Yorum: #1
01-24-2010, 01:06
Alerji vücudun özel bir maddeye karşı gösterdiği ters (kötü) tepkiyi açıklamak üzere kullanılan bir terimdir. Alerjiye neden olan çoğu şey aslında zararlı değildir ve alerjisi olmayan insanlar üzerinde etki göstermez. Alerjik tepkimeyi harekete geçiren herhangi bir maddeye alerjik madde (alerjen) denir.
Dünya Alerji Örgütü 30 ülkeden 1 milyon 200 bin kişi üzerinde yaptığı araştırmada, bu rakamın yüzde 22'sinin (250 milyon) alerjik hastalıklardan birine yakalandığını belirledi. Türkiye'de ise alerjik astım görülme oranı yüzde 2-5, alerjik rinit yüzde 7.5-15, alerjik egzama yüzde 0.08-5, yiyecek alerjisi yüzde 5 oranında tespit edildi.
Avrupa’da yapılan araştırmalar, kıta nüfusunun yarısının 2015 yılı itibariyle bir tür alerjik hastalığa yakalanacağını ortaya koydu.
30 yıl önce astım vakalarının sadece üçte birinin alerjik olduğu, bugünse bu rakamın yüzde 80’lere kadar ulaştığı tespit edildi.
Nedenleri :
Alerjiler, vücudun bağışıklık sisteminin alerjik maddelere zararlılarmış gibi tepki göstermesinden kaynaklanır. Bağışıklık sistemi alerjik maddeler ile savaşan antikorlar üreterek bunu gerçekleştirir. Antikorlar, bize zarar verebilecek virüs ve enfeksiyonlar ile savaşmak amacıyla bağışıklık sisteminde oluşturulan özel proteinlerdir. Vücut bir alerjik maddeye temas ettiğinde, salgılanan antikora Immunoglobulin E (IgE) adı verilir. Bu antikor öteki kan hücrelerinin daha fazla kimyasal (histamin de dahil) salgılamasına neden olur ve her ikisi birlikte alerjik tepkime semptomlarını başlatır. Histamin herhangi bir alerjik tepkimede oluşabilecek tipik semptomların çoğunun nedenidir:
• Akciğerlerin nefes borusu duvarlarında bulunan kaslar da dahil olarak kasların büzülmesine neden olur.
• Küçük damarlardan boşaltılan sıvı miktarını artırır ve böylece zarlar şişer.
• Burnunuzun iç kısmında üretilen sümük miktarını arttırır ve bu da bölgesel kaşınma ve yanmaya neden olur.
Atopi: Bazı insanlar alerjiye yatkındır. Bunun anlamı o insanların, ailelerinde olduğu için herhangi bir alerji geliştirmeleri olasılığının daha fazla olması emektir. Eğer bir alerjiye yatkınlığınız varsa bu duruma atopi denir. Atopik insanların vücutları normalden fazla IgE antikoru ürettiğinden alerji geliştirmeleri daha olasıdır. Atopi kalıtsal yollarla alınmasına rağmen alerji bozukluklarının gelişiminde çevresel etmenler de rol oynar. Bir ailenin tüm bireylerinin aynı oranda etkilenmemesinin nedeni budur. Hayatınızın ilk dönemlerinde alerjik maddelerle olan temas dereceniz özellikle önemlidir. Örneğin, sürekli sigara dumanı, ev toz akarları, polen, ev hayvanı ve belirli gıdalara maruz kalmak bu şeylere karşı alerji olma olasılığınızı arttırır. Hava kirliliği, işlenmiş gıdalar ve sık antibiyotik kullanımlarının tümü alerji geliştirme olasılığımızı arttırır. Binlerce alerjik madde vardır. En yaygın olanlardan bazıları:
• Ev ve toz akarları,
• Ot ve ağaç polenleri,
• Ev hayvanlarının deri veya tüyleri,
• Mantar veya küf sporları,
• Gıdalar (süt, yumurta, soya, deniz ürünleri, meyve ve kuruyemişler),
• Eşek arısı veya arı sokmaları,
• Belli başlı ilaçlar
• Lateks ve
• Nikel, lastik, koruyucu ve kimyasal reçineler.
Dünya Alerji Örgütü 30 ülkeden 1 milyon 200 bin kişi üzerinde yaptığı araştırmada, bu rakamın yüzde 22'sinin (250 milyon) alerjik hastalıklardan birine yakalandığını belirledi. Türkiye'de ise alerjik astım görülme oranı yüzde 2-5, alerjik rinit yüzde 7.5-15, alerjik egzama yüzde 0.08-5, yiyecek alerjisi yüzde 5 oranında tespit edildi.
Avrupa’da yapılan araştırmalar, kıta nüfusunun yarısının 2015 yılı itibariyle bir tür alerjik hastalığa yakalanacağını ortaya koydu.
30 yıl önce astım vakalarının sadece üçte birinin alerjik olduğu, bugünse bu rakamın yüzde 80’lere kadar ulaştığı tespit edildi.
Nedenleri :
Alerjiler, vücudun bağışıklık sisteminin alerjik maddelere zararlılarmış gibi tepki göstermesinden kaynaklanır. Bağışıklık sistemi alerjik maddeler ile savaşan antikorlar üreterek bunu gerçekleştirir. Antikorlar, bize zarar verebilecek virüs ve enfeksiyonlar ile savaşmak amacıyla bağışıklık sisteminde oluşturulan özel proteinlerdir. Vücut bir alerjik maddeye temas ettiğinde, salgılanan antikora Immunoglobulin E (IgE) adı verilir. Bu antikor öteki kan hücrelerinin daha fazla kimyasal (histamin de dahil) salgılamasına neden olur ve her ikisi birlikte alerjik tepkime semptomlarını başlatır. Histamin herhangi bir alerjik tepkimede oluşabilecek tipik semptomların çoğunun nedenidir:
• Akciğerlerin nefes borusu duvarlarında bulunan kaslar da dahil olarak kasların büzülmesine neden olur.
• Küçük damarlardan boşaltılan sıvı miktarını artırır ve böylece zarlar şişer.
• Burnunuzun iç kısmında üretilen sümük miktarını arttırır ve bu da bölgesel kaşınma ve yanmaya neden olur.
Atopi: Bazı insanlar alerjiye yatkındır. Bunun anlamı o insanların, ailelerinde olduğu için herhangi bir alerji geliştirmeleri olasılığının daha fazla olması emektir. Eğer bir alerjiye yatkınlığınız varsa bu duruma atopi denir. Atopik insanların vücutları normalden fazla IgE antikoru ürettiğinden alerji geliştirmeleri daha olasıdır. Atopi kalıtsal yollarla alınmasına rağmen alerji bozukluklarının gelişiminde çevresel etmenler de rol oynar. Bir ailenin tüm bireylerinin aynı oranda etkilenmemesinin nedeni budur. Hayatınızın ilk dönemlerinde alerjik maddelerle olan temas dereceniz özellikle önemlidir. Örneğin, sürekli sigara dumanı, ev toz akarları, polen, ev hayvanı ve belirli gıdalara maruz kalmak bu şeylere karşı alerji olma olasılığınızı arttırır. Hava kirliliği, işlenmiş gıdalar ve sık antibiyotik kullanımlarının tümü alerji geliştirme olasılığımızı arttırır. Binlerce alerjik madde vardır. En yaygın olanlardan bazıları:
• Ev ve toz akarları,
• Ot ve ağaç polenleri,
• Ev hayvanlarının deri veya tüyleri,
• Mantar veya küf sporları,
• Gıdalar (süt, yumurta, soya, deniz ürünleri, meyve ve kuruyemişler),
• Eşek arısı veya arı sokmaları,
• Belli başlı ilaçlar
• Lateks ve
• Nikel, lastik, koruyucu ve kimyasal reçineler.