Yorum: #1
10-27-2009, 02:26
Kuduzun Evrensel Değeri
Doğaldır ki, enfeksiyöz bir hastalığın kontrolünde işleyen uluslar arası olanakların düzeyi, insanlardaki hastalanma ve ölüme bağlı bir yanıt olarak değişmektedir. Çoğu enfeksiyöz hastalık için bu veri, insan sağlığına yakışan özeni yansıtmaktadır. Bununla birlikte, sadece insanlardaki ölüm değerlerini kullanarak kuduzun küresel öneminin belirlenmesi mümkün değildir.
İnsanlarda kuduzun önlemesi yönünde yapılan aşılamalar 100 yıldan daha fazla bir süredir uygulandığı halde, kuduza bağlı ölümlerin çoğu yetersiz halk sağlığı olanaklarının olduğu ve kuduzu önleyici uygulamaların sınırlı girişimler halinde kaldığı ülkelerde meydana gelmektedir. Bu ülkeler ayrıca zayıf diagnostik olanaklara sahip olup, nitelikli bir kuduz gözetimini yürütememektedirler.
Eksik kayıt tutulması gelişmekte olan ülkelerde hemen hemen her enfeksiyöz hastalık için geçerlidir. Bazı ülkelerde kuduzun neden olduğu insan ölümlerindeki artış bile, bu hastalığın halk sağlığı açısından öneminin anlaşılması yönünde bir artışı beraberinde getirmemiştir. Bunun yanında kuduz hastalığı sık sık gizlenmiş ve ihmal edilmiştir ve bu da hastalığın öneminin algılanmasına olumsuz etki etmiştir.
Esas anlamda kuduz insanların bir hastalığı değildir. İnsanlardaki enfeksiyon, yabani ve evcil hayvanlardaki hastalığın rezervuar kaynağına tesadüf etmektedir. Bu nedenle halk sağlığı üzerinde kuduzun etkilerinin ortaya konulması konusunda daha doğru bir yaklaşımın, etkilenmiş hayvansal populasyon büyüklüğünün hesaplanması ve hayvanlardan insanlara kuduzun geçişini önlemedeki harcamaları kapsaması gerekecektir.
Bu konudaki bir diğer nokta kuduzun küresel resminin (yani dünyadaki durumunun) tamamlanmasına duyulan gereksinimdir. Bir ülkede kuduzun etkisinin ve kuduzun kontrolünde ülkedeki mevcut halk sağlığı kaynaklarının en iyi değerlendirmesi evcil hayvanlardaki kuduz olaylarının dağılımı ve sayısı üzerindeki verilerde bulunmaktadır.
Hayvan aşılama programları ve başıboş köpeklerin elden çıkarılmasını içine alan köpeklerdeki kuduz kontrolünün insanlardaki kuduz oranını de düşürebileceği gerçeğine rağmen, kuduza maruz kalan insanların % 90’ından fazlası ve dünyada kuduza bağlı insan ölümlerinin % 99’u bulan bir bölümü hala kuduz köpeklerden kaynaklanmaktadır.
Bu programların yüksek maliyetli olması gelişmekte olan dünya ülkelerinin çoğunda tam olarak uygulanmasını engellemektedir ve hatta refah içinde olan ülkelerde bile etkili bir köpek kuduz kontrol programının maliyeti halk sağlığı kaynaklarında dikkate değer bir azalmaya yol açmaktadır.
ABD’de kuduzun önlenmesi için hesaplanan yıllık maliyet 300 milyon $’ın üzerindedir, ki bunun büyük bir bölümü köpek aşılamalarına harcanmaktadır. Köpek topluluklarında görülen yaklaşık olarak % 25’lik bir yıllık sirkülasyon, her yıl milyonlarca hayvanın yeniden aşılanmasını gerekli kılmaktadır. Ayrıca bir kontrol alanının dışından enfeksiyonu taşıyan hayvanların taşınması ile kuduzun yeniden girmesi daima kontrol programlarını kesintiye uğratabilecek bir olasılıktır.
Asya ve tropikal bölgelerde yabani yaşamdaki kuduzun rezervuar kaynakları ile Avrupa ve Kuzey Amerika’daki köpeklerde görülen kuduz enfeksiyonun potansiyel menşei de fiili anlamda bilinmemektedir.
Doğaldır ki, enfeksiyöz bir hastalığın kontrolünde işleyen uluslar arası olanakların düzeyi, insanlardaki hastalanma ve ölüme bağlı bir yanıt olarak değişmektedir. Çoğu enfeksiyöz hastalık için bu veri, insan sağlığına yakışan özeni yansıtmaktadır. Bununla birlikte, sadece insanlardaki ölüm değerlerini kullanarak kuduzun küresel öneminin belirlenmesi mümkün değildir.
İnsanlarda kuduzun önlemesi yönünde yapılan aşılamalar 100 yıldan daha fazla bir süredir uygulandığı halde, kuduza bağlı ölümlerin çoğu yetersiz halk sağlığı olanaklarının olduğu ve kuduzu önleyici uygulamaların sınırlı girişimler halinde kaldığı ülkelerde meydana gelmektedir. Bu ülkeler ayrıca zayıf diagnostik olanaklara sahip olup, nitelikli bir kuduz gözetimini yürütememektedirler.
Eksik kayıt tutulması gelişmekte olan ülkelerde hemen hemen her enfeksiyöz hastalık için geçerlidir. Bazı ülkelerde kuduzun neden olduğu insan ölümlerindeki artış bile, bu hastalığın halk sağlığı açısından öneminin anlaşılması yönünde bir artışı beraberinde getirmemiştir. Bunun yanında kuduz hastalığı sık sık gizlenmiş ve ihmal edilmiştir ve bu da hastalığın öneminin algılanmasına olumsuz etki etmiştir.
Esas anlamda kuduz insanların bir hastalığı değildir. İnsanlardaki enfeksiyon, yabani ve evcil hayvanlardaki hastalığın rezervuar kaynağına tesadüf etmektedir. Bu nedenle halk sağlığı üzerinde kuduzun etkilerinin ortaya konulması konusunda daha doğru bir yaklaşımın, etkilenmiş hayvansal populasyon büyüklüğünün hesaplanması ve hayvanlardan insanlara kuduzun geçişini önlemedeki harcamaları kapsaması gerekecektir.
Bu konudaki bir diğer nokta kuduzun küresel resminin (yani dünyadaki durumunun) tamamlanmasına duyulan gereksinimdir. Bir ülkede kuduzun etkisinin ve kuduzun kontrolünde ülkedeki mevcut halk sağlığı kaynaklarının en iyi değerlendirmesi evcil hayvanlardaki kuduz olaylarının dağılımı ve sayısı üzerindeki verilerde bulunmaktadır.
Hayvan aşılama programları ve başıboş köpeklerin elden çıkarılmasını içine alan köpeklerdeki kuduz kontrolünün insanlardaki kuduz oranını de düşürebileceği gerçeğine rağmen, kuduza maruz kalan insanların % 90’ından fazlası ve dünyada kuduza bağlı insan ölümlerinin % 99’u bulan bir bölümü hala kuduz köpeklerden kaynaklanmaktadır.
Bu programların yüksek maliyetli olması gelişmekte olan dünya ülkelerinin çoğunda tam olarak uygulanmasını engellemektedir ve hatta refah içinde olan ülkelerde bile etkili bir köpek kuduz kontrol programının maliyeti halk sağlığı kaynaklarında dikkate değer bir azalmaya yol açmaktadır.
ABD’de kuduzun önlenmesi için hesaplanan yıllık maliyet 300 milyon $’ın üzerindedir, ki bunun büyük bir bölümü köpek aşılamalarına harcanmaktadır. Köpek topluluklarında görülen yaklaşık olarak % 25’lik bir yıllık sirkülasyon, her yıl milyonlarca hayvanın yeniden aşılanmasını gerekli kılmaktadır. Ayrıca bir kontrol alanının dışından enfeksiyonu taşıyan hayvanların taşınması ile kuduzun yeniden girmesi daima kontrol programlarını kesintiye uğratabilecek bir olasılıktır.
Asya ve tropikal bölgelerde yabani yaşamdaki kuduzun rezervuar kaynakları ile Avrupa ve Kuzey Amerika’daki köpeklerde görülen kuduz enfeksiyonun potansiyel menşei de fiili anlamda bilinmemektedir.