Yorum: #1
12-21-2009, 15:22
Bulutların gecenin karanlığa inat toprağı dudağından öptüğü zamanlarda hayal ediyorum seni. Gözlerimi kapatıp varlığına uzanıyorum. Çam kokularının soluğuma karıştığı yerlerde geziniyorum..Yitik kelimelerimi yıldızlara mandalsız asıp gülüşlerinde kurutuyorum acılarımı.. Rüzgarla seni arıyorum karanlığı ezerek. Aşıyorum uçurumları, yıkıyorum aramızdaki örülü hasret duvarlarını.. Yüreğine usulca eğilip yüreğine dokunmayı istiyorum..Gözlerine dalıp dalıp nefesinde yitip yitmek. Ve sabaha kadar dizlerinde bir cocuk gibi ağlayıp sevdamı solumak. Senin dudaklarından havaya kanatlanan her cümlede kendimi bulmalıyım. Bana dair, sevdaya dair sözcükler eklemeliyim her cümlenin sonuna.. Biten her sevda kelimesine kendimi ekleyip vuslata kanatlandırmalıyım ıslak heceleri.. Sessizliği giyinmiş ayak izlerimi gizleyip sana geliyorum. Gögsüne yaslanıp güneşi senin gözlerinde izlemeliyim. Ay’ın karanlıkla olan kavgasını görmeliyim kirpiklerinde.. Üşüyen yetim kuşların avuçlarından kana kana rızklarını alıp senin omuzlarından kurak bozkırlara salışını izlemeliyim varlığında.. Seni gördügümde zamanı vuslatta durmalıyım.. Soluğunda ısıtmalıyım üşümüş hecelerimi. Duraksız yolculuğumu yüreğinde sonlandırıp sonsuzluğu içmeliyim avuç içlerinden. Bedenimi bedenine yaslanıp yüreğine dokunmalıyım. Dokunduğumda titremeli sesim, içimde sebebini bile bilmediği yangınlar başlamalı.. Sönecekse senin ıslak dudaklarında sönmeli yokluğunun kelimeleri…Atacaksa nabzım, senin ellerinde atmalı…Senin varlığındayken yağmurlarla dans etmeliyim. Güneşi yanaklarına bırakıp kirpiklerinde yakmalıyım gökkuşaklarını.. Seninle başlayan her cümleye umudun gülümseyen kelimelerini yapıştırmalıyım.