Yorum: #1
10-27-2009, 00:46
Variola Minor
Çiçek hastaliginin iki cesidinden ender goruleni, olumcul olmayip hafif belirtilerle atlatilani.
Akut, enfeksiyöz bir hastalıktır. Her yaşta ve her cinsten ki*şiler bu hastalığa yakalanabilir. İki tipi vardır: Variola majör ve variola minör. Bu iki tip, esasında birbirine çok fazla benzemekle beraber, variola major’da ölüm oranı % 15, buna karşılık variola minor’da % 0,2′dir.
Nedeni: Filtre olabilen ve hastalık yaralarının içindeki sıvıda bulunan bir virüstür. Bulaşması, hastayla, hastanın eşyalarıyla, hastayla ilgili kişilerle temas*la, olasılıkla sineklerle ve virüslü hava*nın solunmasıyla olmaktadır. Kuluçka dönemi 10-14 gündür.
Belirtileri: Başlangıç, genellikle ani ve şiddetlidir. Baş ağrısı, kusma, sırt ağrısı, kas sertliğiyle birlikte ateş 39-40 dereceye kadar yükselir. Genellikle, esas deri belirtilerinin görülmesinden önce, deride kızıl hastalığını andırır bir genel kızarma belirir. Hastalığın üçüncü gü*nünde asıl çiçek hastalığı kırmızılığı or*taya çıkar ve ateş normale iner. Kırmı*zılık, noktalar ve küçük, sert kabartılar halindedir; bunlar, içi sıvı dolu kesecik*ler, sonra da sivilce adı verilen cerahat*li kesecikler şeklini alır. Bu evrede, ateş yeniden yükselmeye başlar ve yaklaşık olarak on ikinci günde sivilceler patlar. On altıncı gün dolayında, sivilcelerin üzerinde kabuklaşma başlar. 2-3′üncü haftalarda kabuklar düşer ve yerlerinde çukurluk bırakırlar. Kırmızı noktalar, ön*ce kol ve bacaklarda, alın ve saçlı de*ride, daha sonra vücutta da ortaya çı*kar. (Bu durum, suçiçeğinde görülenin tam tersidir; suçiçeğinde, kırmızı lekeler gövdede başlayıp, yüz, kol ve bacak*lara sonradan yayılır).
Hastalığın üç tipi tanımlanmaktadır: a) Basit tip: Genellikle görülen tip olup, sivilceler birbirinden ayrıdır ve hastalı*ğın gidişi iyidir.b) Şiddetli tip: Birçok sivilceler bir ara*ya gelir ve bazen yüzeysel abseler oluş*tururlar. Bu tipte, genellikle hastanın du*rumu çok ağırdır ve bazen delirium gö*rülür. Hastalığın gidişi genellikle kötü*dür.
c) Kanamalı tip: Burada, sivilceler için*de, mukozalarda ve göz konjonktivaşın-da kanamalar görülür. Bu tip, çiçeğin en fazla öldürücü, en ağır şeklidir.
Tedavi: Hiçbir belirli tedavi yoktur. Hasta yatırılmalı, saçı kısa kesilmeli ve derisi % 1 potasyum permanganat eri*yiği ile yıkanmalıdır. Yüz ve gözleri ko*rumak ve bu amaçla gözleri sık sık yı*kamak gereklidir. Hasta, 6 hafta süreyle veya bütün kabuklan dökülene kadar, karantinaya alınmalıdır. Önleyici (pro-filaktik) tedavi, çocukken kişiyi aşılamak ve belirli aralıklarla, salgın zamanların*da aşıyı tekrarlamaktır. Hastayla temas etmiş kişiler aşılanmalı ve 16 gün sü*reyle göz altında tutulmalıdır. Marboran (N-methylisatin B-thiosemicarbazo-ne) adlı ilacın önleyici etkisi vardır ve 3 gramlık 2 doz halinde verilir. Temas etmiş kişilere ayrıca, önleyici olarak, hiperimmün gamma globülin yapılabilir.
Çiçek hastaliginin iki cesidinden ender goruleni, olumcul olmayip hafif belirtilerle atlatilani.
Akut, enfeksiyöz bir hastalıktır. Her yaşta ve her cinsten ki*şiler bu hastalığa yakalanabilir. İki tipi vardır: Variola majör ve variola minör. Bu iki tip, esasında birbirine çok fazla benzemekle beraber, variola major’da ölüm oranı % 15, buna karşılık variola minor’da % 0,2′dir.
Nedeni: Filtre olabilen ve hastalık yaralarının içindeki sıvıda bulunan bir virüstür. Bulaşması, hastayla, hastanın eşyalarıyla, hastayla ilgili kişilerle temas*la, olasılıkla sineklerle ve virüslü hava*nın solunmasıyla olmaktadır. Kuluçka dönemi 10-14 gündür.
Belirtileri: Başlangıç, genellikle ani ve şiddetlidir. Baş ağrısı, kusma, sırt ağrısı, kas sertliğiyle birlikte ateş 39-40 dereceye kadar yükselir. Genellikle, esas deri belirtilerinin görülmesinden önce, deride kızıl hastalığını andırır bir genel kızarma belirir. Hastalığın üçüncü gü*nünde asıl çiçek hastalığı kırmızılığı or*taya çıkar ve ateş normale iner. Kırmı*zılık, noktalar ve küçük, sert kabartılar halindedir; bunlar, içi sıvı dolu kesecik*ler, sonra da sivilce adı verilen cerahat*li kesecikler şeklini alır. Bu evrede, ateş yeniden yükselmeye başlar ve yaklaşık olarak on ikinci günde sivilceler patlar. On altıncı gün dolayında, sivilcelerin üzerinde kabuklaşma başlar. 2-3′üncü haftalarda kabuklar düşer ve yerlerinde çukurluk bırakırlar. Kırmızı noktalar, ön*ce kol ve bacaklarda, alın ve saçlı de*ride, daha sonra vücutta da ortaya çı*kar. (Bu durum, suçiçeğinde görülenin tam tersidir; suçiçeğinde, kırmızı lekeler gövdede başlayıp, yüz, kol ve bacak*lara sonradan yayılır).
Hastalığın üç tipi tanımlanmaktadır: a) Basit tip: Genellikle görülen tip olup, sivilceler birbirinden ayrıdır ve hastalı*ğın gidişi iyidir.b) Şiddetli tip: Birçok sivilceler bir ara*ya gelir ve bazen yüzeysel abseler oluş*tururlar. Bu tipte, genellikle hastanın du*rumu çok ağırdır ve bazen delirium gö*rülür. Hastalığın gidişi genellikle kötü*dür.
c) Kanamalı tip: Burada, sivilceler için*de, mukozalarda ve göz konjonktivaşın-da kanamalar görülür. Bu tip, çiçeğin en fazla öldürücü, en ağır şeklidir.
Tedavi: Hiçbir belirli tedavi yoktur. Hasta yatırılmalı, saçı kısa kesilmeli ve derisi % 1 potasyum permanganat eri*yiği ile yıkanmalıdır. Yüz ve gözleri ko*rumak ve bu amaçla gözleri sık sık yı*kamak gereklidir. Hasta, 6 hafta süreyle veya bütün kabuklan dökülene kadar, karantinaya alınmalıdır. Önleyici (pro-filaktik) tedavi, çocukken kişiyi aşılamak ve belirli aralıklarla, salgın zamanların*da aşıyı tekrarlamaktır. Hastayla temas etmiş kişiler aşılanmalı ve 16 gün sü*reyle göz altında tutulmalıdır. Marboran (N-methylisatin B-thiosemicarbazo-ne) adlı ilacın önleyici etkisi vardır ve 3 gramlık 2 doz halinde verilir. Temas etmiş kişilere ayrıca, önleyici olarak, hiperimmün gamma globülin yapılabilir.