadıyla, ben acısıyla kusuyorum.. Olsun mu? Olsun o halde, ben yine kusayım. Sen devam et.. Siz
devam edin.. Elbet şimdi gitmişimdir, ya seninle ya sensiz.. Ama sonuç olarak gitmişimdir.. Belki de gelmemişimdir
belki de gelmiş ama gitmişimdir.. Hangisi senin için önemli ki? Gelip gitmek mi, gelmiş gibi görünüp gitmek mi?İşte hayatın son dem'i burada daha çok yakıyor canımı, görünen gözlerin ardında, görünmeyenleri görünce
şaşırıyor insan, şok oluyor bir kaza sonrası, neye uğradığını şaşıran insan gibi, Aptallaşıyor insan ruhuyla birlikte
oysa buda kabülümdü benim. Aptallaşmayı bile seçtim ben senle, Sen neyi seçtin? Bunları tek tek yazdım..
Sen kayaları seçtin, kırları ben aldım. Sen yalanı seçtin, doğrularımı sana ben aldım. Sen nefreti, gururu, onuru seçtin
bende bunlar seçenek bile değildi. Sen şimdi, doğrusun ya, sen şimdi eğriliği görmez, yazmaz, affetmezsin ya
Helal olsun, ben eğriyim, sen doğrusun. Bakalım 3 yıl sonra mı, yoksa 2 yıl sonra mı, Hangimizin doğruları
kimin yanlışlarını götürecek?Her neyse, güzel bir sohbet sitesi içinde bir çok insan güzel sohbetler, samimi cümleler sıcak ve doyumsuz chat bir yaşam
ne kadar güzel olsada, dil ile gönül ayrı olunca olmuyor be abi.. İnsaniyet, dili ile gönlü aynı olanın
kalbine yansıyan en güzel rüyalara tadımlık değil, ömürlük gitme aşkıyla yaşayacağız.. Belki gidiyoruz amma,
dönmek için de bir sebebimiz olmayacak? Öylemi dersin? Sence olur mu, Olmaz mı? Yada boşver.. Sen gülümsemene bak.
Seni gülümsetecek insanlara bak. Ben acıyım aga, ben nefretim.. Sana ne gelirim, ne giderim.. Uyuşmaz bedenimiz
tutmaz kanımız.. Sen doğrusun, Ben eğriyim.. Hadi eyvallah, Hoşcakal..
Kendimi oldukça yeteri kadar tanımış birisiydim. Günlerimden ziyade, giden günlerin hesabını yapmakta ve
her geçen güne bir anı, iyi veya kötü birşeyler karalamaktaydım. sohbet odalarında Bu bugüne kadar hep böyle devam etti.
Hiç bir kuralımı, hiç bir alışkanlığımı tıpkı sayfalardaki gibi hep tuttum. Hiç birinden vazgeçmedim. Senden de
vazgeçmiş sayılmam oysa.. Ancak ne hikmettir ki, bir türlü sahip olmak istediğimiz yada sahip olduğumuz bir çok
şeye ait olmasını bilemiyoruz. Netice de, insanlar karşılıklı duygular hisler içerisinde olmak için potansiyel
açısından farklıdır. Mesela, birisine karşı duyduğumuz iyi yada kötü bir his, bizde bakış açısıdır. Öyle de
denebilir açıkcası.. Yaşamak istediğim o kadar çok şey var ki, lakin paylaşacağım kimse yoktu çevremde, benden başka..
Hiç kimse de, olamadı yada olduramadılar.. Bilmiyorum belki kaderdi, belki de boşver işte kaderdi..
Bir gün yine, aynı şekilde kalemimi aldım ve günümü karalıyorum öyle ya Bir gün daha doğdu, bir gün daha battı.
Düşünüyorum da, doğan her güneş neden batar? Öyle ya, doğan her canlı elbet bir gün batar. Meğer o zaman anladım
güneşin neden doğup neden battığını.. Zaman diye birşey varmış yeni öğrendim. Geç oldu belki ama, nihayetin de
öğrendim. Dilim yanmadı değil, yandı.. Hemde öyle bir yandı ki, Dilimin rengi başkalaştı. Tıpkı senin karakterini
başkalaştırdığın gibi.. Her neyse ki, anladım artık. Kendime, kendimden başka birşeyin ilaç olayacağını kimsenin
yaraları iyileştirmeyeceğini, gelen de giden de aynı şeylere bağlıymış meğer. İNsanlar yalanmış hayat yalanmış
Hepsi yalanmış anladım. Anladım artık ve dur dedim.. Hem kendime, hem yalanlara... Hepsine teker teker döndüm sırtımı
kimisi sırtımdan hançer sapladı, kimisi de, iki kelam söz.. Ama baktığım zaman Söz, hançer'den daha da çok yaktı beni..
Yarasına merhem yok, tedavisi hiç yok.. İşte orada anladım ki, Her yara kapanır ama, söylenen yara asla kapanmaz.
Tedavisi yokmuş henüz, olmayacakmış da, hep hayatım boyunca artık söylediğim herşeyi doğrulukla dürüstlükle devam ettirdim.
Yalanlara, gizli saklı her ne varsa hayatımda hiç yer vermedim. Ne kendim de, ne de çevremde.. Çünkü kırgınlıktı,
yanıktı, acıydı.. Belki acıda bir Aşk'tır eyvallah.. Ama her aşk'da her kula nasip olmuyor ki.. Mesela herkes
Aşk'ı paylaşırken tadıyla, ben acısıyla kusuyorum.. Olsun mu? Olsun o halde, ben yine kusayım. Sen devam et.. Siz
devam edin.. Elbet şimdi gitmişimdir, ya seninle ya sensiz.. Ama sonuç olarak gitmişimdir.. Belki de gelmemişimdir
belki de gelmiş ama gitmişimdir.. Hangisi senin için önemli ki? Gelip gitmek mi, gelmiş gibi görünüp gitmek mi?İşte hayatın son dem'i burada daha çok yakıyor canımı, görünen gözlerin ardında, görünmeyenleri görünce
şaşırıyor insan, şok oluyor bir kaza sonrası, neye uğradığını şaşıran insan gibi, Aptallaşıyor insan ruhuyla birlikte
oysa buda kabülümdü benim. Aptallaşmayı bile seçtim ben senle, Sen neyi seçtin? Bunları tek tek yazdım..
Sen kayaları seçtin, kırları ben aldım. Sen yalanı seçtin, doğrularımı sana ben aldım. Sen nefreti, gururu, onuru seçtin
bende bunlar seçenek bile değildi. Sen şimdi, doğrusun ya, sen şimdi eğriliği görmez, yazmaz, affetmezsin ya
Helal olsun, ben eğriyim, sen doğrusun. Bakalım 3 yıl sonra mı, yoksa 2 yıl sonra mı, Hangimizin doğruları
kimin yanlışlarını götürecek?Her neyse, güzel bir sohbet sitesi içinde bir çok insan güzel sohbetler, samimi cümleler sıcak ve doyumsuz chat bir yaşam
ne kadar güzel olsada, dil ile gönül ayrı olunca olmuyor be abi.. İnsaniyet, dili ile gönlü aynı olanın
kalbine yansıyan en güzel rüyalara tadımlık değil, ömürlük gitme aşkıyla yaşayacağız.. Belki gidiyoruz amma,
dönmek için de bir sebebimiz olmayacak? Öylemi dersin? Sence olur mu, Olmaz mı? Yada boşver.. Sen gülümsemene bak.
Seni gülümsetecek insanlara bak. Ben acıyım aga, ben nefretim.. Sana ne gelirim, ne giderim.. Uyuşmaz bedenimiz
tutmaz kanımız.. Sen doğrusun, Ben eğriyim.. Hadi eyvallah, Hoşcakal..